Diyarbakır'da yaklaşık 3 yıl önce 7'si çocuk 10 kişinin ölümüyle sonuçlanan patlamayı planladığı gerekçesiyle tutuklanan H.T, ifadesinde saldırının detaylarını anlattı.

DİYARBAKIR'DAKİ O PATLAMADAN FOTOĞRAFLARLinklerin Görülmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap

Merkez Bağlar ilçesi Koşuyolu Caddesi'nde 12 Eylül 2006 günü meydana gelen ve 7'si çocuk 10 kişinin ölümüyle sonuçlanan saldırının planlayıcısı ve eylemi gerçekleştirdiği gerekçesiyle tutuklanan H.T, Emniyet Müdürlüğündeki sorgusunun ardından adliyeye çıkarıldı.

Cumhuriyet savcısına ifade veren H.T, tutuklama istemiyle sevk edildiği nöbetçi mahkemece, “Terör örgütüne üye olmak”, “Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak” ve “Tasarlayarak adam öldürmek” suçlarından cezaevine gönderildi.

“KİMSEDEN BOMBA EĞİTİMİ ALMADIM”

Cezaevine konulan H.T, ifadesinde, çocukluğundan bu yana patlayıcılara karşı ilgisinin olduğunu belirtti.


Okul yıllarında fizik ve kimya derslerinde çok başarılı bir öğrenci olduğunu, problemleri çözme konusundaki başarısının öğretmenlerini dahi şaşırttığını kaydeden H.T, “Bomba yapma konusundaki tüm bilgileri ben kendi çabalarımla araştırarak öğrendim. Bomba eğitimi hususunda herhangi bir kimseden eğitim almadım, hatta bu konuda bizzat ben eğitim verebilecek noktadayım” dedi.

Hazırladığı küçük çaplı bombalarla nehirde balık avladığını anlatan H.T, olayda kullandığı patlayıcıyı hazırlama fikrinin de balık avlama yönteminden kaynaklandığını kaydetti.

“PKK, HAKKIMDA İNFAZ KARARI VERDİ”

Üniversite yıllarında bir veteriner kliniğinden burs aldığını ifadesinde anlatan H.T, “Bana 1 yıl ödeme yaptılar. Ödeme yapanlardan biri yüzbaşı Ü.T'ydi. Benim orduya ve askere karşı sevgi ile bakmamı sağlamıştı. Üniversite yıllarında okurken asker kişilerle gezip polis noktalarına gidip gelmemden dolayı PKK terör örgütünün gençlik yapılanması tarafından tehdit edildim. Hakkımda infaz kararı verildi” dedi.

“EYLEM HALKA YÖNELİK DEĞİLDİ”

Diyarbakır'da böylesi bir eylem yapma fikrinin, terör örgütü PKK'nın dağ kadrosunda bulunan ve girdiği bir çatışmada ölen amcasının oğlu N.T. nedeniyle oluştuğunu ifade eden H.T, şunları söyledi:
“Amcamın oğlunun cenazesi, ailesi kabul etmediği için kimsesizler mezarlığına defnedildi. Bu durum bende ciddi bir tepki oluşmasına yol açtı. Bu eylemi PKK örgütü güdümünde ve düşüncesinde güvenlik güçlerini hedef alarak yaptım. Eylem halka yönelik değildi.”

“EYLEMİ İZNE GELDİĞİMDE YAPTIM”

Saldırıyı asteğmen olarak askerliğini yaparken dağıtım izni için geldiği sırada yaptığını belirten H.T, bu eylemde devlet görevlilerince kendisine verilmiş herhangi bir emir ve talimatın bulunmadığını anlattı.


H.T, ifadesinde şöyle dedi:
“Ben 2006 Ağustos ayında askere gittim, eylül başlarında ise dağıtım iznine ayrılıp Diyarbakır'a geldim. Eylemi izne geldiğimde yaptım. Askerde A.Ş. diye bir üsteğmenimiz vardı. Onun hakkında ilk ifademde verdiğim beyanların hiçbiri doğru değildir. Benim bu kişi ile herhangi bir samimiyetim yoktu. Ancak soy ismini bildiğim ve bu nedenle verebileceğim tek kişi oydu. Bunu da inandırıcı olmak için kullandım. Onunla Türk İntikam Tugayı (TİT) konusunda konuşmam olmadı, kendisine, 'Vatandaş olarak biz ne yapabiliriz' diye sormadım. O da Diyarbakır'da Sedat astsubay diye birisini arayıp herhangi bir talimat vermedi. Dolayısıyla benim Sedat astsubay diye biriyle buluşmam söz konusu değildir. Benim böyle bir kişi ile de irtibatım olmadı. Bir önceki ifademde bu tarz bir ifade verme nedenim tamamen kafa karışıklığına ve hedef saptırmaya yönelikti. Eylem için devlet görevlilerince bana verilmiş herhangi bir emir ve talimat yoktur.”

“TİT ADINA ÜSTLENİLMESİNİ İSTEDİM”

Koşuyolu Caddesi'ndeki patlamada kullanılan bombayı B.G'nin evinin banyo kısmında hazırladığını belirten H.T, ifadesinde şunlara yer verdi:
“Bombayı hazırladıktan sonra fotoğraflarını çektik. Bu sırada B.G. yanımdaydı. Banyonun zemini mozaikti. Olaydan sonra delillerin yok edilmesi amacıyla Burhan'a banyonun fayans yapılmasını söyledim ve para verdim. B.G'ye ters bir durum olması halinde bu eylemi TİT adına internet üzerinden üstlenmesini söyledim. Bu şekilde 'devlet yapmış olabilir' imajı verildi. Bir önceki ifademde belirttiğim gibi isimlerini verdiğim askeri personellerin bu olayda herhangi bir ilgi ve yardımları olmamıştır.”

