Ayrıntılı Konu Bilgileri
Sayfa BaşlığıKonu: Cirit Oyunu
Mesaj SayısıMesaj Sayısı: 0 cevap var
OkumaGösterim: 3763
Google Özel Arama

Gönderen Konu: Cirit Oyunu  (Okunma sayısı 3763 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

    sevdaligul

  • Administrator
  • *

  • İleti: 13121
  • Nerden: Konya
  • Rep: +6511/-0
  • Cinsiyet: Bay
  • GüLe SeVDaLı Bir GeNç
    • MSN Messenger - sevdaligul@gmail.com
    • Profili Görüntüle GüLe SeVDaLı BiR GeNçLiK
  • Çevrimdışı
Cirit Oyunu
« : 11 Şubat 2008, 18:46:47 »


 

Resimlerin Görüntülenmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap

   Cirit, bir diğer deyimle Çavgan, Türklerin yüzyıllardan beri oynadıkları bir ata oyunudur. Türkler, Orta Asya'dan Anadolu'ya bu atlı oyunu da dolu dizgin beraberlerinde getirmişlerdir. Türkler için at, mukaddes ve vazgeçilmez bir unsurdur. At sırtında doğar, at sırtında büyür, at sırtında savaşır, at sırtında ölürlerdi. At sütü kımız Türklerin yegâne içkisi idi. Cirit Oyunu, Türklerin en büyük tören ve sportif oyunu idi. Daha sonra 16. yüzyılda Osmanlı Türkleri tarafından bir Savaş Oyunu olarak kabul edildi. 19. yüzyılda bütün Osmanlı ülkesi ve saraylarının en büyük gösteri sporu ve oyunu oldu. Cirit, aynı zaman tehlikeli bir oyun olduğundan 1826 yılında II. Mahmut tarafından yasak edildi. Fakat daha sonra yine Osmanlı Ülkesi'nin başta gelen meydan ve savaş oyunu olarak her tarafa yayıldı.

          Cirit Oyunu, daha 40-50 yıl öncesine değin Anadolu'da yaygın bir oyun olduğu halde son yıllarda sadece Balıkesir, Söğüt, Konya, Kars, Erzurum ve Bayburt yörelerinde yaşamaya devam etti. 20-25 yıldan beri Konya ve Balıkesir'de tarihe karıştı. Buna rağmen halen Anadolu'nun hemen her köşesinde düğünlerde ve bayramlarda köy delikanlıları ve kasaba halkı Cirit Oyunu'nu oynamaktadır. Büyük şehirlerimize karşı köy ve kasabalarımızda yaşamaktadır. Sinop köylerinden Gaziantep'e, Bursa'dan Antalya'ya kadar Doğu, Batı, Güney ve Kuzey Anadolu'da köylerimizin güreşle beraber başlıca yiğitlik ve savaş oyununu teşkil etmektedir. Halkın ilgisini çekmek için cirit meydanında davullar ve zurnalar çalınır. Ayrıca Yurtdışı İran, Afganistan ve Türkistan Türkleri ile Türklerle meskûn diğer Asya yörelerinde de hâlâ canlılığını ve geleneğini sürdürmektedir.

         Her yıl Ertuğrul Gazi Törenleri dolayısıyla eylül aylarının ikinci Pazar günleri Söğüt'te, çeşitli şenlikler vesilesiyle de Erzurum, Kars ve Bayburt dolaylarında oynanmaktadır. 1972 yılı eylül ayında Konya Turizm Derneği'nin teşebbüsüyle Konya'da bir Cirit Oyunları Şenliği düzenlenmiş, bu şenliğe Erzurum ve Bayburt Cirit Takımları katılmış ve büyük başarı sağlanmıştır. Cirit Oyunu Konya'da yeniden geleneksel olarak canlandırılmaya çalışılmaktadır.

          Cirit Oyunu'nda iki takım bulunur. Bu takımlar 70 ilâ 120 metre genişliğindeki bir alanda karşılıklı olarak alanın en gerisinde 6'şar, 8'er veya 12'şer kişi olarak dizilirler. Ciritçiler bölgesel giyimleriyle atlarına biner. Sağ ellerine atacakları ilk ciriti, diğer ellerine de yedek ve yetecek miktarda cirit alırlar. İki tarafın birinden bir atlı öne fırlar, karşı dizinin önüne 30-40 metre kadar yaklaşır. Karşı tarafın oyuncularından birisinin adını seslenerek meydana davet eder. Sağ elindeki ciriti ona doğru savurur, sonra geri döner, atını kendi dizisine doğru mahmuzlar. Karşı tarafın davet edilen oyuncusu hızla onu takip eder, elindeki ciriti geri dönüp kaçan karşı taraf elemanına fırlatır. Bu kez ilk oyuncunun çıktığı sıradan diğer bir ciritçi onu karşılar. İkinci diziden çıkan, sırasındaki yerini almak için süratle yerine dönmeye çalışır. Bu defa rakibi onu kovalar ve ciritini atar.

          Oyun böylece sürer. Cirit isabet ettiren ciritçi takımına bir sayı kazandırır. Eğer ciritçi attığı çavganı rakibine değil de ata isabet ettirmişse bir sayı kaybeder. Ciritçi karşı taraf oyuncusundan kendisini sakınmak için çeşitli hareketler yapar, atın sağına soluna, karnının altına, boynuna ağar. Bazı ciritçiler rakibi kaçıp dizisine ulaşana kadar üç-dört cirit savurarak isabet ettirmek suretiyle sayı toplar. Bu arada başına, gözüne, kulağına cirit isabet eden bazı oyuncuların yaralandığı olur. Bu türlü isabetler neticesinde ölenlerin olduğu bile vakidir. Bu durumda ölen, er meydanında ölmüş sayılır, yakınları şikâyetçi ve dâvacı olmaz. Babaları ölen çocuklarıyla öğünürler.

