Çocuklarda Okulla Birlikte Başlayan Hastalıklar
Çocuklarda Okulla Birlikte Başlayan Hastalıklar
”bizim çocuk okula başladığından beri bir türlü iyileşmiyor sürekli hasta, iyi bakamıyoruz desek evde de değişen bir şey olamadı ki ?.... derler. bunun nedeni;
Ev kadar steril olmayan okul ortamı çocukları virüsler ve bakterilerle karşı karşıya bırakıyor. Çocuklarını okula gönderen ailelerin özellikle solunum yolu rahatsızlıklarına karşı dikkatli olması gerekiyor.
Okulla birlikte hastalıklar da başlar
Çocuklar kreşe veya okula başlayana dek ev ortamında çok sık hastalanmazlar. Okul ve kreşlerin açılması ile birlikte durum tersine döner. Hastalıklar hem onların hem de ailelerin yaşamının bir parçası halini alır. Sonbahar ve yaklaşan kış ayı ile birlikte toplu yaşanan yerlerde damlacık yolu ile yayılan ve solunum yollarına yerleşen virüslerin yol açtığı enfeksiyonların ortaya çıkmasında artış görülür.
Grip hastalıklarda başı çekiyor
Bu enfeksiyonların başında soğuk algınlığına neden olan gribal enfeksiyonlar gelir. Grip, özellikle eylül ile mart ayları arasında sonbahar-kış dönemini kapsayan mevsimsel özellik arz eden bir hastalıktır. Ateş, baş ağrısı halsizlik, kırgınlık ile başlar. Öksürük, burun akıntısı veya tıkanıklığı ardından akciğer enfeksiyonu, sinüzit ve orta kulak enfeksiyonu gibi hastalıklarla komplike olabilir. Kış aylarında 2 yaşın altındaki çocuklarda gözlenen solunum yolu enfeksiyonlarının yüzde 80’i bu virüslerden kaynaklanır.
Ailelere uyarılar
Aileler çoğu kez ateş, öksürük, burun akıntısı ve öksürük şikayeti olan çocuklarına gereksiz yere antibiyotik ve öksürük şurubu verir. Oysa yapılan çalışmalar virüs enfeksiyonlarında bu ilaçların etkili olmadığını ortaya koymaktadır. Ateş düşürücülerin ise gereksiz yere kullanımı çocukların doğal bağışıklık sisteminin güçlenmesine engel olmaktadır.
Bakteri-virüs farkı
Bakteriler aracılığı ile oluşan bademcik enfeksiyonu ile virüslerin neden olduğu solunum yolu enfeksiyonunu birbirinden ayırt etmek tedavi seçiminde çok önemlidir. Bademcik enfeksiyonunda öksürük ve burun akıntısı genellikle olmaz; ateş, yutkunmada güçlük, iştahsızlık ve karın ağrısı ön planda iken virüslerin neden olduğu gribal enfeksiyonlarda öksürük, burun akıntısı, halsizlik, yaygın kas ağrıları daha belirgin şikayet olarak gözlenmektedir.
Öksürük ilaçlarına dikkat
Solunum yolu enfeksiyonlarında gözlenen öksürük şikayeti aslında oluşan salgıların solunum yollarından temizlenmesi için vücudun bir savunma mekanizması olarak işlev görür. Öksürük kesici özellik arz eden ilaçların kullanımı, vücudun bu doğal savunmasını bloke ettiği için kullanılması önerilmez. Bazen bademcik enfeksiyonu ile gribal enfeksiyon ayırımı muayene sonucunda da yapılamaz. Bu durumda boğaz kültürünün alınması, bazı kan testlerinin yapılması ve sadece ateş düşürücü verilerek hastanın gözlenmesi gerekir. Özellikle alerjik bünyesi olan çocuklarda astım atağını başlatması veya küçük bronşların salgılarla tıkanması neticesinde bronşiolit’e neden olabilmesi açısından gribal enfeksiyonlara karşı tedbir almak bu aylarda özellikle önemlidir.
En iyi yöntem aşı
Bazen solunum sıkıntısı nedeni ile hastaneye yatırılarak tedavi gerektirecek kadar ağır solunum sistemi enfeksiyonuna yol açabilen gribal enfeksiyonları önlemenin en önemli yolu, aşılanmadır. Dünya Sağlık Örgütü her sene yeni tip grip virüsüne karşı hazırlanan grip aşılarının özellikle şeker hastalığı, alerjik bronşit, bağışıklık yetersizliği, doğumsal kalp hastalığı gibi rahatsızlıkları olan çocuklara uygulanmasını önermektedir. Amerikan Pediatri Akademisi de 6 aydan büyük her çocuğa eylül ile ocak ayları arasında grip aşısı yapılmasını önermektedir. Alınacak önlemlerin başında enfeksiyon geçirmekte olan kişilerin toplum içine girmemesi, maske kullanması ve el hijyenine önem göstermesi gelir.
Grip-nezle farkı
Nezle hali grip ile çok sık karıştırılan bir durumdur. Ancak nezlede genel durum daha iyidir. Ateş yüksek olmaz. Daha ziyade hapşırık ve burun akıntısı ve ardından burun tıkanıklığı ile kendisini gösterir. Nezle ve grip gibi hastalıkların uzun sürmesi hastalığın sinüzit ve orta kulak enfeksiyonu ile komplike olmasına yol açabilir. Bu nedenle sinüslerin ve östaki kanalının ağzının açılmasını sağlayacak steril tuzlu su içeren burun damlalarının kullanımı yarar sağlayacaktır. Eğer bir çocukta yılda 5 defadan fazla tekrarlayan ve sinüzit, orta kulak enfeksiyonu, akciğer enfeksiyonu ile komplike olan solunum yolu enfeksiyonu geçirme şikayeti varsa mutlaka uzman bir hekim tarafından muayene edilmesi gerekir.
Kaynak: Memorial Hastanesi Çocuk Hastalıkları Uzmanı Dr. Ercan Tutak