9. ayda bebek, kendi adını bilmekte ve “hayır”ke-limesini anlamaktadır. Mizah duygusuna sahiptir ve sizi güldürmekten haz duymaktadır. Yüzünü ve başını sizin yüzünüze bastırarak sevgi gösterisinde bulun-makta, oyuncağını elinden aldığınız zaman çok si-nirlenmekte ve yerde tek başına, bir desteğe ihtiyacı olmadan, 10- 15 dakika oturabilmektedir.
Sallanan bir oyuncağa uzanırken ya da oyuncağı yerden alırken, gövdesini yanlamasına döndürebilir. Yerde yuvarlanarak, bedenini bir yandan diğer yana döndürerek veya kıvrıla kıvrıla ilerler.
Emeklemeye çalışır; bazen çabaları başarıyla so-nuçlanır.
Kendini yukarı çekip bir desteğe tutunarak, bir süre ayakta durabilir ama yeniden yere oturamaz. Geriye düşüp yere çarpar.
Ayakta tutulursa, önce bir ayağını sonra diğerini oynatarak amaçlı bir biçimde adım atar.
Oyuncağı düşürerek ya da sert bir yüzeye bas-tırarak elinden bırakabilir ama henüz kendi istemiyle yerine koyamaz.
Her günkü seslere, özellikle insan sesine büyük bir istekle ilgi gösterir. Bundan dolayı ezan seslerini daha rahat duyması için ona ortam hazırlayabilirsiniz.
İlgi çekmek için bağırabilir, dinler ve sonra yine ba-ğırır. Yabancılarla, tanıdık kişiler arasında belirgin bir biçimde ayrım yapar ve onların ilgili, sevecen yakla-şımlarını kabullenmeden önce güven duygusuna ge-reksinim duyar; tanıdığı yetişkine tutunup yüzünü giz-ler.
Bisküviyi (küçük çörek, kraker, gevrek vs.) tutar, ısırır ve çiğner. İçerken şişeyi veya bardağı elleriyle kavrar. Yemek yedirirken kaşığı tutmaya çalışır.
Bu aylarda çocuğunuzla birlikteyken, “burada, orada” gibi kelimeleri sık kullanıp, hareketlerle gös-tererek anlatabilirsiniz.
Yine “altında, üstünde, arkasında vb.” sözleri sık-lıkla kullanıp, onunla sağlama yapabilirsiniz.
Dil gelişimi sürekli olmayabilir, kesintiye uğrayıp devam da edebilir. Onun için, çocuğunuza anlayış gös-terip başka çocuklarla da asla kıyaslamayınız. Çünkü dil gelişimi her çocukta farklı düzeydedir. Çocu-ğunuza iyi bir konuşma modeli oluşturabilmeniz için açık, yavaş, anlaşılır konuşup, beden diliniz ile de des-tekleyebilirsiniz.
Bazen siz de onun söylediklerini tekrar edin, size bakıp gülecek, böylece konuşmayı öğrenmek, ikiniz içinde oyun halini alacaktır. Fakat onun söylediklerini tekrar ederken, normal ve doğru şekilde konuşmayı ihmal etmemelisiniz.
Sosyal davranış kalıplarını da geliştirmeyi ihmal etmeyiniz. Mesela yanından ayrılırken onu öpün, yanına geldiğinizde de “Merhaba” deyip onu öpün, kucaklayın.
Bu aylarda, önüne naylon önlük bağlayarak, bol bol su oyunu oynatın. Onunla bir kaptan bir kaba su döküp boşaltabilmesi için uygun mekan hazırlayıp oyuncak-larını ulaşamayacağı bir yere koyarak, sorduğunda da ona geri verin.
Bebeğinizin yaşamı algılaması için, günlük alış-kanlıkları belirtin. Ona neler yaptığınızı açıklayın. Öğle yemeği, önce mama önlüğünü takalım, sonra sandalye-ye otur ve annen yemeğini getirsin, hııımmm…, anne şimdi namazını kılacak, sen akıllı bir bebek gibi otur ve anneyi bekle, uyku vakti geldi vs. konuşun.
Yemeğini kendisinin yemesine izin vererek, ba-ğımsızlık duygusunu geliştirin. Bir kere ağzına siz verin. Başarılı olduğunda da onu ödüllendirin.
Bebeğinizi kucağınıza alıp ayna karşısında oturun. Bir kendinizin, bir bebeğinizin ismini söyleyerek ve gös-tererek bebeğin dikkatini çekin. Bebeğinizin kendisini aynada göstermesini isteyin. “Ali nerede? Bak Ali sana bakıyor.” gibi, sorularla kendisini göstermesini sağlayın ve doğru gösterdiğinde, onu ödüllendirin.
Yardıma ihitiyacı varsa, soruyu tekrar sorun ve önce kendinizi gösterip, sonra soruyu yine tekrar ederek bebeğin kendisini göstermesini sağlayın.
Unutmayın, bebeğinizin gelişim kilometre taşı sayı-lan bu dönüm noktalarından bir ya da daha fazlasına ulaşmamışsa, çocuk doktoruna başvurabilirsiniz. Ge-nellikle erken doğmuş bebekler, dönüm noktalarına, ya-şıtlarından daha geç ulaşırlar. Bu normaldir. Çünkü on-lar normal yaşıtlarının çağına biraz geç ulaşabilirler.

Alıntı