KKTC eski Cumhurbaşkanı Denktaş, 2002’de New York’ta ameliyat edilerek 3 kalp kapakçığı değiştirildi.
Ancak Denktaş’ın sağlığı günden güne bozuldu ve apar topar Ankara’ya getirildi. Denktaş Ankara’da kendisini ziyaret eden CHP Lideri Deniz Baykal ile İnal Batu’ya aynı şeyi söyledi: "Amerikalı doktorlar beni öldürmek istedi."
Gazeteci Nur Batur, yıllardır yakından takip ettiği eski KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ın hayatını yazdı. ’Rauf Denktaş, Yeniden Yaşasaydım’ ismiyle Doğan Kitap tarafından yayımlanan kapsamlı biyografide, Rauf Denktaş ve Kıbrıs meselesi ile ilgili bilinmeyen pek çok şey anlatılıyor. Bunların arasında Denktaş’a yönelik suikast teşebbüsleri de, Özel Harp Dairesi tarafından kurulan Türk Mukavemet Teşkilatı’na mal edilen faili meçhul cinayetler de mevcut.
Ancak, hiç kuşkusuz bunlardan en çarpıcı olanı, 2002’de New York Columbia Presbiteryen Tıp Merkezi’ndeki ameliyat sırasında yaşananlar. Annan Planı’nın son derece hararetli tartışmalara yol açtığı o günlerde Denktaş, çoktandır ihmal ettiği by-pass ameliyatını olmak için hastaneye yatar. Ünlü kalp cerrahı Prof. Mehmet Öz başkanlığındaki bir heyet, Denktaş’ın 3 kalp kapakçığını değiştirir. Ne var ki, Denktaş bir türlü iyileşmemekte, tersine her gün daha kötüye gitmektedir:
"İşte o günlerde, Denktaş’ın odasına Milli İstihbarat elemanlarından biri geldi. Denktaş’a, ’Efendim istihbarat aldık. Sizi öldürmek istiyorlar’ dedi. Denktaş şaşırmıştı. O sırada odada bulunan Washington Büyükelçisi Nüzhet Kandemir de duyduklarına inanamıştı (s. 445)"
Bunun üzerine Denktaş, bütün riskler göze alınarak Ankara’ya getirilip İbni Sina Hastanesi’ne yatırılır. Bir süre sonra da hızla iyileşmeye başlar. O günlerde, CHP Lideri Deniz Baykal ile birlikte kendisini ziyarete giden İnal Batu’ya, "Amerikalı doktorların kendisini öldürmek istediğini" söyleyecektir. Ankara Üniversitesi İbni Sina Hastanesi doktorlarından Prof. Ümit Özyurda ve Tümer Çorakçıoğlu, Amerika’da yapılan tedavinin "Fevkalade yanlış olduğunu," söz konusu hataları, "Tıbbiye’den yeni mezun olmuş insanın dahi yapmayacağını" ifade edeceklerdir (s.446)"
Nur Batur’a anlattı
Denktaş’ı New York’taki ameliyatı sırasında eşi Aydın Denktaş hiç yalnız bırakmadı. Prof. Mehmet Öz ve ekibi de Denktaş’la yakından ilgilendi. Denktaş o günleri Nur Batur’a anlattı.
Mason locasında dostluk yoktu
Kitapta yer alan ilgiç anekdotlardan birisi de, Denktaş’ın mason oLuşuna ve mason locasından ayrılışına ilişkin. Denktaş, 1950’de Başsavcı Kriton Tornaridis’in önerisi üzerine mason olmaya karar veriyor. Tornaridis, "Bu kardeşlik ve dayanışma kulübüdür" demiştir kendisine. Ancak 1963 Kanlı Noel’i Denktaş’ın masonluk üzerindeki kuşkularını tam anlamıyla derinleştirecektir: "Rum kardeşlerin hiç de kardeş olmadıklarını görmeye başladım. 1963’ten sonra üyelikten düştüm, çünkü 1968’e kadar aidat ödemedim. Toplantılara katılmadım. Ben bu ocakta beklenen dayanışmayı ve dostluğu bulamadım. Belki de EOKA devri olmasaydı işler başka türlü olurdu. 1968’de adaya döndüğüm zaman locadan istifa ettim. İstifa mektubunu da loca başkanı Griffith Willam’a verdim.