Ayrıntılı Konu Bilgileri
Sayfa BaşlığıKonu: benim şiirlerim yazılarım Siz güvercinlere yem atarmısınız her sabah
Mesaj SayısıMesaj Sayısı: 0 cevap var
OkumaGösterim: 952
Google Özel Arama

Gönderen Konu: benim şiirlerim yazılarım Siz güvercinlere yem atarmısınız her sabah  (Okunma sayısı 952 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

    sevde34

  • Sevdalı Üye
  • *****

  • İleti: 866
  • Nerden: Tekirdağ/Merkez
  • Rep: +51/-2
  • Cinsiyet: Bayan
    • Profili Görüntüle Sevdeanne
  • Çevrimdışı


 

Resimlerin Görüntülenmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap
Siz güvercinlere yem atarmısınız her sabah
Siz güvercinlere yem atarmısınız her sabah gizli sevdalar büyür yaşamın güvercinin yem yiyişini
hayat pembe gülüşlülerle yer yemini güvercin bazen yazar yazar
size dizilen şiirlerden bir sevda yaratır okursunuz hiç nefes almadan
göğsünüzdeki ateşle fırtınalara meydan okurcasına okursunuz bu gün işte içime bir kor düştü içlendim hüzünlendim güvercinin yem yemeyişine ..
bazen türküler derleyip yaşama dair ne varsa yazıyorum artık gövdeme ağan son yaz ışıklarında çiçek ürpertilerini duyumsarım gözlerimle bu ela
gözlerimle dalıyorum bu kadar kalabalığa karşın bu kadar vefasızlığa aymazlığa rağmen tas tas sular dökerim gözlerimin pınarlarından yüreğime ceylanlar gibi sekerek yürürürüm asla birdaha sevemeceğim diye bazen dağlarda gezerim özgürce kanatarımı çırparım
ülkemin bakir dağlarını görürüm gözlerimde karanlığın üstüne cesaretli adımlarla yürürüm durmadan göğsümdeki çileli yumaklarıma hiç aldırmadan güleç yüzümdeki fırtınaları büyük bir beceriyle saklararım İnanmam ben bu yalan dünyanın vaatlerine güvercinin kanatlarında bile hüzün vardır görmeyi becerebilirse kimi kimi sevdiğini derisini yüzer
kimi can dediği dostları yılan gülüşlü kaypak duruşlarla güvercini süzerler
rastık sürmesi çekili gözleri olan bacısı bacıları güvercin aldırış etmez onun sevgisi Allahtandır yüreğinde derinliklerinde gürül gürül ırmaklar akar görür gözlerinde kurumuş otlar nehirlerin yastıkları olur bir zaman sonra o rastık çekimiş gözler onun gözleri güvercinin artık yaseminler hanımelilerin çiçeklerin kokusunu ister görür yüreğinin salkımlarını iyi saklar gönül mahzeninde .karda saklanan kardeleni çok sever tıpkı kardelenin hikayesi gibidir onun hikayesi .isterki sizden güvercinlere yem atın her sabah kumru endamınla yürü bu aşk dolu yerkürede yüreğinizle .
onun yüreği Korku karanlığın akını asla göstermez hayatı pembe gülüşlü bir bebek gibidir özgürce güler acısını göstermez artık içi hep yaz bahar gibi olur onu sırtından vuranlara bile elini uzatır hep dost eli ararcasına gözlerini hiç siyaha boyamadı o sahte sürmeler çekmiş bacıları gibi
çekmedi kabeden gelen sürmesinden başka . o yüreğindeki bebek parklardan hiç çıkmadı hiç büyümedi çocuklarla çocuk bahçelerinde oynadı zıpladı çocuklaşmış ruhunla bazen . bu insan kalabalığın ortasında hiç yitmedi ve tükenişlerini kimseye göstermedi milyonlarca gül yetiştirdi gönül bahçesinde kaç ölümer uğurladı uykularında nice inançsızlarla savaştı ve her uyanışında masmavi gökyüzünü kucakladı ellerinle.
