BEŞİR AYVAZOĞLU
Beşir Ayvazoğlu, 11 şubat 1953 tarihinde Sivas’ın Zara ilçesinde doğdu. ilk ve orta öğrenimini Sivas’ta, yüksek öğrenimini Bursa’da tamamladı. 1976 yılından itibaren çeşitli liselerde Türkçe ve edebiyat öğretmeni olarak çalıştı. TRT’de uzman olarak görev yaptı. Askerlik dönüşü gazeteciliğe başladı. Hergün, Tercüman, Türkiye, Zaman ve Yeni Ufuk gazeteleriyle haftalık Aksiyon dergisinde köşe yazarı ve yönetici olarak çalıştı. Bir ara Kültür Bakanlığı danışmanı olarak görev yaptı. ADTYK Atatürk Kültür Merkezi, istanbul Büyükşehir Belediyesi şehir Tiyatroları Repertuar Kurulu ve TDV islâm Ansiklopedisi Türk Dili ve Edebiyatı Merkez ilim ve Redaksiyon Kurulu üyeliklerinde bulundu. Ayrıca CNN Türk’te Hilmi Yavuz’la birlikte iki yıl “Gökkubbemiz” adlı kültür programını hazırladı. Kasım 2001-Temmuz 2005 tarihleri arasında Radyo ve Televizyon Üst Kurulu üyesi olarak görev yaptı. Halen Türk Edebiyatı Dergisi’nin genel yayın yönetmenliğini yürütüyor ve TRT 2’de “Bir Tepeden” adlı bir kültür programı hazırlıyor.
Türkiye Yazarlar Birliği, iLESAM, Çocuk Vakfı ve Sezer Tansuğ Kültür ve Sanat Vakfı’nın kurucu üyeleri arasında yer alan ve Türkiye Gazeteciler Cemiyeti üyesi olan Beşir Ayvazoğlu, 1982 yılında yayımlanan Aşk Estetiği adlı ilk eseriyle Türkiye Yazarlar Birliği’nin Fikir Dalında Yılın Yazarı ödülüne lâyık görüldü. Muradiye Ölüm ve Gül adlı belgesel metniyle TMKV Türk Millî Kültürüne Hizmet Ödülü’nü 1986 yılında, Güller Kitabı adlı eseriyle Türkiye Yazarlar Birliği inceleme Dalında Yılın Yazarı Ödülü’nü 1992 yılında, Yahya Kemal Eve Dönen Adam adlı eseriyle de Avrasya-Bir Vakfı Ödülü’nü 1998 yılında aldı. Beşir Ayvazoğlu 1999 yılında da Kombassan Vakfı tarafından Mevlana Edebiyat Büyük Ödülü’ne layık görüldü.
ESERLERi:
GÜLLER KiTABI
Beşir Ayvazoğlu'nun Türk zevk tarihinin çiçeklerle ilgili tarhlarında dolaştığı ve okuyucuyu dolaştırdığı şahane bir eserdir.
AŞK ESTETiĞi
Türk-İslam sanatlarının ardındaki dünya görüşünü anlama çabasından doğan Aşk Estetiği, kendi estetik dünyamıza kendi gözümüzle bakma denemesidir.
YAHYA KEMAL (EVE DÖNEN ADAM)
Yazar bu kitapta, büyük şairin "eve nasıl döndüğünü" ve "evin şiirini" nasıl yazdığını anlatıyor.
TARIK BUĞRA (GÜNEŞ RENGi BiR YIĞIN YAPRAK)
Sanat anlayışının, dilinin ve üslûbunun farklılığı dolayısıyla ister istemez kendi neslinden koparak modaların dışında bir yazarlık macerası yaşayan Tarık Buğra, aslında yalnız bir adamdı, fakat yalnızlığını bereketli bir kaynak haline getirebilmişti. Beşir Ayvazoğlu, elinizdeki kitapta onun bu yazarlık ve yalnızlık macerasını anlatıyor.
GELENEĞiN DiRENiŞi
Bu kitapta, gelenek kavramı, bir kültürün kendisini devam ettirme, değişirken bile kendisi olarak kalma refleksi olarak yorumlanmış ve Türkiye'de, iki yüz yıllık Batılılaşma döneminde, varlığını korumaya çalışırken yaşadığı heyecan verici maceralar anlatılmıştır.
ŞiiRLER
Ayvazoğlu, şiiri, bir davayı anlatma aracı olarak değil, dilin asırlar içinde biriktirerek bünyesinde gizlediği zenginlikleri ve beşeriyi keşfetme çabası olarak görüyor. Yazar diğer şiir kitaplarında yer alan şiirlerin büyük bir kısmını bu kitaplara girmeyen şiirlerle buluşturdu.
DEFTERiMDE 40 SURET
Eskiden, insan için âlem-i sugra, yani küçük âlem derlermiş, ne kadar doğru. Bana sorarsanız, her insan ayrı bir âleme açılan bir kapı; o kapıdan içeri girdikten sonra, labirentlerinde kaybolmak işten bile değil, Freud'ların mroydların başlarına gelen nedir? Sıradan zannettiğimiz insanların bile uçsuz bucaksız iç dünyaları varsa, bilim, sanat ve hareket adamlarının dünyalarının büyüklüğünü varın siz hesap edin. Doğru söylüyorum, onları derinliğine anlamaya çalışmak, galaksiler arası yolculuğa çıkmak gibi bir şey olmalı.
ŞEHiR FOTOĞRAFLARI
Eski şehir fotoğraflarına bakarken, ucundan kıyısından yaşadığımız, fakat anlamaya fırsat bulamadan kaybettiğimiz hayatın dimağımda kalan tadını yeniden yaşıyorum. Bize gelinceye kadar yavaş yavaş incelen ip birdenbire kopmuş, kendimizi alabildiğine farklı bir dünyada buluvermiştik. Asıl kopuşu benim de mensup olduğum neslin yaşadığını söylemek istiyorum. Eskiden usul usul ve kendiliğinden yok olan evlerin buldozorlerle yıkılıp yerlerine bilmem kaçar katlı apartmanların dikildiğini gördük. Radyonun bile lüks sayıldığı evlerden çıkıp borç harç renkli televizyonlar, videolar, bilgisayarlar edinen garip bir nesiliz. Kaçınılmaz bir şeydi bu. Dünya kaç bucakmış öğrendik. Şimdi içinden çıkıp geldiğimiz hayata o kadar uzaklardan bakıyoruz ki! Başka hiç bir nesil bizim yaşadığımız âni değişmeyi yaşamamıştır. Bu, büyük bir şok olduğu kadar, şüphesiz, bulunmaz bir tecrübedir de.
Kaynak: Biyografi kısmı Linklerin Görülmesine İzin Verilmiyor.
Üye Ol ya da
Giriş Yap adresinden diğer bilgiler YAZARLAR VE SAiRLER isimli elektronik ansiklopedisinden alınmıştır.