Bu maçın neresinden başlamalı tartışmaya? En iyisi bu konuları bir kenara bırakıp saha içinde olan bitene bakmak...
KREDİ KARTI BORCUNUZU TAKSİTLENDİRİN !
Bu maçın neresinden başlamalı tartışmaya? Fernandes'e tekme atan kimdi, amacı neydi? Almeida ve Motta yerde yatan adama tekme atmayıp daha soğukkanlı olamazlar mıydı? Barış Şimşek neden aynı tekmeyi atan Motta'ya direk kırmızı verip Almeida'ya sarı kart verdi? Peki ya Donk? O malum pozisyonda o hareketi yapmayıp bir stoperin yapması gereken gibi ayağını topa uzatıp Almeida'yı engelleyemez miydi? Ne gerek vardı o hareketi yapmaya? Hadi maçın heyecanıyla o an yanlış bir hareket yaptın, peki maç sonunda bunu savunmak nedir? Ayrıca her zaman sıcakkanlılığını ve tavrını övdüğümüz Şota Arvaladze'nin de Donk'u savunmasını yadırgıyoruz. En iyisi bu konuları bir kenara bırakıp saha içinde olan bitene bakmak...
Maça Beşiktaş golle başladı. Almeida yine golünü attı. Adeta tek başına bir takım gibi Portekizli. Bu sezon Beşiktaş'ın bir numaralı hücum gücü, en önemli gol silahı. Rakip savunmacılar bir türlü ona önlem alamıyorlar. O da Beşiktaş'taki en iyi sezon başlangıcını yaptı. Golü atıp Beşiktaş'ı öne geçirdi ama Beşiktaş bunu oyun üstünlüğüne çeviremedi. Geri çekildiler. Rakibi savunmaya başladılar. Ama bunu sert bir biçimde yaptılar. Topu ayağına alan Kasımpaşalı futbolculara ikili - üçlü sıkıştırma yaptılar, bu baskılarda da Necip ve Atiba ikilisi ön plana çıktılar. Kasımpaşa pas yapamadı; uzun topa döndü. Sivok - Ersan ikilisi de bu topları öldürdüler. Kasımpaşa Beşiktaş'ın bu presini aşamayınca Beşiktaş da hücuma daha fazla çıkmaya başladı. Defans hattı orta sahaya yaklaştı, Motta ve Olcay solda tehlike ürettiler. Beşiktaş istiyordu, arzuluyordu, bu arzu saha içinde teknik açıdan organizasyona da yansısaydı maçı koparabilirlerdi. Ama rakip kaleye pek fazla inemediler. Fernandes yine sahada yoktu.
İkinci yarıya başlarken bu sefer Kasımpaşa devreye golle başladı. İlk yarıda hep uzun oynayıp bunlardan pozisyon bulamamışlardı, ikinci yarıda ilk kez ikiye birle Beşiktaş ceza sahasına girdiler ve gol de geldi. Her ne kadar atak bir taç atışından başlasa da... Golün ardından Beşiktaş kendi klasiği olduğu üzere oyundan düştü. Bu düşüşleri nasıl yorumlamak gerekir bilemiyoruz, maç sonu açıklamalarında Bilic ve oyuncular da bir yorum getiremediler. Ama puan kayıplarının çoğu da bu düşüşler yüzünden geldi. Sahada çok boş alan bıraktılar, Kasımpaşa ilk yarıda bulamadığı alanları bulup istediği pozisyonlara rahatça girdi. Tolga bu dakikalarda ön plana çıktı, golleri önledi. Beşiktaş da ne hücumda ne savunmada karşılık veremedi Kasımpaşa'ya. Fernandes, Olcay, Oğuzhan olmak üzere Beşiktaş sahadan takım olarak silindi. Almeida çoğu maçta olduğu üzere ileride tek başına savaştı, didindi ama yetmedi. Zaten Beşiktaş orta sahasıyla Almeida arasında istikrarlı bir şekilde pas alışverişi olmuyor hemen hemen hiçbir maçta, buna bir de orta sahadaki tempo düşüşü eklenince Beşiktaş çekilmez bir hal alıyor. Beşiktaş zaten çok fazla pas yapıp golleri bu şekilde bulan bir takım değil. Genelde kontrataklarla, 2-3 hızlı paslarla gol buluyorlar. Bunu da orta sahanın temposuna, maç içerisinde ani çıkışlarına borçlular. Haliyle orta saha oyundan kopunca, duran toplar dışında gol bulmak çok zorlaşıyor.
Bilic'in oyuna hamle yapmakta geç kalması, Beşiktaş'ın saha içinde skora isyan eden lider oyuncusunun olmayışı ve inanılmaz mücadele olan sahada oyunun sık sık kesilişiyle birlikte geliyorum diyen gol geldi. Kasımpaşa ikinci yarıda sahanın hakimiydi, galibiyeti hak ettiler. Beşiktaş da Galatasaray'la birlikte puan kayıplarına devam ediyor. Fenerbahçe yavaş yavaş şampiyonluğa gidiyor. Neredeyse rakipsizler.
Spor3.com / Gökhan AKSOY
alıntı:http://spor.haber3.com/besiktasa-buyuk-darbe-2311125h.htm