Beşiktaş bu sezon öncelikle transferde şampiyon oldu.. Ne kadar yıldız, ne kadar şovmen varsa topladı.. Sezon başından itibaren herkes Beşiktaş’ın açık ara farkla şampiyon olacağını düşündü.. Ancak devre arası geldiğinde görüldü ki; Beşiktaş şampiyonluktan çok uzaktaydı..
20 milyon taraftar ‘verilen emekler boşa mı gidecek’ diye düşünmeye başladı.. Herkesin beyninde ‘acaba’ kelimesi vardı.. Ancak devre arasında yapılan yeni transferler, yeni umutlar demekti.. Biz de o umuda kapıldık, ancak yine bekleneni göremedik..

Maalesef Avrupa’ya özen veren Schuster, Beşiktaş’ı ligde taşıyamıyor, bu da büyük bir tehlikeyi beraberinde getiriyor..

HATİCE DEĞİL, NETİCE
Transfer yapmak değil, neticeler istatistikleri belirler !..
Beşiktaş’ın son 5 sezonuna bakın.. Bakarsanız şunu görürsünüz; Beşiktaş son sezonların en kötü form grafiğini sergiliyor. Geçen sene Mustafa Denizli’yle ile bile bu sezona göre 9 puanlık fark vardı..

Evet, Alman teknik adamla geçen sezona göre bakıldığında oyun açısından bir zenginlik yaratılmış olabilir, bu durum taraftarın hoşuna da gitmiş olabilir, ancak Schuster ‘sonuç kısmından’ sınıfta kalmıştır. Beklenen neticeler alınamamış, istenen başarı sağlanamamıştır.

DEVLER LİGİ BİLETİ KAÇACAK !..
Karabükspor maçı aslında ligde şampiyonluktan çok Şampiyonlar Ligi şansını devam ettirme maçıydı.. Çünkü Beşiktaş belki şampiyon olamayacak ama Şampiyonlar Ligi’ne katılması da çok önemli. Hem ekonomi açısından, hem de Beşiktaş’ın vitrini açısından bu şart! Alınacak bir galibiyet çok şeyi değiştirecekti. Ancak yine olmadı.. ‘Yıldızlar topluluğu’ takım, Büyükşehir’e nasıl yenildiyse, Karabük’e de aynı şekilde yeniliyordu ki, bu kez beraberlikle kurtuldu !.. Ancak siz bu kayıpları yaparsanız nasıl Şampiyonlar Ligi’ne gideceksiniz ? Önünüzde 4rakip var.. En azından Bursaspor, Fenerbahçe ve Kayserispor’u geçmen lazım ki, Devler Ligi’ne gidebil.. Ancak onlarla da makas açılıyor, iş zorlaşıyor !..

SUÇLU SCHUSTER
Beşiktaş’ta halen takımı ileriye taşıyacak, ileride takıma daha çok şey kazandıracak adam eksikliği yaşanıyor.. Bence bunda da en büyük suçlu Schuster. Kimse Schuster’in çok iyi teknik analiz yapan bir teknik adam olduğunu söylemesin. Sistemi halen oturtamadıysa, doğru yerde doğru hamle yapamıyorsa, Ernst gibi bir ismi ne pahasına olursa olsun Belediye maçında oynatamıyorsa suçlu Alman teknik adamdır.

Defansın, bilhassa ağır olan ve ağır kalan orta göbeğe halen çözüm bulamadı. İşte Emenike’ye bakıyorsun, İbrahim Toraman ve Beşiktaş defansını hallaç pamuğu gibi attı. Demek ki böyle bir buldozer karşısında koskoca Beşiktaş defansı tedbir alamıyor !.. Burada suç kimindir ?.

BEŞİKTAŞ HERKESTEN BÜYÜKTÜR
Schuster kendini takımdan büyük görüyor !.. Bu büyük bir yanlış !..
Yönetim de, başta Mete Düren olmak üzere Alman hocayı fazlasıyla şımartmaya başladı. Fazla iyimser olarak hocayı ön plana çıkartıyorlar. Düren’i çok sevmeme rağmen, televizyonlara çıkıp ‘Quaresma, Almeida, Guti gibi oyuncular Schuster olmazsa Beşiktaş’a gelmezdi’ dememeliydi diye düşünüyorum. Beşiktaş herkesten büyüktür. 20 milyona hitap eden dev bir camiadır.
Eğer bir futbolcu Beşiktaş’a değil hocaya geliyorsa, o zaman Beşiktaş’ın büyüklüğü nerede kaldı ?
O zaman siz de Beşikkaş’ın yöneticisi olarak büyük değil misiniz ? İnsan bir an böyle düşünüyor !..