PATLAMAYI BALKONDAN İZLEDİ

Bombayı içine yerleştirdiği termos ile Koşuyolu parkında bir süre dolaştığını kaydeden H.T, ifadesinde şunları anlattı:
“B.G ile evden ayrıldık. Bombanın içinde bulunduğu termos bendeydi. İşaret parmağıma bombanın patlamaması halinde parmak izim kalmaması için bant yapıştırdım. Üzerime 3-4 gömlek giydim. Bu şekilde yapmamı kimse bana söylemedi. B.G'yi parkta kaybettim. Bombayı polis araçlarının uygulama yaptığı yere koydum. Üzerinde bulaşık bezi vardı. Daha sonra girdiğim ara sokakta üzerimdeki gömlekleri çıkartıp, eve gittim. Balkona çıktım. Bir polis aracının bombanın yanından geçip gittiğini gördüm. Ben polis aracını beklediğim sırada bir ara içerisinde bomba bulunan termosun yerinde olmadığını gördüm. Nereye gittiğini anlayamadım. Bunun üzerine bir anlık kararla düğmeye bastım. Bomba patladı. Ben balkondan içeri girerken, annem balkona çıktı. Annem bu işi yapanlara lanet okuyordu.”

“ASKERLİĞİMİ YAPARKEN 3 EYLEM DAHA YAPTIM”

Zanlı H.T, ifadesinde ayrıca İzmir'de asteğmen olarak askerliğini yaptığı sırada 3 bombalı eylem gerçekleştirdiğini de söyledi.
Bombalardan birinin patlamadığını, ancak diğer 2 bombanın patladığını belirten H.T, “12 Mayıs 2007 günü Bornova ilçesi pazar yerinde bisikletin üzerine yerleştirilen bir bomba bıraktım. Bombayı patlattım. Bu eylemdeki amacım, ertesi gün İzmir'de düzenlenecek Cumhuriyet mitinglerine katılımı azaltmaktı. Ayrıca bir otobüs durağına da bomba koydum. Yaralanan olmadı. Üçüncü eylemde ise bomba patlamadı” diye konuştu.

“EYLEMİ BEN YAPTIM BAŞKASI TUTUKLANDI”

Bornova ilçesindeki pazar yerinde meydana gelen ve 3 kişinin yaralandığı patlamanın ardından gözaltına alınan kişinin olayla hiçbir ilgisinin olmadığını ileri süren H.T, “Bana benzeyen birini yakalamışlar. Bildiğim kadarıyla o kişi ceza yedi, şu anda cezaevinde. Ben bu kişi yakalandığında 'Kim bu yakalanan salak' dedim. Ben bu kişinin haksız yere ceza almasından dolayı pişmanlık duymadım. Çünkü ben bu kişiyi 'salak' olarak düşündüm ve bu cezayı hak ettiğine inandım” dedi.

Patlamadan önce hazırladığı bombanın fotoğraflarını çektiğini kaydeden H.T, şunları söyledi:
“Bisikletin resmini çekmeyi unuttuğum için fotoğrafları herhangi bir internet sitesinde kullanmadım. Ancak Ankara Ulus Semti Anafartalar Çarşısı önündeki patlama olayından sonra sanki bu resimlerin patlatılan bombanın resmiymiş gibi kullanmak aklıma geldi. Bu resmin üzerine 'TİT olarak Ankara Ulus patlamasını üstleniyoruz' yazarak, bazı internet sitelerine gönderdim. Amacım hedef saptırarak, kafa karışıklığı yaratmaktı.”

Anafartalar Çarşısı önündeki patlamada, 9 kişi hayatını kaybetmiş, 90 kişi de yaralanmıştı.

“NEVRUZ KUTLAMALARINDA EYLEM YAPMAYI DÜŞÜNDÜM”

Bomba hazırlama konusunda teknik bilgiye sahip olduğunu ifade eden H.T, “Yaptığım çalışmalar neticesinde füze imal edebilmek için araştırmalar yaptım. Eğer bunu yapabilseydim belki Diyarbakır'da 2. Taktik Hava Üs Komutanlığı veya Nevruz kutlamalarına eylem yapmayı düşündüm” dedi.

2 KİŞİ TUTUKLANDI

Koşuyolu Caddesi'ndeki patlamayla ilgili olarak önceki gün adliyeye sevk edilen 6 kişiden 2'si tutuklanmış, 4 kişi ise tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmıştı.


Arkadaşlar buraya bir açıklama getirmek istiyorum. Bu açıklmayı başka yerde bulamazsınız. Diyarbakır'lı  çok sevdiğim bir abim var. Bu haberi gördüğünde şöyle dedi. Bu vatandaş olaylar olduğunda 4 yıldır hapishanede yatıyordu. Burada anlatılanların hepsi düzmece. Babası benim yakınım oluyor. Bu işi olayla hiçbir bağlantısı olmayan birinin üzerine yıktılar diyor. Ve benim için bu sözleri söyleyen abim ne derse doğrudur inanıyorum. Yıllarca o bölgede yaşamış oranın gerçeklerini çok iyi bilen biri. Gerisini sizin vicdanınıza bırakıyorum.