Bu gece pek şerefli ve mübarek bir gecedir. Allah Celle Celâlûhunun indinde bu gecenin değeri çok büyüktür. Bundan önce idrak ettiğimiz Berat gecesinde Levhi mahfuzdan, semayi dünyaya birden indirilen, Kur’anı Kerim, Dünya semasından bu Mübarek Kadir gecesinde de Rasulûllah Sâllâllahû Aleyhi ve Sellem’e indirilmeye başlanmıştır.
Bu mübarek gecenin üstünlüğünü anlamamız ve idrak etmemiz mümkün değildir. Biz ancak deriz ki; Allah Celle Celâlûhu nasıl bildirmişse öyledir. O gecenin ehemmiyetinin bir göstergesi de; ayeti kerimede geçen “Melekler ve Ruh O gece Rablerinin izniyle, her iş için inerler” kısmıdır ki; o gece Cibrili Emin ve melekler yer yüzüne inerler. Allahû Tealâ’nın o seneye ait takdir ve kazası ne ise onlar hakkındaki vazifelerinden dolayı yeryüzüne, vazifelerini yerine getirmek için inerler, Kabei Muazzam’a, Mescidi Aksa, Ravzai Mutahhara gibi mübarek makamları ziyarette bulunurlar.
O gece bin aydan daha hayırlıdır. İçinde kadir gecesi bulunmayan bin aydan. O gece amel, ibadet ve mücahade ile ulaşılacak olan hayır ve sevap, onsuz bin ay amel ile kazanılacak olan hayır ve sevaptan daha çok, daha fazla hayırlıdır.
Ne kadar çok hayırlı olduğunu ancak Allah bilir, bu gece Allahû Tealâ’nın Ümmeti Muhamed’e bir lütfu ve ihsanıdır. O mübarek Kadir gecesi sabah vaktine, gündüz olup güneşin doğmaya başladığı zamana kadar sürer.
Niçin Kadir Gecesi?
Bu gece işlerin ve hükümlerin takdir edildiği bir gece olduğu için Kadir Gecesi denmiştir. Allahû Tealâ ezelde, gökleri yaratmadan önce kaderleri takdir etmiştir. Asıl maksat, kaderlerin O Gece meleklere açıklanmasıdır. Levhi mahfuz’a yazılması O Gece olur.
Kadir Gecesi şeref ve azamet gecesidir. “Kadir Gecesi bin aydan hayırlıdır” kavli de buna delâlet etmektedir. O Gecede itaatla Allah’a yaklaşanların değeri ve şerefi fazla olur, yani O Gecede ki itaatin kadri çok, şerefi fazla olur.
Ebu Bekr el Verrak’tan nakledildi ki; Bu geceye Kadr gecesi adının verilmesi; O Gecede kadri büyük bir kitabın, kadri büyük bir meleğin diliyle, kadri büyük bir ümmete indirilmiş olmasındandır.(2)
Kadir Gecesi sıkıntı gecesidir. O Gece, yeryüzü meleklerle dolup taşar. Sayılarını ancak Allah Celle Celâlûhu’nun bildiği sayıda melek yer yüzüne iner. Maddi alemde görme imkanımız olsaydı her tarafımızın meleklerle dolu olduğunu görürdük.
Allahû Tealâ bu geceyi birkaç sebepten gizlemiştir Şöyle ki:
Allahû Tealâ Hazretleri birçok şeyi gizlediği gibi bu geceyi de gizlemiştir mesela; Allahû Tealâ ibadetlerden rızasını gizlemiştir ki bütün ibadetlere rağbet edilsin. İsyanlarda da gazabını gizlemiştir ki; bütün günahlardan kaçınılsın. İnsanlara arasında dostlarını gizlemiştir ki; bütün insanlara saygı gösterilsin. Duaların arasında kabul ettiği duayı gizlemiştir ki bütün dualar yapılsın. İsimler arasında İsmi A’zam’ı gizlemiştir ki; bütün isimlere saygı duyulsun. Namazlar arasında orta namazını gizlemiştir ki; bütün namazlara dikkat edilsin. Tövbeler arasında kabul olanı gizlemiştir ki; sorumlular çok tövbe etsinler. Canlılar arasında ölüm vaktini gizlemiştir ki mükellef ölümden korksun, her an ölecek gibi amel işlesin. İşte bu geceyi de aynı şekilde bütün Ramazan gecelerine saygı duyulsun, her Ramazan gecesi Kadir Gecesi imiş gibi ibadet yapılsın diye gizlemiştir.