BOBO OYNAMALI
Bir de şu konu var Beşiktaş’ta.. Bir futbolcu var, iyi futbolcu, hocaya karşı sevimli görünemiyor ve hoca onun yüzüne kapıyı çarpıyor.. Bobo’dan bahsediyorum..

Brezilyalıya yapılan büyük bir yanlıştır. Bir Bobo, bence Almeida’dan daha iyi bir oyuncudur. Şu formuyla ben olsam Bobo’yu Almeida’dan önce kadroya alırım. Schuster’in Bobo’ya kapıyı çarpması ön yargısındandır.

QUARESMA EGOİST !..
Ben hep söyledim, yine söyleyeceğim; Quaresma çok egoist oynuyor. Kendi arkadaşları Simao, Almeida, Fernades’e gerekli toplara atarken, başta Nobre olmak üzere diğer arkadaşlarına top atmıyor. “Atmak istemiyor” diye kötü düşünmek istemiyorum ama görünen köy de kılavuz istemez. Karabük maçında 61. dakikadan sonra oyuna girdi, 3 pozisyon bulmasına ve birinde Nobre çok uygun olmasına rağmen pas vermedi. Üstelik Nobre’nim boş olduğunu görmesine rağmen. Q7’nin egositliği nedeniyle maalesef Beşiktaş takımı bir galibiyeti kaçırdı !..

GİT POLİS OL ABİTOĞLU !..
Hakem olayına gelince..

Beşiktaş’ın düşüşünde ben hakem etkisinin büyük olduğuna inanıyorum. Bundan hiç şüphem de yok. MHK bence Beşiktaş’a karşı sezon başından beri yanlış işlere imza attı. Bilhassa Beşiktaş’a karşı sanki cephe almışlar. ‘Neden- niçin’, bunu araştırmak lazım. Beşiktaş takımı bugün Türkiye’nin vitrininde olan bir takım. Bu kadar ekonomik sıkıntıya rağmen ülkemize dünya yıldızı getiriyor ve bunu kullanamıyorsa, sonuca hakemler karar veriyorsa Türkiye’de futbol oynanmasın !..

Karabük maçındaki gol ‘buz gibi’ goldü..
Bu golü vermeyen Kamil Abitoğlu ve arkadaşlarına şunu söylemek istiyorum. Eğer hakemliği ve futbolu bilmiyorsanız size şunu söylüyorum. Bir futbol topu kalenin içinden kavis yaparak çıkıyorsa, dünyanın neresinde olursa olsun o kavisli top goldür. Ama eğer hakemliği bilmiyorsanız hiç olmazsa fizik kanunlarını bilin, daha iyi olur. Eğer sadece ve sadece düdük çalmak istiyorsan o zaman trafik polisi ol Kamil Abitoğlu !..

Peki ‘Beşiktaş’ta doğru yapılan iş nedir?’ derseniz, bence Avrupa Ligi’nde ciddi bir şekilde işine bakmasıdır. Bunun haricinde Beşiktaş’ın doğru işlerde imzasının olmadığını görüyorum. Ama unutulmasın ki, şu Schuster’in ciddiye almadığı ligde başarı yakalanmazsa, Beşiktaş’ın Şampiyonlar Ligi’ne katılması mümkün olmaz! Bu gidişle belki Avrupa Ligi bileti de kaçacak !.. Ziraat Türkiye Kupası’nı kazanmazsa, gelecek sezon için büyük kan kaybeder. Bu kadar büyük yıldıza, bu kadar şova rağmen kendi liginde oynayan Beşiktaş kariyerini kaybeder, aynı Schuster gibi !..

Son sözüm değerli Alman’a !...
Schuster..
Eğer doğru bildiğin sadece Avrupa’ysa, Türkiye’yi küçümsersen, gelecek sene Beşiktaş’ı Avrupa’da göremeyiz. Bunu bil.. Benden uyarması !..