Ayrıntılı Konu Bilgileri
Sayfa BaşlığıKonu: biz olabilmek
Mesaj SayısıMesaj Sayısı: 0 cevap var
OkumaGösterim: 887
Google Özel Arama

Gönderen Konu: biz olabilmek  (Okunma sayısı 887 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

    nevres

  • Güzel Üye
  • ****

  • İleti: 431
  • Rep: +122/-0
    • Profili Görüntüle
  • Çevrimdışı
biz olabilmek
« : 11 Temmuz 2009, 23:07:41 »


 

İlişkilerde önemli olan sadece adınızın sevgili ya da eş olması değildir. Yalnız yaşayan ama çift olmaya devam eden insanlar sonunda mutlaka kırılıp, parçalanırlar.

 
Yalnız doğduk, yalnız öleceğiz cümlesi elbette doğrudur. Ancak bu yalnız yaşamamızı gerektirmez. Aşk, hayatın önemli parçalarından biri, nasıl ki bedenin gıdaya ihtiyacı varsa, ruhun da sevmeye ve sevilmeye ihtiyacı var. Paylaşmak, birlikte olmak, beslenmek gerekli, yani çift gibi durmak değil, gerçekten çift olmak değerlidir.
Televizyon kumandasına, sevgilisinden fazla dokunan birisi ile birlikte olmak, sizi bir ilişki sahibi yapmaz. Sessiz geçen uzun geceler, sohbetsiz yenen akşam yemekleri gibi örnekler, ilişkide ne kadar yalnız olduğunuzun göstergelerinden sadece birkaçıdır.
Özellikle evliliklerin geldiği son nokta olan yalnızlık, dışarıdan bakıldığında maalesef ki görünmez. İşin daha tehlikeli boyutu ise, çocukların gördükleri yaşamı beyinlerine kaydedip, büyüdüklerinde doğru olarak seçtikleri ilişki biçiminin de bu olmasıdır. Yani, yalnız ilişkilerde zarar görenler sadece çiftler değildir.
Aşk grafiği zaman içinde inip çıkar, bu doğaldır. Heyecanın yerini alışkanlığa, ihtirasın yerini sıradanlığa bıraktığı süreçler tüm ilişkilerde olur. Ancak grafiğin hep aynı kaldığını veya sadece aşağı doğru gittiğini fark ederseniz, müdahale etmek yerinde olur.
Birini sevdiğiniz zaman paylaşmak istersiniz. Yanında olmak, birlikte yaşamak, zaman geçirmek, ortak zevkleri yakalamak gereksinimi duyarsınız. Bununla beraber elbette her insanın yalnız kalmaya, ayrı vakitler geçirmeye de ihtiyacı vardır. İşte, tam bu ayrımda çok önemli bir nokta vardır: Denge!
Terazinin sürekli bir tarafı ağır gelmemeli, hep yan yana durmak ile uzun ayrı kalışlar aynı derecede tehlikelidir. Dünyanın bile hassas bir dengede durduğunu düşünürsek, ilişkilerde aynı ahengi yakalamamız gerektiğini fark ederiz.
İnsan kendi ailesiyle bile çatışıyor, yabancı biriyle hayatı paylaşmak elbette kolay olmayacaktır. Bir ilişkinin olmazsa olmazları vardır: Sevgi, saygı, vicdan, anlayış, emek, fedakarlık ve güven! İçinde bu duyguları barındırmayan beraberlikler, zaman içinde önce yalnız ilişkiler sınıfına, oradan da parçalanmaya doğru yol alırlar.
İlişkiler, “biz” olabilmekle devamlılık sağlar. Bencillik, beraberlikleri kayaya vuran dalgalar gibi aşındırır. Sevginizin sürekli büyümesi, beslenmesi, hayatın yükü değil, keyfi olabilmesi için; ilişkinize sahip çıkın. Vakit ayırın, değer verin, önemseyin, dokunun, okşayın, dengenizi koruyun. Yoksa, adınız sevgili olmuş, eş olmuş, ne fark eder? Aşk, yalnızlıkla beslenmez. “Biz” olmanın keyfini tadın!
Nazım Hikmet’in şu şiirini duvarınıza asın. Aklınıza geldikçe okuyun:
Tahir olmak da ayıp değil, Zühre olmak da
Hatta sevda yüzünden ölmek de ayıp değil.
Bütün iş Tahir’le Zühre olabilmekte
Yani yürekte….
DÜNYAYI ÇİRKİN BULUYORSAN KALBİNİ YOKLA!


Paylaş delicious Paylaş digg Paylaş facebook Paylaş furl Paylaş linkedin Paylaş myspace Paylaş reddit Paylaş stumble Paylaş technorati Paylaş twitter
 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son İleti
2 Yanıt
1405 Gösterim
Son İleti 16 Mayıs 2007, 20:51:14
Gönderen: sevdaligul
0 Yanıt
1773 Gösterim
Son İleti 13 Haziran 2012, 15:52:56
Gönderen: simal04
0 Yanıt
93 Gösterim
Son İleti 23 Ekim 2023, 23:03:41
Gönderen: Sendebiliyorsun