Müslüman kelime manası olarak Allah’a teslim olan demek. Peki Allah’a teslim olduğunu söyleyen kişi ne yapar? Allah’ın her şeyin yaratıcısı olduğuna inanır; Tesadüfen bu dünyada bulunmadığına inanır; Allah’ın Kuran’da geçen emir ve yasaklarının tamamına uymaya çalışır ve hiçbir şartta çiğnemez; asıl amacının Kuran’da bize söylendiği gibi Allah’a kulluk etmek olduğuna inanır. Bunlar bir Müslüman için su götürmeyecek sorumluluklardan bir kısmıdır.
Ne yazık ki çevremize bakınca gördüğümüz insan kitlesinin birçoğu, sorulduğunda Müslüman olduklarını söylemelerine rağmen, Allah’ın emir ve yasaklarını layıkıyla gözetmeyen insanlar topluluğundan oluşmakta. İlginçtir ki bir “ateistin”, yani Allah’ı tanımayan bir kişinin günlük yaşam tarzı ve yaptığı seçimlere baktığımızda aradaki farkın dağlar kadar olması gerekirken, neredeyse hiç olmadığını görüyoruz.
Bir ateist, karşısına Allah’ın yasakladığı bir şeyi yapma olanağı çıktığında, hiç düşünmeden canının istediği gibi hareket eder. Örneğin canı içki içmek istediğinde içkisini içer. Ya da çok hoşuna giden bir kadınla ya da adamla yakınlaşıp birlikte olma aşamasına gelirse, zina olacağını düşünmeden cinsel ilişkiye girebilir. İş hayatında kısa yoldan köşeyi dönebileceği dürüstçe olmayan, helal olmayan bir şans çıktığında ise kaçırmaz; birine kazık atıp kimsenin anlamayacağı bir durum olduğunda gönül rahatlığıyla kazığı atıp parayı cebe indirebilir. Namaz kılma gereği duymaz, oruç zaten tutmaz.
Müslüman olduğunu söyleyip kendini hayatın akışına kaptırmış, yaprak gibi sürüklenen insanların uygulamalarına baktığımızda da, yukarıda saydığımız ikilemlerde karşılaştıklarında maalesef ateistlerle aynı doğrultuda seçimler yaptıklarını görebiliriz. Kalpleri artık zamanla katılaşmıştır. Allah rızası için sevdiği şeylerden fedakârlıkta bulunmak onlara büyük külfet gelir, şans eseri bir hayır işleseler çok büyük bir iş yaptıklarını, bütün hatalarının üstünü bununla örtebileceklerini zannederler, hatta yaptıkları hayrı insanın başına da kakarlar.
O zaman nerede kaldı onların Müslümanlıkları, nerede kaldı Allah’a olan minnettarlıkları, hallerine şükredip sabretmeleri. Hepimiz zaman zaman kendimizi hayatın akışına fazla kaptırabiliyoruz. Ancak önemli olan her şartta, karşımıza çıkan her ikilem ve her fırsatta, her anın bizim için bir sınav olduğunu, Allah’ın verdiğimiz kararları görüp bizi değerlendirdiğini iyice içimize sindirip, hayatımızın merkezine Allah’ı koymamızdır. Böylelikle dünyevi nimetlerin aslında bizi yalnızca kısa bir süre için tatmin ettiğini, daha hayırlı ve tatmin edici olanın aslında Allah’a gönülden bağlanmak ve onun yolunda mücadele etmek olduğuna şahit olabiliriz.
Böyleleri, inanan ve gönülleri Allah`ın zikriyle/Kur`an`ıyla tatmin bulan kişilerdir. Gözünüzü açın! gönüller yalnız Allah`ın zikriyle/Kur`an`la tatmin bulur.
Rad Suresi
alıntıdır (Linklerin Görülmesine İzin Verilmiyor.
Üye Ol ya da
Giriş Yap) dan