ağlayışlarının kayın gülüşlü gözesinden buram buram gurbet düşer bazen yüreğinde kimbilir gecelerine hasret silkeler a olan inancının tüm kalelerinde umudu tarlada tırpan ocakta bulama zemheride kara damıtılan üzüm pekmezidir onun üzümleri topladıkça bağ bozumunda trakyasında güvercinin sayılanların saygınlığını yitirdiği bu yerkürede tek başına direnir diz çökmemeye mavi gülüşler içinde gün henüz doğmamış mor gülüşler için çok geç değildir onun için . Gün çekilince bu kentin üzerinden geceler hayın olur geceler amansız ve geceler sultaniyegâh türküler gibi dillenir dilinde bazen ilahi şarkılarında hüzünlenir
Neylersin sevda bakışlı yaban güvercini o okyanuslarda Harrandan Kızılırmaktan yeşil ırmaktan ve dicleden beslenmiştir asırlarca Sevdanın tohumları kara kışta bile serpilir Çakalın, kurdun ininden uzak durup yıldızlara uzatır başını göğsünde yanan dostluk sevgisinle fırtınalara meydan okur al yeleli bir kısrak gibi toynaklarınla çiğne güvercin şu iğrenç yaşamın kıyısında yenilme gözyaşlarının incileri bulunur birgün dostlarına çizilen resimlerden onlara dizilen şiirlerden okşanası bir sevda yaratır güvercin karanfil kokulu gülüşlerinle o hayat dolu yüreğinle bu yılan duruşlu dünyanın nur yüzlü bebeği gibidir
çoban çeşmesi gibi direndi bu yaşamın garip yolcularına yıllarca gürül gürül ırmaklarımdan akan sular ömrünün cam kavanozlarına sığmadı Uçarı gençliğimin renkli uçurtmaları hiç olmadı. Akşamların geç indiği sokaklarda üzüm kiraz kokulu Trakyanın  bahçelerinde ve davar çıngıraklarının hiç kesilmediği bağ çubuklarından yapılmış kulubede yazları geçti çocukluğu fırtınalarda kavruldu yağmurlarda aşkla doldu ve o ölen sevdasında yıllarca yandı yandı aşk`la yoğruldu .
ellerindeki çiçeklerle bir zaman sonra düştü yollara. Ağustoslarda kuruttuğu terli başartüsünle sevda bahçelerinde çürüttü ömrünü tarlalarda nice gözlerde hüsranı nice yüreklerde yalnızlığı gördü Sevda denen zorba her kapısını çaldığında, her sevdaların yanıp yakıldığında gözlerinin ütopyası direndi kara kışlara zalim insanlara
Lâleler yetiştirdi dost bahçesinde zambakları her sonbaharda sökün etti toprağından geceleri bazen sivri uçlu bir bıçak gibi deştiler günlerce göğsünü mutluluğun gizlendiği dağlarda sevinçlerle körebe oynadı Kanayan ayaklarının morlaşan gözlerinin ve her defasında oynanan gururunla savaşlara durdu yine de yılmadı
İşte böyle gül goncası dotlarım hayat bazen hile yapar dost oyununda. sahte `Merhaba`lar çalar kapınızı bir gün sizede dost kovaladıkça Umudun pazarında körebe oynayarak geçirmişsen yaş 50 bu hayat lâbirentinde kaybetmeye de hazırlıklı olmalısınız aynalar yansımasını yüzüne vurduğunda göz aldanmalarını da hesaplamalısınız kısaca.
Kaçışlarım bitince dostlarımdan kafa tutmalarım da bitti bitecek elbet. Sevgilerin şevkatli kucağında soluyan gibi güvercin bebek serpilince baharlar çalacak kapımı gözlerini seveceğim dostlarımın Yüreğini zulamdan çıkardığımda mahpusluğum bitecek ve bu dost sevdanın adını yeniden, yeniden koyacağım siz siz olun bir güvercin cama konduhunda
ona yem vermeden geçmeyin
siz güvercinlere yem atarmısınız her sabah
SEVDE34 Meçhul Güvercin

 
17/11/2008 - Bir üstadımı arıyorum tanıyorum
Benim Şiirlerim



 

Bir Üstadımı arıyorum onu tanır gibiyim cihana meydan okur.......

Yazdığı mısralar bir kaç insan okusun diye............

Bir Üstadımı tanıyorum arıyorum tek korkusu ALLAH'tandır onun ........

Yılmadı bu dünyadan nede insanlardan nede merhametsizlikten.....

Bir Üstadımı tanıyorum arıyorum dünya şevkini bilmez..yüreği çok büyük..........

Peygamberî sever rahmanın hakkın en sadık kuludur.........