Kadir Gecesinin bin aydan daha hayırlıdır denmesinin hikmetine gelince. Bin ay niçin denmiştir de başka zaman ifade eden terimler kullanılmamıştır, bir gecenin bu kadar uzun bir zaman dilimine denk tutulmasının hikmeti nedir? Bu konuda çok değişik rivayetler mevcuttur.
Bunlardan bir tanesi de Mucahid’ten gelen rivayettir; Rasulûllah Sâllâllahû Aleyhi ve Sellem bir gün:
“İsrailoğullarından bir erin Allah yolunda bin ay silah giyinmiş olduğunu anlatmıştı. Ashab buna çok şaştılar ve amelleri kendilerine pek küçük göründü.
Ashab’ın hem şaşkınlığı hem de üzüntüsü üzerine; Allah Tealâ’da bu süreyi inzal buyurdu.(3)
Bir başka rivayette Rasulûllah Sâllâllahû Aleyhi ve Sellem bir gün İsrailoğullarından dört kişinin seksen sene Allah’a ibadet edip, göz açıp kapayacak kadar bir zaman günah işlemediklerini anlatmış. Ashabı kiram buna hayret ettiler. Bunun üzerine Cebrail Aleyhisselam gelip “Ya Muhammed, ümmetin o birkaç kişinin seksen sene ibadetinden hayrete düştüler. Allahû Tealâ sana ondan daha hayırlısını indirmiştir” diyerek, Kadr suresini okudu ve; “İşte bu senin ve ümmetinin hayran kalışınızdan daha hayırlıdır” dedi. Rasulûllah Sâllâllahû Aleyhi ve Sellem Efendimiz de bu habere çok sevindi.(4)
İmam Malik’ten gelen bir rivayette de Rasulûllah Sâllâllahû Aleyhi ve Sellem’e bütün ümmetlerin ömürleri gösterilmişti. Rasulûllah Sâllâllahû Aleyhi ve Sellem de kendi ümmetinin ömürlerini kısa görünce, diğer ümmetlerin üzün ömürleri içinde yaptıkları amellere, kendi ümmetinin bu kısa ömürlerinde yaptıkları amellerle ulaşamayacakları endişesi içinde üzüldüler. Allahû Tealâ Hazretleri Habibine; bu üzüntüsü için Kadir Gecesini vererek, diğer ümmetlerin bin yılından daha hayırlı kıldı. (5)
Kadir Gecesi’nin olduğu nasıl anlaşılır?
Melekler O Gece sabaha kadar erkek ve kadın mü’minlere dua ederler. Cebrail O Gece her mü’minle mutlaka musafaha eder. O’nun işareti derisinin ürpermesi, kalbinin uyanık olması, iki gözünün yaşarmasıdır. İşte bu, Cebrail Aleyhisselam’ın musafahalarındandır.
Kadir Gecesi kafire ve münafıklara çok ağır gelir. Sanki o, omuzunda bir dağ var gibi olur, onları bir sıkıntı ve darlık basar.
Ebu Zerr Radîyâllahu Anh’dan gelen bir rivayette:
Ey Allah’ın Resulû, bana Kadir gecesinden haber ver. O, Ramazan ayında mıdır? Yoksa başka bir ayda mıdır? Rasulûllah Sallalahu Aleyhi ve Sellem:
Hayır, O Ramazan ayındadır. Ebu Zerr Radîyâllahu Anh:
Peygamber yaşadıkça onlarla beraber bulunup, onlar göç edince kaldırılır mı? Yoksa kıyamete kadar baki midir?
Rasulûllah Sâllâllahû Aleyhi ve Sellem:
Kıyamete kadar bakidir. Ebu Zerr Radiyallahu Anh:
Ramazanın neresindedir? Rasulûllah Sâllâllahû Aleyhi ve Sellem:
O’nu ilk ve son on günde arayın.
