Sitemizin adı: Linklerin Görülmesine İzin Verilmiyor.
Üye Ol ya da
Giriş YapSitemizin yaşı: 10
Sitemizin misyonu: Danışmanlık
Tanıtım: Linklerin Görülmesine İzin Verilmiyor.
Üye Ol ya da
Giriş YapSosyal öğrenme kuramcılarından Bandura’ nın (1977) ortaya attığı Self Efficacy kavramı bir kimsenin belli bir işi başarı ile yapma hususunda yeterliliğine inancı olarak tanımlanmaktadır. Türkçe’mizde kısmen azimli ve kararlı olma sözcükleri ile bir ölçüde ifade edebileceğimiz bu kavram bir kimsenin bir işe girişip girişmeyeceğini, işi sonlandırmak için ne kadar çaba harcayacağı, engeller veya yıldırıcı durumlara ne derece direneceği anlamına gelmektedir. Yetkinlik beklentisi kişinin kendi yetenekleri ile çevreyi etkileyerek, engelleri aşarak hedefine erişeceğine inanmasıdır. Bu kavramı Bıkmaz (2004) öz yeterlik terimi ile ifade etmişti. Yeterlik sözcüğünün İngilizce sufficiency sözcüğüne karşılık olarak kullanılması nedeniyle bir kimsenin bir işi başarı ile sonlandır- mada kendini güçlü görmesini yetkinlik sözcüğü ile karşılamanın uygun olacağı düşünülmüştür.
Kendini yetkin görme, yetkinlik inancı belli bir konuya, belli bir işe özgü kendine güveni ve azmi ifade eden bir kavram olup, genel olarak, her konuda kendine güvenme özelliğini ifade eden özgüven (self- confidence) kavramından ayrılmaktadır.
Kendini yetkin görme, öz kavramı sistemini oluşturan bütün öz algıları gibi, kişinin çeşitli girişimleri sonucunda kendi yetenekleri ve yeterlilikleri konusunda edindiği deneyimler, kendine benzer başka kişilerin yetenekleri ve yeterliliklerine ilişkin gözlemleri ve başkalarının kendisine ilişkin değerlendirmeleri sonucunda oluşmaktadır.
Lent ve Hackett’a (1987) göre yetkinlik algısı öz (benlik) kavramı sisteminin dinamik bir yönünü oluşturmaktadır Kendini yetkin görme bireyin be- censel, zihinsel ve duyuşsal yetenekleri, geçmiş başarıları, girişiminin getireceği sonuçların kendisi için önem derecesi gibi, öz kavramı sistemini oluşturan çeşitli öğelerin bir bileşkesi olup, davranış edinme/değiştirme girişiminin baş- syıp başlamayacağını, başlayan davranışın devam edip etmeyeceğini belirleyi- d bir güce sahiptir.
Bandura’ya göre kişinin bir işe girişmede yetkinlik beklentisi işin ne derece zor olduğuna bağlıdır. İşin zorluk derecesi yetkinlik beklentisinin düzey boyutunu oluşturur. Bu kişinin yetenekleri ve yeterlilikleri ile ilgili bir husus riarak değerlendirilebilir. Bandura’nın güç adını verdiği diğer boyut ise bir rimsenin engelleyici, caydırıcı koşullara karşın davranışı sürdürmeye devam etmesidir.
Girişilen bir işi bitirmek için ısrar etme kişiliğin sebat özelliği ile ilgilidir. Sebat özelliği güçlü olanlar bitiremeyecekleri işlere girişmezler, giriştikleri işi de bitirmeden bırakmazlar. Ancak sebat özelliği zayıf olan insanlar bile belli bazı durumlarda ısrarlı olma zorunluluğu duyarlar. Örneğin sigarayı bırakmak steyen bir kimse yaşamsal bir tehlike olmadığı sürece değişik zamanlarda sigarayı bırakma girişiminde bulunabilir ama bu girişimlerinden bir zaman sonra vazgeçebilir. Bu kişi sağlığını tehlikede gördüğünde her türlü çekici uyarıcıya karşın sigara içmemekte direnebilir.