Bir Üstadımı tanıyorum arıyorum imandan bir varlık gibidir......

Bendenizde bir kuvvetini alıyorum maliktir yüreği müşvik gibidir.......

Bir Üstadımı tanıyorum arıyorum yoktur onun dostlukta eşi yok gibidir........

Son yıllarımdeki asrımın müçtehidi bazı insanlarda güneşi... gibidir ......

Bir Üstadımı tanıyorum arıyorum mücehhezdir asildir gururludur.....

Hizmet eder daima devletine rahmana itikati Kur'ân'la sünnetine.......

Bir Üstadımı tanıyorum arıyorum bakidir onun tasarrufu

Gayesi insanlara hoş sohbeti asilliği tebliğ emr-i ma'rufu gibidir.. ...

Bir Üstadımı tanıyorum arıyorum kalblerde mektep kurdu gibi

özü..... sözü .......doğruluktan.....ayrılmayan....

Bir Üstadımı tanıyorum arıyorum .......ama artık.....bu kalbim...

Onu tanıyamaz oldu ........yorgun düştüm artık ben......

Pencereden uzaktan sadece bakıyorum......ve......
Susuyorum
Susuyorum
O konuşuncaya kadar.......
Çünkü artık ben..... TEK DOSTUM ANLA BENİ  çok yoruldum............
Meçhul Güvercin sevde34

 
14/11/2008 - Bir meçhul güvercin gördüm
 


Bir meçhul güvercin gördüm
Sessizce ağlayan yuvadan göç eden


Bir meçhul güvercin gördüm
Gözyaşları inci tanesi sicim gibi akan


Bir meçhul güvercin gördüm
Tüm yuvalarını gezip yavrularına dostlarına veda eden


Bir meçhul güvercin gördüm
Avcıların onu saçmasıyla vuran


Bir meçhul güvercin gördüm
Tüm duygularıyla yok olup Allahına aşkı sevgiliye aşık olan yalvaran kul olan


Bir meçhul güvercin gördüm
Seccadedeki ağıtlarla tövbe ve yakaran kul olaraktan


Bir meçhul güvercin gördüm
Yabancı artık ellerde yuvaya konan orda tanınmayan tek başına kalan


Bir meçhul güvercin gördüm
Yabancı diyarda yavrusuz dostsuz süküt içinde oturan


Bir meçhul güvercin gördüm
Özlediği vakit yavrularını dostlarını uzaktan seyredip
özlem gideren onların kokusunu içine çeken


Bir meçhul güvercin gördüm
Tüm benliğine son kez veda eden

O

Acımasız zalim dostlara zırlayıp hiç uğruna ağlayan
Kendini heba edip o gözyaşlarını boşuna akıtan
Kara listelere alınan
 

Bir meçhul güvercin gördüm haksızlıklara uğrayan
onu anlamayan dostlarına yazklar olsun derim


Bir meçhul güvercin gördüm çok güzel şiirler yazan
Ama şiirlerini herkez bir yerlere çekip onun günahına giren


Bir meçhul güvecin gördüm Benden SİZ  dostlarınada:
Nikola nikola görürsünüz onu birdaha SİTELERDE
iki ola   
O
YÜREĞİ GÜZEL
SAF ENAYİ BACIMA
SEVGİLERİMLE 


Güle güle meçhul güvercin
Mutlu ol
Yabancı yuvanda
Huzurlu ol
Bizleride asla unutma
SON KEZ SANA ELVEDA
sevde34


 
 
ALLAH YAR VE YARDIMCINIZ OLSUN


Paylaş delicious Paylaş digg Paylaş facebook Paylaş furl Paylaş linkedin Paylaş myspace Paylaş reddit Paylaş stumble Paylaş technorati Paylaş twitter
 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son İleti
3 Yanıt
1582 Gösterim
Son İleti 13 Nisan 2011, 12:41:56
Gönderen: leydi
3 Yanıt
4500 Gösterim
Son İleti 08 Eylül 2007, 23:17:40
Gönderen: armağan
1 Yanıt
1150 Gösterim
Son İleti 28 Şubat 2009, 21:06:39
Gönderen: sevcan turğut
0 Yanıt
922 Gösterim
Son İleti 06 Kasım 2008, 20:04:41
Gönderen: sevdaligul
0 Yanıt
534 Gösterim
Son İleti 10 Temmuz 2014, 20:58:23
Gönderen: b.a.f.