Ayrıntılı Konu Bilgileri
Sayfa BaşlığıKonu: Cilalı Taş Devri
Mesaj SayısıMesaj Sayısı: 0 cevap var
OkumaGösterim: 1019
Google Özel Arama

Gönderen Konu: Cilalı Taş Devri  (Okunma sayısı 1019 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

    sevdaligul

  • Administrator
  • *

  • İleti: 13121
  • Nerden: Konya
  • Rep: +6511/-0
  • Cinsiyet: Bay
  • GüLe SeVDaLı Bir GeNç
    • MSN Messenger - sevdaligul@gmail.com
    • Profili Görüntüle GüLe SeVDaLı BiR GeNçLiK
  • Çevrimdışı
Cilalı Taş Devri
« : 05 Ocak 2011, 19:21:18 »


 

Resimlerin Görüntülenmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap


T arih öncesi devirlerin ikincisi. Tarih öncesi devirlerinde insanlar yarı vahşi halde yaşayarak, bir taraftan iklim şartları, bir taraftan da yırtıcı hayvanlarla uğraşmak zorunda kalmışlardır. Böyle bir zorunluk sonucu toplulukları meydana getirmişler ve ilk medeniyetlerini kurmaya başlamışlardır. Çakmak taşından ve sert taşlardan çeşitli araçların yapıldığı bu devir tarih öncesi devirleri Yontma Taş Devri =


Paleolithique dir.

Yontma Taş Devrinden uzun zamanlar sonra, yeryüzündeki iklimin değişmesi ve daha ılıklaşması, insanların topluluk hayatlarının daha canlılık kazanmaya başlaması sonucu mağaralarda yaşayan ilk insan, buraları bırakarak, ağaç dallarından ve kamışlardan yapılan ve göllerde kurulan barınaklarda yaşamaya başladılar. Köyler kurdular. Bir taraftan tarımla uğraşmaya diğer taraftan da ev hayvanları beslemeye başladılar. Eski devirlerden kalan ve avlanmaya, korunmaya yarayan taştan âletlerini, biraz daha ilerleterek, kabaca yontulan taş âletleri daha düzgün ve daha ince yapmağa başladılar. Bu devirde kilden çanak ve çömlek de yapılmıştır. İşte bu devre Cilalı Taş Devri veya diğer adlarıyla Yeni Taş Çağı ve Neolitik Çağ denmektedir.

Cilâlı Taş Devrinde insanlar, toplu olarak yaşadıkları bölgelerin çevresini, kendilerini düşman ve yırtıcı hayvanlardan korumak için hendekler ve çitten duvarlar

Cilalı Taş Devri'ne ait olan; alet yerine kullanılan taşlar
 çevirmişler, iri ve kaba taşlardan dinî anıtlar yaparak ilk mimarî eserleri meydana getirmişlerdir. Bu anıtlar, "dik taş" denilen bir ucu toprağa gömülü iri ve yüksek taşlarla; yine birer uçları toprağa gömülü ve karşı karşıya konmuş iki büyük taş üzerine yatırılmış yassı bir taştan ibaret olan dolmen terden ibarettir.
Ek bilgi
Yeni Taş Çağı, bilinen diğer adlarıyla Cilalı Taş Devri ya da Neolitik Devir.

Bu dönemde önceki devirlere göre daha sert ve daha düzgün taş aletler yapılmıştır. Topraktan veya kilden yapılan kaplar ateşte pişirilmiş, bunun sonucunda seramik sanatı başlamıştır. Bu devirdeki insanlar bilgi ve teknikte önceki dönemlere göre oldukça ileri bir düzeye çıkmışlardır. Kemik ve taştan daha kullanışlı aletler yapılmıştır. İnsanların yerleşik düzene göçmeside bu dönemde meydana gelmiştir. Birbirine yakın aileler topluca bir yerde oturarak köyleri meydana getirmişlerdir. Böylece tarihteki ilk köyler kurulmuştur. Ayrıca insanlar tahıl üretimine de başlamış, hayvanlar evcilleştirilmiş, insanlar tüketicilikten üretici duruma geçmişlerdir. İlk defa ticaret başlamıştır.

