Ayrıntılı Konu Bilgileri
Sayfa BaşlığıKonu: Can ile ten gizli değil birbirinden,
Mesaj SayısıMesaj Sayısı: 0 cevap var
OkumaGösterim: 883
Google Özel Arama

Gönderen Konu: Can ile ten gizli değil birbirinden,  (Okunma sayısı 883 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

    suzim

  • Güzel Üye
  • ****

  • İleti: 261
  • Nerden: bursa
  • Rep: +19/-1
  • Cinsiyet: Bayan
    • Profili Görüntüle
  • Çevrimdışı
Can ile ten gizli değil birbirinden,
« : 17 Ağustos 2008, 17:13:37 »


 

Can ile ten gizli değil birbirinden,
Lâkin canı görmeye izin yok tenden.


Bu âlem ruh ile cesedin birlikte olduğu, mânâ ile maddenin eş olduğu bir âlemdir. Görünmeyen gayb âlemi görünen şehadet âlemine komşudur. Ancak alemdeki her şeyi bir başkasını gösterir bir harf olarak görmeyen için gaybı görmeye izin yoktur. Oysa, görünen alem görünmeyene şahit olmak için yaratılmıştır. Ancak tende kalıp canı aramayan, görünen alemin şahitliğine perde olmaktadır.


Neyin sadâsı ateştir hava sanma,
Kimde bu ateş yoksa yazık ona.


Ney, ayrılığın acısını seslendirmededir; o halde ona söylettiren hava değil ayrılığın ateşidir. Bu ateş olmasaydı, ney böylesine ağlamazdı. Gurbette olduğunu farketmeyen için de ayrılık ateşi diye bir şey yoktur; sılayı özlemeyenin sesi sedâsı çıkmaz. Sevgili'den ayrılık derdi olmayanın diline yakarış değmez. Sürgün olduğunu bilmeyen ateşsiz ve heyecansızdır; onun dudağına aşkın sözü erişmez, onun kalbine aşkın ateşi düşmez.


Neyin tesiri aşk ateşinden,
Şarabın hâli aşk cilvesinden.


Şarab, yaratılışı temsil eder Mevlânâ'nın mesel dünyasında. Serap gibi aldatıcı değildir şarab. Yokluk acısı serap gibi ümitsiz bir acı verir. Varlık ise, Sevgili'ye yakınlığı haber veren ümit dolu bir hüzün verir. Zaten bütün bir alemin coşkusu, zerre zerre hareket etmesi de, Sevgili'ye erişmenin, O'na dönmenin cilvesindendir. O'ndan gelip O'na gitmenin heyecanıdır kâinatı velveleye veren. İnsana bu heyecandan daha fazlası düşmüştür; onun kalbinde aşkın heyecanından fazlası, yani aşkın ateşi vardır. Cilveyi besleyen ateştir, hareketi sağlayan ateştir.


Yârden ayrılmışın derdiyle dertlendi ney,
Kavuşmanın önündeki perdeleri parçaladı ney.


Ayrılık derdinin kendisi, kavuşmanın devasıdır. Çünkü aramadıkça bulunmaz. Bizi dertsiz eyleyen her türlü rahatlık, bize ayrılığın acısını unutturan her türlü gaflet, asıl derdimizdir bizim. Ağlayışımız ve yakarışımız, özlemlerimiz ve arzularımız yaramıza devadır. Derdimiz devamınızın kendisidir. Dertsizliğimiz en büyük derdimizdir. Neyin ayrılık derdiyle dertlenmesi, Sevgili'yi gizleyen perdeleri yırtıp parçalıyor; duamızı dillendirdiğimiz anda gözümüze ve gönlümüze pencereler açılıyor.


Ney gibi zehir ve tiryak olamaz,
Ney gibi dost ve müştak olamaz.


İnsanın ney gibi ağlayışı ve inleyişi, görünüşte bir zehirdir ama çareye götürdüğü için en güzel ilaç ve tiryaktır. Neyin inleyişine benzeyen dualarımız ve yakarışlarımız sayesinde Sevgili'nin yoluna düşeriz ki, yakarışlarımızın ne kadar dost ve müştak olduğunu gösterir.


Ney kana bulanmış yoldan söz açar,
Mecnun'un kıssasını anlatıp açıklar.


Neyin sızısı kanlı gözyaşlarına konu olmuş bir aşk yolunun habercisidir. İnsan da, Sevgili'ye ulaşmak için kanlı gözyaşlarını dökmelidir. Mecnun gibi, Leylâ'nın yolunda çöllere düşüp, başka her şeyi yok bilmedikçe, bu aşkın hakkını vermiş olamayız. Şükür ki, bize düşen Leylâ değildir sadece. Leylâ'dan Mevlâ'ya yol vardır ki, Mevlâ'ya götüren Leylâ'lar da bizim çölümüzdür. Bu yüzden, Mecnun'dan çok daha fazlası beklenir Mevlâ'nın yoluna düşmüş olandan. Leylâ'ların hepsine 'Lâ ilâhe' demeli ki, Mevlâ için 'İllallah' diyebilsin.

Sebepsiz değildi vuslatın hazan olupta gözlerimden süzülmesi
Ukdelerde boğulurken hıçkırıklarım,tebessümü bilmem;o'da neyin nesi
Nüksetmeseydi aynı muzdariplikte zaman yokuşlarda yordu beni hayat
Ahuzar düşmezdi her daim dilime,"MELEKSİN" derdi annem,şimdi olmuşum bedbaht!


Paylaş delicious Paylaş digg Paylaş facebook Paylaş furl Paylaş linkedin Paylaş myspace Paylaş reddit Paylaş stumble Paylaş technorati Paylaş twitter
 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son İleti
3 Yanıt
1959 Gösterim
Son İleti 22 Eylül 2007, 20:09:17
Gönderen: hamarat
3 Yanıt
2519 Gösterim
Son İleti 24 Eylül 2008, 12:49:12
Gönderen: orkide
2 Yanıt
2050 Gösterim
Son İleti 15 Nisan 2010, 01:15:40
Gönderen: hkx
0 Yanıt
641 Gösterim
Son İleti 07 Şubat 2012, 21:06:20
Gönderen: dj_ibo_g_h
0 Yanıt
136 Gösterim
Son İleti 24 Nisan 2021, 13:11:56
Gönderen: alpacino0092