Resimlerin Görüntülenmesine İzin Verilmiyor.
Üye Ol ya da
Giriş YapAcıya Sıkılmış Tek Kurşunumdu Gözlerin
*************************************
Bugün varlığında güne merhaba derken umut yüklü kalbimi " gözlerine " örmeye
geldim. Karşımda sen varmışcasına bakışlarım mahçup ve yüreğine
dokunuyormuşcasına klavyeyle konuşmalarım utangaç ve bir o kadar
çekingen..Sıradan bir adamın hayatına verilmiş en büyük sevda ödülüydün sen.
Hediyem sendin. Düşlerimi kelimelere ilmekleyip varlığının bir nefes
uzağında yüreğimi senin gözlerine bırakmaya geldim. Yüreğimi, yüreğine son
kez bırakmak. Uzaklığa inat her sabah senin gözlerinde maviye uyanan
yüreğimi senin nefesinde yaşatmak. Tutamadığım ellerinin, dokunamadığım
yüreğinin hasretini yükleyip sana geldim. Yüreğim karşında, dokun ellerinle.
Haydi tut gözlerimi. Yüreğinin içine al düşlerimi..Sevmeye gelmişim tut beni
kapında....
Acıyla sökülmüş bedenimi senin sevginle yamamak için değil; bahara bakan
yüzünü sevdim ben gülüm. Yılların sussuzluğunu senin gözyaşlarında dindirmek
için gelmedim sana. Ya da ateşte örülmüş çığlıklarımı senin yağmurlarında
söndürmeye değil ! Ben bir yudum sevginle yetinmek için gönül kapına
geldim.Yanında mevsimlerın solduğu , nefesinde " zamanın " durduğu yüreğinde
yaşlanmaya geldim sevgili.Varlığında değil, yokluğunun içinde seni
beklemenin huzuruyla yaşlanmak isteğimdir düşlerim. Bir kez bile ellerimiz
ellerimize kavuşmasa da , bir kez bile sırtlarımız birbirine yaslanmasa da
ben senin yüreğinde baharları solumaya geldim...Sırtımda mevsimler ve elimde
kalbim kapındayım..Ya al beni , ya da kör bıçakları sapla korkusuzca. Ben
sana geldim. Geri dönmek yok sevgili..
Hüzne sıkılan nice kurşunlara inat senin yüzünde bildim umut tanelerini.
Sende bildim bir yudum sevginin insana yettiğini. Kurtlanmıiş acılarıma
sıktığım tek kurşunumdu gözlerin. Kapanmaz yaralarıma sürdüğüm tek umudumdu
nefesin. Senin yüzünde ağlıyorum bunu bildin mi? Ya da fark ettin mi ?
Umutlarımı kaynattım, sensizlikte " seni " kaçamak öpüşlerimde.İlk kez
gözlerimdeki yağan yağmurla, kücücük ellerimle sana nakış işleyen yüreğimi
gördün mü ?
Sen bilmesen de her gülüşünü baharım, her nefesini bana verilmiş en güzel
hediye bildim. Gitmelerinden sonraki ağlamalarını değil; vuslatın
heyecanlarını düşündüm yokluğunun katransı gecelerinde. Gözlerinin umut dolu
bakışlarını onlarca parçaya bölüp, her parçasını kücük hücrelerime
yerleştirdim. Bir gün dilim adını anmaktan aciz kalırsa, atan kanım
haykırsın içimdeki sevda kelimelerini. Kalemim kırılır, seni " sana "
yazamasam, nefesimi çek içine. Göreceksin havaya bırakılan nefesim senin
adını çizecektir mavi semaya..
Acıya sıkılmış tek kurşunumdu gözlerin. Umuda işlenmiş mutluluğumdu
gülüşlerin. Bir gün bile ellerini tutamasam da avuç içlerindenki terim ben.
Bir gün bile dokunamasam da yüreğine, hayata baktığın göz, umuda aldığın
nefes oldum.
Haydi kapına geldim. Rüzgar ol, yüreğimin dağılmış hatıralarını avuçlarıma
topla. Bahar ol, yağ saçlarıma. Dizlerine eğilmiş yüreğimi tutup serçenin
gözyaşlarına bırak. Ya da yapamıyorsan onca şeyi; bari ölüm ol, çık karşıma.
Avuçlarından kanatlanayım sonsuzluğun sessiz semasına..Neden diye sorma,
seninle aynı vakit doğma şansını yakalayamadım lakin senin gözlerinde
ölmenin ödülünü ve onuru bana ver sevgili..
Dilim dolaşıyor hep adını andığımda.
Ama senin yüreğine bir söz bıraktım,
Yalnızca bir söz...
Bırak gözlerin yalan söylesin,
Bırak dudağında, sevgi olmasın.
Bırak cesaretim ellerini tutmasın,
Bırak, bir sabah
Yüreğin benim gözlerimde uyansın...
Uyansın ki;
Sonsuzluğuma kazıyayım adını.
Bırak, varlığın sevişmesin benimle.
Yokluğunun her kelimesinde,
Yüreğinle sevişir,
Ölüme senin gözlerini öperek giderim.
Son infazını boynuma geçir sevgili....
Kurşunları kelimelere ilmekleyip
Ölüm ol çık karşıma...
( İsmail sarıgene...