Ayrıntılı Konu Bilgileri
Sayfa BaşlığıKonu: Ebedİyet Yolcusunu UĞurlarken
Mesaj SayısıMesaj Sayısı: 0 cevap var
OkumaGösterim: 693
Google Özel Arama

Gönderen Konu: Ebedİyet Yolcusunu UĞurlarken  (Okunma sayısı 693 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

    MAT_ROCK23

  • Sevdalı Üye
  • *****

  • İleti: 1966
  • Nerden: ELAZIĞ_23
  • Rep: +79/-5
  • Cinsiyet: Bayan
    • Profili Görüntüle
  • Çevrimdışı
Ebedİyet Yolcusunu UĞurlarken
« : 01 Ağustos 2008, 21:08:00 »


 

EBEDİYET YOLCUSUNU UĞURLARKEN

Muhterem Cemaat!

İslam Dini, insana saygıyı önemli bir görev saymıştır. Müslümanları, bu konuda dikkatli olmaya çağırmış, insanın hayatta olanına da, ölenine de saygı gösterilmesini istemiştir. Musallaya konulan ölü üzerine Allah rızası için kılınan cenaze namazı, yapılan dua, aynı zamanda o din kardeşimize gösterilen fiili bir saygının ifadesidir.

İnsanın ölüsü de saygıya layıktır. Ölen bir Müslümanı yıkamak, kefenlemek, cenaze namazını kılıp dua etmek ve kabrine kadar götürüp defin işlerini yapmak, Müslümanlar için farz-ı kifayedir ve dostlar için de manalı bir vefa borcudur. Sevgili Peygamberimiz, “Ölülerinizi, iyilikleriyle yâd edin, kötülüklerini dile getirmeyin”[1] buyurarak, ölmüşlerimizi hayırla anmamızı, iyi yönlerini konuşmamızı tavsiye etmiştir.

Değerli Müslümanlar!

Bu dünya, her şeyi ile fanidir. Bâki olan, yalnız Allah’tır. Her canlı mutlaka ölümü tadacaktır. Doğum gibi, ölüm de Allah’ın değişmez bir kanunudur. Ölüm, yok olup gitmek değil, yeni ve ebedi bir hayatın başlangıcıdır. Dünya, ahiret hayatı için gereken hazırlıkları yapma yeridir. Bunun için de, Allah’ın emirleri doğrultusunda hayatımızı sürdürmemiz gerekir. Çünkü dünya ve âhirette bizi kurtaracak ve mutlu kılacak olan, yalnız Allah’ın emirlerine uyup yasaklarından sakınmak ve O’nun rızasını kazanmaktır.

Aziz Müminler!

Cenazeyi teşyi etmek, yani cenazenin arkasından mezara kadar gitmek sünnettir ve büyük sevaptır. Cenaze namazını kılanların ve cenazeyi takip edenlerin, vakar içinde yürümeleri ve üzüntülü ortama uygun düşecek şekilde davranmaları gerekir.

Cenaze ile ilgili dini görevler yapılırken, bilgisizlik yüzünden bazı bidat ve hurafeler karıştırıldığı görülmektedir. Cenazenin başında yüksek sesle konuşulması, alkış tutulması, cenazeyi taşırken slogan atılması, İslam’a uygun olmayan faydasız ve gönülleri rahatsız eden anlamsız davranışlardır. Hatta cenazenin başında veya mezarlığa götürülürken yüksek sesle tekbir getirilmesini bile, dinimiz hoş karşılamamıştır.

Ayrıca Allah’a isyan anlamına gelebilecek şekilde dövünüp saç baş yolmak ve yersiz sözler söylemek de doğru değildir. Ancak, cenaze için kalben kederlenmek ve göz yaşı dökerek ağlamak da bir günah yoktur. Ölünün yakınlarına mümkün olduğunca teselli edici, rahatlatıcı sözler söylemek ve üzüntüsünün paylaşıldığını göstermek bir taziyedir ve sünnettir. Ayrıca taziye için, “Allah size sabırlar versin. Başınız sağ olsun! Allah geride kalanlara ömür versin!” gibi teselli edici cümleler de söylenir.

Hutbemi Âl-i İmran Sûresi’nin 133. ayetinin mealiyle bitirmek istiyorum: “Rabbinizin bağışına ve genişliği göklerle yer arası kadar olan ve muttakiler için hazırlanmış bulunan cennete koşun”[2].


--------------------------------------------------------------------------------

[1] Tirmizî; Cenaiz, 34, H.No: 1019.

[2] Âl-i İmran, 3/133
______________________


Paylaş delicious Paylaş digg Paylaş facebook Paylaş furl Paylaş linkedin Paylaş myspace Paylaş reddit Paylaş stumble Paylaş technorati Paylaş twitter