          Öte yandan cirit oyununda ölüm olmaması için, daha evvelleri hurma ve meşe ağacından 70-100 santim uzunluğunda, 2-3 cm. kutrunda yapılan ciritler, daha sonraları kavak ağacından yapılmaya başlanmıştır. Sopaların uçları silindir şeklinde kesilerek yuvarlatılır. Kabukları yontulur. Bu isabet halinde bir yara açılmasını ve ölüm tehlikesini yok etmek için alınan bir tedbirdir. Seyredenler ciritçileri ve atları teşvik için çeşitli şekilde bağırır, onları heyecana getirirler. Ciritçiler arasında birbirine hasım olanlar varsa, bunların karşı tarafta yer almamasına dikkat edilir, aynı dizi içine dahil edilirler. Gençler büyüklerinin bu görüşüne boyun eğer. Büyükler de bu töreye uyarlar. Eski ciritçilerden bir kurul, oyunun sonucunu ilân eder. Cirit sona erince, cirit oyununu düzenleyenler başarılı olanlara ödüller, ziyafetler verir.

          Cirit Oyunu Alpaslan'la beraber Anadolu'ya girmiş daha sonra Avrupa'ya ve Arabistan ülkelerine sıçramıştır. 17. yüzyılda Fransa'da, Almanya'da ve diğer ülkelerde de Cirit Oyunu yayılmıştır. Konya Turizm Derneği'nin 1972 eylülünde düzenlediği Cirit Oyunları Şenliği dikkatleri tekrar bu ulusal sportif savaş oyunumuzun üstüne çekmiş bulunmaktadır. Bütün Yurt'ta ilgi görmesi ve canlanması bu tür oyunlarımız için bir kazanç olacaktır.


Resimlerin Görüntülenmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap

Cirit Oyununda Kullanılan Terimler

- Değnek; Diğnek, Deynek: Çeşitli yörelerde cirit oyununa verilen ad.

- Cirit Havası: Cirit oynanırken davul ve zurna ile özel ritimlerde çalınan ezgilerin tümü yada bir tanesi.

- At Oyunu: Cirit'in Tunceli ve Muş yöresindeki adı.

- At Oynatma Havası: Tunceli ve Muş yörelerinde ciritten önce at oynatma için özel ritimlerde çalınan ezgi
ve ritimlere verilen ad.

- Rahvan: Atın iki ayakla koşar gibi aynı yanda bulunan ayaklarını aynı anda atarak yaptığı, biniciyi sarsmayan bir yürüyüş şeklidir.

- Rahvan At: Biniciyi sarsmadan yürüyen at.

- Tırısa Kalkmak: Atın çaprazlama ayak atarak hızlı ve sarsıntılı yürüyüşüne denir.

- Dörtnal: Atın en hızlı koşuşu.

- Hücum Dörtnal: Atın en hızlı koşuşunun daha ilerisinde bir süratle hedefe at sürme.

- Adeta: Atın düz yürüyüşü.

- Aheste: Atın ağır ağır, arka kalçalara yüklenerek yürüyüşü.

- At Başı: İki atın bir hizada oluşu.

- At Cambazı: Ciritte at üzerinde beceri ve hüner gösteren binici.

- At Oynatmak: Ciritte hüner göstermek.

- Sipahi, Sipah, İspahi: Eskiden Yeniçeriler zamanında bir sınıf atlı askere denirdi. Fakat iyi at binen kişilere de at oyunlarında becerisi olan oyunculara da çeşitli yörelerde bu adlar kullanılmaktadır.

- Seymen Olmak: Ulusal giysilerin yöreye ait olanlarının düğün nedeni ile Ankara dolaylarında giyilmesine denir.

- Osmanlı: Atlı, süvari anlamında kullanılmaktadır.

- Menzil: Ciritte at üzerinde sıra biçiminde duranlara verilen ad.

- Alan: Cirit meydanına verilen ad. Cirit oynanan yer.

- Şehit: Ciritte isabet alıp ölenlere verilen ad.

- Acemi: Savurduğu ciriti ata değen oyuncuya denir.

Resimlerin Görüntülenmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap
Aklımdaki sensin
Fikrimdeki Sen
Sen tekderdimsin
Gülüm Benim


Paylaş delicious Paylaş digg Paylaş facebook Paylaş furl Paylaş linkedin Paylaş myspace Paylaş reddit Paylaş stumble Paylaş technorati Paylaş twitter
 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son İleti
0 Yanıt
862 Gösterim
Son İleti 29 Kasım 2008, 21:46:58
Gönderen: iğneci
0 Yanıt
1088 Gösterim
Son İleti 30 Nisan 2009, 13:44:25
Gönderen: mskuten
0 Yanıt
1583 Gösterim
Son İleti 29 Mart 2010, 17:55:18
Gönderen: lexxel
0 Yanıt
1072 Gösterim
Son İleti 28 Ekim 2010, 16:17:09
Gönderen: nullsix
0 Yanıt
888 Gösterim
Son İleti 06 Kasım 2010, 21:13:30
Gönderen: sevdaligul