Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Fikret Karaman, Dİyanet'in bütün zorluklara rağmen, kurulduğu günden itibaren hem kendi kimliği hem görev alanı açısından saygın bir kurum olduğunu belirtti.
Fikret Karaman, Diyanet Aylık Dergisi'nin Mart ayı sayısında, “Diyanet, Cumhuriyet'in Bir Projesidir” konulu makalesinde, başkanlığın bugün 83. yılında olduğunu belirterek, “din hizmetlerinin milletin tarihinde bir kurum olarak daima var olduğunu” ifade etti.
Karaman, son zamanlarda konuyla ilgisi olsun veya olmasın bazı kişi ve çevrelerin “Başkanlığın varlığını tartışmak için adeta zemin hazırladığını” dile getirerek, şunları kaydetti:
“Özellikle son yıllarda ülkenin genel konjonktürü, din ve vicdan hürriyeti, laiklik prensibi, insan hakları, modernlik anlayışı ve AB ilişkileri gibi nedenler ileri sürülerek, devletin yapısı içinde bütçe kaynaklı din hizmetini sunan bir kamu kurumunun yeri olup olmadığı tartışılmak istenmektedir. Benzer iddialar ilk değildir. Geçmişte de benzer olaylar gündeme gelmiştir. Konu din ve Diyanet olunca, alanın uzmanı olsun veya olmasın cesur ve iddialı açıklamalar eksik olmamıştır.”
Cumhuriyetin kuruluşundan sonra birçok kurumun yeniden şekillendiğini, bunlardan birinin de Diyanet İşleri Başkanlığı olduğunu anlatan Karaman, makalesinde, “Diyanet, bütün zorluklara rağmen, kurulduğu günden itibaren hem kendi kimliği hem görev alanı açısından saygın bir kurum olmuştur. Bütün 'Cumhuriyet Hükümetleri' döneminde bu niteliğin korunması, onun öncelikli olarak 'Cumhuriyet'in bir Projesi' olmasından kaynaklanmaktadır” ifadesini kullandı.
“AZİM VE MORAL KAYNAĞI OLMUŞTUR”
Diyanetin, “büyük bir mirasın devamını sağlamak üzere vücuda getirilmiş bir kurum” olduğunu kaydeden Fikret Karaman, yazısında şu görüşlere yer verdi:
“Sunduğu hizmetin özelliğinden dolayı, daha hassas ve farklı bir yapıya sahiptir. Verilen görevi objektif kriterlere göre yerine getirir. Karşılıklı sevgi ve saygıya, hoşgörüye, doğru bilgiye, tecrübeye, diyaloğa, evrensel değerlere, insan haklarına, birlik ve beraberliğe, sosyal yardımlaşma ve dayanışmaya önem verir. Özellikle İslam dini ile ilgili inanç, ibadet, mabet ve diğer din hizmetlerinin yerine getirilmesinde halkımıza güven vermiştir. Gerektiği yerde ve zamanda yüksek moral, azim, sabır, gayret, çalışma, ahlak, birlik ve beraberlik gibi değerlerin kaynağı olmuştur.”
“DİYANET, HİZMETLERİNİ SÜRDÜRMELİ”
Diyanet İşleri Başkanlığının kurulduğu yıllarda 12 bin 500 olan cami sayısının 77 bine, 7 bin civarında olan kadrosunun ise bugün 90 binlere ulaştığını bildiren Karaman, il, ilçe, belde, mahalle, köy hatta mezra gibi en küçük yerleşim birimlerinde bile temsil edilen bir kurum olduğuna işaret etti.
Fikret Karaman, makalesinde “Diyanet, yurt içi ve yurt dışında halkın inancına, ibadetine, dini değerlerine ve dince kutsal sayılan zaman ve mekanlara yönelik hizmetlerini sürdürmelidir” görüşünü dile getirerek, şunları kaydetti:
“Herkes vicdan, dini inanç ve kanaat hürriyetine sahiptir. Dolayısıyla hizmet, nimet ve özgürlüklerin paylaşımında ırk, renk, dil, din, mezhep, siyasi görüş ve düşünce ayrımı yapılamaz. Başkanlığımız bu alanda hem İslam ülkeleri hem AB ülkeleri açısından örnek ve model bir kurum olarak gösterilebilir.”