Ayrıntılı Konu Bilgileri
Sayfa BaşlığıKonu: çanakale destanı
Mesaj SayısıMesaj Sayısı: 0 cevap var
OkumaGösterim: 1537
Google Özel Arama

Gönderen Konu: çanakale destanı  (Okunma sayısı 1537 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

    BİTANEM

  • Sevdalı Üye
  • *****

  • İleti: 1935
  • Rep: +22/-11
    • Profili Görüntüle www.dostlarinsesi.net
  • Çevrimdışı
çanakale destanı
« : 17 Mart 2008, 07:32:10 »


 

Linklerin Görülmesine İzin Verilmiyor. <a href="http://www.sevdaligul.com/register">Üye Ol</a>&nbsp;ya da&nbsp;<a href="http://www.sevdaligul.com/login">Giriş Yap</a>
Dur yolcu! Bilmeden gelip bastığın,
Bu toprak, bir devrin battığı yerdir.
Eğil de kulak ver, bu sessiz yığın,
Bir vatan kalbinin attığı yerdir.

Bu ıssız, gölgesiz yolun sonunda,
Gördüğüm bu tümsek, Anadolu'nda,
İstiklal uğrunda, namus yolunda,
Can veren Mehmed'in yattığı yerdir.

Bu tümsek, koparken büyük zelzele,
Son vatan parçası geçerken ele,
Mehmed'in düşmanı boğuldu sele,
Mübarek kanını kattığı yerdir.

Düşün ki, hasrolan kan, kemik, etin
Yaptığı bu tümsek, amansız, çetin,
Bir harbin sonunda, bütün milletin,
---------------------------------------
çanakale destanıdır bu

Antik çagdan beri Avrupa ile Asya arasinda bir geçis noktasi pozisyonundaki Gelibolu, 25 Nisan 1915 tarihinde itilaf devletlerinin Istanbul'a ulasmak amaciyla gerçeklestirdikleri saldirilara karsi verilen savunma harbinin zaferle sonuçlanmasiyla GALLIPOLI 1915 adiyla tarihe geçmis ve ÇANAKKALE GEÇILMEZ destaninin gerçeklestigi topraklar olmustur.
Antik dönemlerde Khersonesos olarak adlandirilan yarimadadaki tüm olaylarin odak noktasi olmustur. Kent, tarihi antik adi Hellespont olan Çanakkale Bogazi'ndaki ve yine antik adi Khersonesos olan Gelibolu Yarimadasi'ndaki ilk yerlesime degin uzanir. Kent, Traklar ve Yunan koloni hareketi sirasinda eski Yunanlilar tarafindan ele geçirilmistir. Kentin adinin bu koloniler tarafindan Kallipolis olarak degistirildigi varsayilmaktadir. Daha sonralari Miletos, Foça ve Midilli'den gelen halk tarafindan iskan edildi.
Büyük Iskender M.Ö 336 yilinda kral olduktan sonra Anadolu'ya geçmek için M.Ö. 334 yilinda Gelibolu güzergâhini kullanmistir. Sirasiyla Eski Yunan, Pers, Makedonya, Bergama ve Romalilar'in istilasina ugrayan kent, Romalilar ve Bizans döneminde çok önem kazanmis ve önemli bir liman ve geçit konumuna gelmistir. Kent Bizans döneminde Imparator Jisitinianus zamaninda bakimdan geçirilerek çevresindeki surlar onarilmis, kente erzak depolari yapilmistir. Bu da bölgede bir merkez haline gelmesine neden olmustur. 1190 yilindaki Haçli Seferleri sirasinda Alman Imparatoru Friederich komutasindaki Haçli ordusu Anadolu'ya buradan geçmistir. 1204 yilinda kenti Venedikler, 1235 yilinda Bizanslilar ve son alarak da 1311 yilinda Osmanlilar ele geçirdi.
Bizans döneminde merkezi bir kent görünümüne kavusan Gelibolu, Osmanlilar'in fethinden sonra daha da önem kazanmis ve Türkler'in Avrupa ile iliskilerinden bir merkez olarak kullanilmistir. 1391 yilinda Yildirim Beyazit buraya ilk tersaneyi kurdu ve basina Saruca Pasa'yi Bogaz Muhafizligi Komutani olarak atadi. Iç kale onarildi, harap durumdaki dis kale yikildi, iç liman elden geçirilerek girisine iki kule yapildi ve bu kuleler arasina savunma amaciyla üç adet zincir gerildi.
Kanuni Sultan Süleyman'in padisahligi sirasinda, bin Kaptan Pasalim Eyaleti konumunda olan Gelibolu, sinirlari Inebahti, Midilli, Kocaeli, Karireli, Rodos ve Mizistra sancaklarini içine alacak sekilde genisletildi ve merkez durumuna geldi.
I. Abdülhamit dönemine kadar süren durum, Bogaz Muhafizligi'nin Çanakkale'ye alinmasiyla son buldu ve Gelibolu'nun önemi nispeten azaldi.
1854 yilindaki Kirim savasi sirasinda Osmanli Imparatorlugu'nun müttefiki durumunda olan Ingiliz ve Fransiz askerleri, Kirim'a gitmek için çiktiklari Gelibolu'yu bir üs olarak kullandilar ve harap durumdaki Çimpe Kalesi'ni onarak burasini cephanelik olarak kullandilar. Bu dönemde hayatini kaybeden Frnasiz Askerleri için Gelibolu'nun içinde bir Fransiz Mezarligi bulunmaktadir
 
 
 

