Üç mevsimli bakışında biriken sevinç olsam,
Kırılgan bir çiçeğin oksijeni olup,
Dolsam içine…
Kaşlarındaki kıvrımlarda yayılsam,
Bir kayıkta yolculuğuna çıksam yüreğinin,
Düşsem yakamozlarına,boğulsam…
Gözlerindeki parlaklığa dalsam,
Tutup birine Güneşi,diğerine Ay’ı taksam,
Yansam,tutuşsam her bakanda…
Gülüşlerindeki çocuk yüze dokunabilsem,
Yakalayabilsem umudu o masumiyette,
Sonra varsın başıma yıkılsın dünya…
Saçlarındaki rüzgara yetişse ellerim,
Ben tarasam,elime değse kokun,
Varsın bu olsun sonum…
Her adımın kalbimin atışına denk gelse,
Hayatımın tek yolculuğu olsa yürüyüşün,
Yol olsam,yürüsen hiç durmaksızın…
Ah sevgilim,ah bir gülüşünde yaşam dolduğum,
Birde bu hasretlik,
Bu ayrılık olmasa!
Dokunmasa mutluluğun ahengine,
Kara sürmese gökkuşağı rengine,
Uçurum çığlıkları düşmese sesine, …
Ah benim enkaz yüreğimin kardeleni,
Aşk kokan nefesimden gelen ses!
Ah benim Ay ışığı bakışlım,
Yüreği ile ısındığım!
Her şey vuslatına düğümlenmiş bir yumak,
Tüm güzellikler ayrılığımızın molasında,
Dinleniyor bizsiz anlamını kaybeden sevinçler,
Yıkılıyor bir bir sevgi duvarları ile örülmüş yürekler…
Gel dilimizde kavuşmanın duası,
Yüreğimizdeki sevgi ile katına çıkalım tanrının!
Diyelim ey tanrım!
Ey yerin göğün
Ve
Ey yüreğimizdeki büyük sevginin yaratıcısı;
Ey yüceliği yüreğimizdeki sevgiden ispatlı!
Hiçbir çirkinliğe cesaret,
Kötülüğe yol vermedik!
Hiçbir güzelliğe sevgisiz,
Çocuğu şefkatsiz yaklaşmadık!
Hiçbir;yüreği ayrılık ağrısında,
Sevdasına aciz olanı yalnız koymadık!
Yüz çevirmedik senden yana doğrulara,
Sırtımızı vermedik ayrılık şarkılarına!
Şükreden olduk her verdiğin nefeste,
Her ayrılık açmazında sana güvendik!
Seni bildik ey yüce yaratıcı!
Bir birimize bakarken her seferinde;
Seni gördük,senin ışığında aydınlattık içimizi…
Şimdi yüreğimiz iki yana açık,
Tüm içtenliğimiz savruk etrafa.
Şimdi tüm dualarımızı en içten,
En derinimizden...;
…Kavuştur bizi…
tüm sevenler kavuşsun...