Resimlerin Görüntülenmesine İzin Verilmiyor.
Üye Ol ya da
Giriş YapSabah uyandım, elimi yüreğime koydum, yaşıyor ve seviyordum, sevgiyle uyandığım her sabah gibi bu sabah da bir rüyanın parçası gibiydi. İnsanlık tarihine ihanet etmiyorum, aşkı yeniden keşfetmiyorum, istediğim sadece benim sevgim herkes gibi olmalı ama sıra dışı devam etmeli, yüreğime bu dünyayı ve meleğimi yeniden sevdirmeliyim. Aşkı tanımadan önce bile aşka yabancı değildim, izliyordum, okuyordum, görüyordum, bir çiçeğe dokunduğumda bile aşkı soluyordum. Günümüzde moda olan 2-3 ciltlik kitapları okuma merakım hiç olmadı ama aşk için yazılacakları ve konuşacakları biliyordum, bu duygularda ne varsa hepsi içerimde dolanıp duruyordu zaten. Dün bir şehirden başka bir şehre giderken bile aklım hep buradaydı, gökyüzü maviydi hayallerimse beyaz, önümdeki yola her baktığımda gözlerimde kararan bir yaşam vardı ama nedense yüreğimde hep pembe çiçekler, adımı her ne kadar gri koymuş olsamda renkleri seviyorum, sevginin bütün tonlarını benliğime sarıp kıyafetlerimi öyle giyip çıkıyorum yaşama. Dün gece başka bir odada uyudum, uzun zamandır ilk kez uyurken yüzüm gecenin karanlığına dönüktü, her ne kadar karanlığın ardında kötülükler dolaşır diye bize öğrettilerse de gecenin karanlığında ben gökyüzünü istedim o da beni istedi, gidemedim, daha ne kadar zamanım var bilemiyorum ama aşkı beklediğim için gidemedim. Gideceksem sevginin derinliğine gitmeliyim, orada sevginin varlığını hissettiğim dünyamda kaybolmak ve beni kimsenin bulmamasını, bedenimin sevgiye açlığını bir kelime veya yürek çarpıntısı ile değil, bir bütün olarak gidermek isterim. Bir itiraf gerekiyorsa sevgimi şarkı ve şiirlerin dışında hissettiğimde, yüreğimdeki heyecanı algıladığımda ben de bir korku hissettim, hiç görmediğim bir renge çarpmıştım aniden, birden öyle güçlü bir çekimle çekildiki ruhum aşka doğru, inanamadım. Çocuklar gibi sordum: "bu ne?" diye. Anladım ki daha hiç tanımıyordum bile bu duyguyu. Bir an ürktüm bu aydınlığa dalmaktan, temkinli olmalıydı yüreğim ne kadar çırpınsa da. Demekki hep bir üzülme korkusu varmış bilinçaltımda. Ama oysa, oysaki içine daldıkça güzelleşen, bildikçe sevilen bir renkmiş sevgilinin varlığını bilmek. Sonra döndüm aynadaki bay hüzüne, bu sevgi benim dedim, senin ve benim. Gökyüzünde bulutların arasına saklansa da Bizim.