TRUVA
Homeros, İlyada Destanı ile günümüz Çanakkale'sinden 32 km uzaklıkta olan Truva'yı ölümsüzleştirmiştir. Truva Kralı Priamos'un oğlu Paris, Afrodit'in kendisine vaad ettiği Helena'yı almak ister. Afrodit'in tavsiyesi üzerine gemiye binip, Amyklai'ye gelir. Burada Menelaos'un Sarayına kabul edilir. Fakat Menelaos'un sarayda olmaması üzerine, Helena kocasının yerine konukları karşılar. Bu ilk görüşmede Helena Paris'e aşık olur ve kendi rızası ile Paris'in yanında yer alarak Truva'ya kaçar. Karısının zorla kaçırıldığını düşünen Menelaos ve ordusu, Helena'yı tekrar geri alma uğruna 10 yıl boyunca Truvalılar'la savaşırlar. Sonuç elde edilememesi üzerine Truva Kalesini ancak bir savaş hilesi ile alabileceklerini düşünür ve savaşı artık bırakıp, evlerine dönecekleri izlenimi yaratırlar. Bunun üzerine Spartalılar, büyük bir "Tahta At" yaparak, Truvalılara hediye olarak sunarlar. Zafer sarhoşu Truvalılar hediyeyi kabul ederek kutlamalara başlarlar. Gece herkes uyuduğunda, tahta ata gizlenen Spartalı askerler atın içinden çıkarak, kaleyi ele geçirirler.
Truva tarihi alanında kazılar 9 şehri, çeşitli şehir duvarı kalıntılarını, tipik ev temellerini, bir tapınak ve tiyatroyu ortaya çıkarmıştır. Sembolik ahşap Truva Atı bu efsanevi savaşı hatırlatır.


 

Çanakkale Savaşları, yüzyılımızın en büyük savaşlarından birisidir. Birinci Dünya Savaşı'nı galip bitirmek isteyen düşman devletler, gemileriyle Çanakkale Boğazı&#8217;nı geçip İstanbul'u almak istiyorlardı.

Osmanlı ordusu, İngiliz ve Fransız donanmalarına karşı Çanakkale Boğazı'nda aylar süren bir dizi deniz ve kara savaşı yapmıştır.

300.000 askerimizin şehit olduğu bu savaşlar sonucunda, düşman donanmaları ağır kayıplar vererek geri çekilmişlerdir. Çanakkale Savaşlarının denizle ilgili bölümü, 18 Mart 1915 tarihinde, düşman gemilerinin geri çekilmeleriyle sonuçlanmıştır. Bu nedenle, her 18 Mart gününde Çanakkale Savaşlarını anmaktayız.
Çanakkale Boğazını geçmek isteyen İngiliz ve Fransız gemileri, 3 Kasım 1914'de boğazın iki yakasındaki birliklerimize ateş açtılar. Birliklerimizin karşı ateşi ile geri çekilmek zorunda kaldılar. 19 Şubat 1915'de düşman donanması kesin hücuma başladı. Osmanlı ordusunun karşı ateşi ile tekrar geri çekildiler. 18 Mart 1915'de İngiliz ve Fransızlar 16 harp gemisi ile büyük bir hücum daha başlattı. Üç gemisi sulara gömülen düşman donanması, tekrar geri çekilmek zorunda kaldı.

Çanakkale Boğazını gemilerle geçemeyeceklerini anlayan düşmanlarımız, topraklarımıza karadan girmeyi denediler. İngiliz, Fransız, Avustralya, Yeni Zelanda ve diğer bazı sömürge ülkelere ait askerler 25 Nisan 1915 günü karadan çıkarma yapmaya başladılar. Kara savaşları, 9 Ocak 1916 tarihinde son düşman birlikleri de geri çekilene kadar devam etmiştir. 6-7 Ağustos 1915 gecesi Anafartalara yapılan çıkarma harekatını Mustafa Kemal komutasındaki birliğimiz durdurmuştur. 25 Nisan 1915 ve 9 Ocak 1916 tarihleri arasında , yaklaşık sekiz ay boyunca şiddetli kara savaşları olmuştur.

Sevgili arkadaşlar!
Çanakkale Savaşları, Türk Tarihinin belki de en önemli savaşıdır. Daha geniş ve ayrıntılı bilgi sahibi olmak için kaynakları mutlaka okumanızı öneriyoruz. Bugün özgür olarak yaşadığımız bu topraklara çok kolay sahip olmadığımızın bilinmesi gerekir.

Allah bizlere, bir daha böyle bir savaş göstermesin!

 
 
 

--------------------------------------------------------------------------------
 

BENİ  BİR  SEN  ANLADIN
Linklerin Görülmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap..................
SENDE  YANLIŞ  ANLADIN


Paylaş delicious Paylaş digg Paylaş facebook Paylaş furl Paylaş linkedin Paylaş myspace Paylaş reddit Paylaş stumble Paylaş technorati Paylaş twitter
 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son İleti
2 Yanıt
1541 Gösterim
Son İleti 02 Nisan 2007, 21:35:27
Gönderen: semih34
0 Yanıt
1382 Gösterim
Son İleti 10 Mart 2010, 18:50:49
Gönderen: sevdaligul
0 Yanıt
1618 Gösterim
Son İleti 10 Mart 2010, 18:51:57
Gönderen: sevdaligul
0 Yanıt
1543 Gösterim
Son İleti 31 Mayıs 2011, 20:08:50
Gönderen: sevdaligul
0 Yanıt
107 Gösterim
Son İleti 21 Temmuz 2023, 18:19:13
Gönderen: alpacino0092