Gezegende yaşanan son buzul çağının sona ermesi ardından, insan topluluklarının yayılma eğilimi gösterdikleri ılıman iklim kuşaklarında, yepyeni bir evrimsel açılım yaşanmaya başlanmıştır. Buzulların çekilmesiyle ılımak iklim kuşağında gerek fauna gerekse flora, hem çeşitlilik hem de popülasyon olarak belirgin gelişmeler göstermiştir. Bu mevsimsel farklılıkların oldukça belirgin olduğu ve genellikle kurak sayılabilecek yaşam alanlarında ortaya çıkan ve yayılabilen türler, kaçınılmaz olarak dayanıklı, uyum sağlama ve üreme yetenekleri geniş, görece daha küçük cüsseli türlerdi. İşte bu ortam, insan topluluklarına geniş olanaklar sunmuştur.

Buğday ve arpa gibi yaygın ve kurak iklime uyumlu bitki türlerinin ve koyun, keçi, sığır gibi otçul türlerin ortaya çıkması ve yaygınlaşmasıyla insan topluluklarının yaşam biçimi de değişmeye başlamıştır. Doğaya doğrudan müdahale ederek, besin olarak kullanılabilecek bitki türlerini yetiştirme ve bazı hayvan türlerini evcilleştirerek sürüler oluşturmak, bu dönemin belirgin özelliği olmuştur.

İnsan toplulukları bu yeni yaşam tarzında iki ana kolda gelişme göstermişlerdi. Bazı topluluklar evcilleştirdikleri hayvanlardan oluşan sürüleri temel besin kaynağı olarak kullanırken bazı topluluklar ise sınırlı ölçüde de olsa bahçe tarımına başlamışlardır. Her iki ana kol da avcı-toplayı topluluklar olmaktan zamanla çıkmış, bir anlamda besin üreten topluluklar haline dönüşmeye başlamışlardır. Kuşkusuz ağırlıklı olarak tarımla uğraşan topluluklar, avcı-toplayıcı toplulukların yaşam tarzını bırakarak yerleşik düzene geçmek zorunda kalmışlardır. Ağırlıklı olarak hayvan sürülerini kullanan topluluklar ise göçebe ya da yarı-göçebe topluluklar haline gelmişlerdir.

Özellikle tarım yapmanın öğrenilmesi bu toplumların beslenme ve yaşam tarzlarında kökten değişikliklere yol açmıştır. Büyük ölçüde rastlantılara, ileri derecede uzmanlaşmaya bağlı olan avcı-toplayıcı yaşam tarzı yerini, besin maddelerini stoklayabilen ve beslenme açısından daha güvenli toplumlar yaratmıştır.

Bu gelişmeler, "Neolitik Devrim" olarak adlandırılan ve insan topluluklarının yaşam biçiminde köklü değişikliklere yol açan bir süreçtir. Kuşkusuz gezegenin her yöresinde yaşamakta olan topluluklarda zamandaş olarak ortaya çıkmayan Neolitik Devrim, başlangıçta, Orta Doğu, Önasya, Uzakdoğu gibi, geniş ve düzenli akarsuların yaygın olduğu bölgelerde ortaya çıkmıştır.
Aklımdaki sensin
Fikrimdeki Sen
Sen tekderdimsin
Gülüm Benim


Paylaş delicious Paylaş digg Paylaş facebook Paylaş furl Paylaş linkedin Paylaş myspace Paylaş reddit Paylaş stumble Paylaş technorati Paylaş twitter
 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son İleti
0 Yanıt
910 Gösterim
Son İleti 12 Aralık 2010, 18:57:52
Gönderen: sevdaligul
0 Yanıt
1142 Gösterim
Son İleti 05 Ocak 2011, 19:34:27
Gönderen: sevdaligul
0 Yanıt
335 Gösterim
Son İleti 09 Ağustos 2014, 15:34:59
Gönderen: b.a.f.
0 Yanıt
435 Gösterim
Son İleti 19 Kasım 2015, 23:10:02
Gönderen: zubamba
0 Yanıt
331 Gösterim
Son İleti 14 Şubat 2017, 22:21:28
Gönderen: daracablack