Sonra Rasulûllah Sâllâllahû Aleyhi ve Sellem söze daldı ve konuşmasına devam etti. Ben O’nun daldığı bir anı bulup dedim ki:
O, Ramazan’ın hangi yirmisindedir? Rasulûllah Sâllâllahû Aleyhi ve Sellem:
O’nu son on gününde ara ve bundan öte bana bir şey sorma.
Sonra Rasulûllah Sâllâllahû Aleyhi ve Sellem tekrar sözde daldı ve konuşmalar devam etti. Ben O’nun yine dalgın bir anını gözetleyip tekrar sordum:
Ey Allah’ın Resulû, bunun hangi on günde olduğunu haber vermezsen, senin üzerinde olan hakkıma yemin ederim, dedim. Rasulûllah Sâllâllahû Aleyhi ve Sellem öyle bir kızdı ki tanıdığımdan bu yana öylesine kızmamıştı ve dedi ki:
O’nu son yedide arayın ve daha başka bir şey sorma bana..(6)
Hz. Aişe Radîyâllahu Anha anlatıyor. Rasulûllah Sâllâllahû Aleyhi ve Sellem vefat edinceye kadar Ramazan’ın son on gününde itikafa girer ve derdi ki: “Kadir Gecesini Ramazan’ın son on gününde arayın.” (7)
Hazreti Ömer Radîyâllahu Anh hilafeti zamanında da Kadir Gecesini ne zaman olduğuna dair tartışmalar olmuştu. Bir defasında Halife kuvvetli bir kanaate varmak için ashabı toplayıp bu konudaki düşüncelerini tek tek dinledi. Bütün ashap Kadir Gecesinin son on günün içinde olduğu konusunda ittifak ederler. Heyette bulunan İbnu Abbas Radîyâllahu Anh söz alarak:
Ben Kadir Gecesinin hangi gece olduğunu biliyorum, der. Halife de:
Hangisidir, diye sorunca:
Son ondaki geçen veya kalan yedinci gece, der. Hz. Ömer Radîyâllahu Anh:
Bunu nereden bildin, delilin ne? Diye sorunca İbnu Abbas şu açıklamayı yapar.
Ey Mü’minlerin emiri! Allah tektir. Tek olanları sever. O, dünyanın günlerini yedi adet yaptı. İnsanı yedi şeyden yarattı. Rızıklarımızı yedi türden yarattı. Üzerimizde yedi gök, altımızda yedi yer yarattı. Yedi ayetlik Fatihayı gönderdi. Yakınlardan yedi kişiyle evlenmemeyi haram kıldı. Mirası yediye ayırdı. Secde ederken yedi azanın yere değmesini istedi. Peygamber Sâllâllahû Aleyhi ve Sellem Kabe’yi yedi defa tavaf etti. Safa ile Merve arasında yedi kere gidip geldi. Taşlamayı yedi kere yaptı ve Kadir Gecesini Ramazan ayının son yedi günü içine yerleştirdi. Allah Celle Celâlûhu en doğrusunu bilir. Hz. Ömer hayranlıkla İbnu Abbas’ı dinler ve bu açıklama karşısında tatmin olur. (Resimlerin Görüntülenmesine İzin Verilmiyor.
Üye Ol ya da
Giriş Yap Şurası kesindir ki bu konuda ileri sürü len iddiaların hiç biri yakın değildir, zan ve zannı galip ifade ederler. Mesela 27. gecenin dahi kesin olduğu bilinse de, çoğu zamanlar Ramazanın birinci gününün dahi tespiti yapılamamaktadır. Günümüzde de bu ihtilaf devam etmektedir. Bu ihtilafın içinde gizli büyük bir Rahmet vardır. Kadir Gecesinin kesin olmamamsı, bütün bir Ramazan’ın Kadir Gecesi niyetiyle idrak edilmesine sebebiyet vermektedir. Ümmeti Muhammed’in ihtilafında rahmet olduğunun çok açık bir delili de Kadir Gecesinde yapılan ihtilaftadır. Amellerin niyetlere göre olduğunu unutmadan, her şeyin en doğrusunu Allah Celle Celâlûhu bilir diyelim vesselam