Resimlerin Görüntülenmesine İzin Verilmiyor.
Üye Ol ya da
Giriş Yap1-
Güneşlenme, solaryum: Güneş ışınında ve solaryumda var olan ultraviyole ışınları cilt hücrelerimizde genetik yapının temel taşları olan DNA moleküllerini olumsuz etkiler. DNA moleküllerinde kalıcı hasarlar oluşturarak ciltteki kırışıklıklara, ciltte iyi huylu bazen de kötü huylu (kanser) oluşumlara sebep olabilir.
Ultraviyole ışınlarına maruz kalma süresi ne kadar uzarsa gelişmiş olan hasarlar daha da yoğun olabilir. Çiftçilerde ya da açık havada çalışan kişilerde cilt yaşlanması çok daha belirgindir.
2-
Parfüm ve parfümlü kozmetiklerin güneşle teması: Bazı parfüm ve parfümlü kozmetiklerin içlerinde bulunan kimyasal maddeler cilt üzerinde alerjik reaksiyonlara sebep olabilir. Kimi zaman reaksiyonun başlaması için güneş ışınına maruz kalmış olmak da gerekir. Dolayısıyla bu kozmetik ürünler açık alanlarda uygulandığı zaman (yüz ve boyun V bölgesi) güneş temasıyla birlikte alerjik reaksiyona sebep olabilir. Alerjik durum mevcut ise güneşten korunmak veya kullanılan kozmetik ve kozmetik benzeri içerikleri olan diğer ürünlerin kullanılmamasını öneriyoruz.
3-
Kuru ve rüzgârlı klimalı hava: Bazı kişilerin doğal olarak ciltleri kurudur. Dolayısıyla kuru iklimde bulundukları zaman cilt kuruluğu daha belirgin hale gelir. Kuru ve rüzgârlı hava, ciltlerdeki bazı egzama türlerinin oluşmasına kolaylık sağlar. Kuru ciltli kişilere özellikle soğuk ve rüzgârlı havalarda mutlaka koruyucu olarak nemlendirici krem kullanmalarını tavsiye ediyoruz.
4-
Pudra, fondöten ve allık kullanımı: Pudra, fondöten ve allık kullanımının ciltte sivilce oluşumunda doğrudan etkisi vardır. Özellikle terleme ile birlikte sivilce oluşumuna meyilli ciltlerde kapatıcı özelliği olan ürünlerin minimum miktarda kullanılması gerekir.
5-
Yoğun dokulu kozmetikler: Yağlı yapısı olan kozmetikler yine aynı mekanizmayla sivilce oluşumuna sebebiyet verebilir.
6-
Kireçli, aşırı sıcak veya soğuk su: Cildimizin üst tabakasının işlevi vücudumuzdan su kaybını önlemektir. Aşırı sıcak ya da soğuk suda bu tabaka hasar görebilir. Bu hasar sonucunda da egzama gibi bazı cilt hastalıkları oluşabilir veya artabilir. Bunu önlemek için aşırı sıcak ya da aşırı soğuk sudan kaçınmak gerekir.
7-
Sigara ve alkol: Sigarada bulunan nikotin yüzünden deride bulunan kılcal damarların çapı azalır ve cildin beslenmesi olumsuz etkilenir. Ayrıca kan dolaşımındaki oksijen oranı azalır ve cilt hücreleri yeterli beslenemeyerek metabolizması uygun bir şekilde gelişemez. Sigara kullananlarda cilt yaşlanması ve ciltteki kırışıklıklar daha erken yaşlarda başlar. Alkol tüketiminde ise, özellikle yüz bölgesinde kılcal damarlardaki genişleme sonucunda ciltte kızarıklık oluşur ve bazı cilt hastalıklarının (gül hastalığı vb.) artışına sebep olur.
8-Dengesiz, sağlıksız beslenme: Sağlıksız beslenme sonucunda cilt yaşlanması, tırnaklarda kırılmalar ve saç dökülmesi oluşur. Yoğun diyette saç dökülmesine ve tırnaklarda kırılmalara sebebiyet verebilir.
9-Uyku bozukluğu: Sağlıklı ve düzenli uyku cildin daha pürüzsüz, parlak olmasına etki eder. Uyku sırasında çevre faktörlerinden (güneş, rüzgâr vb.) uzak olan cilt, kendini yenilemek için daha iyi bir ortama kavuşur. Cildin yıpranmaması için günlük en az 6 saat uyku tavsiye edilir.
10-Stres: Bazı cilt hastalıkları (yağlı egzama) ciddi bir şekilde kişinin ruhsal ve psikolojik durumundan etkilenerek hastalığın artışına sebep olabilir. Bazı cilt hastalıkları da (uçuk ve zona gibi) stresli ortamda alevlenerek başlayabilir. Ayrıca stres cildin oksijen almasını azaltarak cilt metabolizmasını olumsuz etkiler.
Dr. Arda Eminzade - Deri Hastalıkları Uzmanı, Acıbadem Kocaeli Hastanesi