Resimlerin Görüntülenmesine İzin Verilmiyor.
Üye Ol ya da
Giriş YapBen bugün sonbaharım, kuruyan yaprakları uğurlayan bir dalım, yağmurum, bütün aynalardaki hüzünüm, yani sıradan bir gündür yine bugünkü yaşantım, umuda sevgi bağlayanlardan farklı değilimdir, bir rüyadan, hayalden farklı degildir yaşadıklarım. Bazen sevginin olduğu mekanlarda dolaşmak isteyen, uzak bir gökyüzünde bulut gibi hissediyorum kendimi, bazen de yaşamın içinde gördüğüm sevgi parçacıklarına bakıpta gülümsüyorum ama dokunamıyorum, ben yalancı gülümsemeyle dolaşan biriyim bugün. Az önce kısa bir şehir turu yaptım, büyükşehirin küçük yaşamlarını gördüm, her bakışta bir hikaye vardı merak ettiğim, gizli bir ses vardı peşimden seslenip duran, saklı kelimeler vardı bütün yüzlerde. Kağıt toplayan çocuklar için olmayan zaman kavramı, benim peşimde dolaştı durdu, parklarda dolaşan seven ve sevilenlere içimden sessizce "beni unutma sevgili, bensiz düsünme" dedim, sanki kelimelerim duyulacak, duygularım dokunacak birilerine. Hissettiklerimi yandaki koltuğa koyup, duygularımı yerinden söküp, ulaşılamayan kişiyi, adı sanı olmayan, duyulmayan sevgiliyi, elle tutulmayan, gözle görülmeyen bir yaşama çağırdım durdum, sessizce ruhuma davet ettim. Geldiğimde ilk baktığım yer yine aynalar oldu, orada kararsızlığım bekliyordu, güvenemedim kendime, kelimelerime sarıldım hayallerim uğruna ama yinede her şey benim olsun diyemedim bencilce. Her şey benim olamaz biliyorum arada bir bunu çocuk ruhuma anlatmaya çalışıyorum, paran varsa simit alırsın, yoksa bişey yapamazsın, çalamazsın ey çocuk dedim kendime, yaşam bir simite riske etmeye değer mi dedim yüreğime. Kimileri diyebilirki, dünyanın yuvarlak olduğunu bilmeden de yaşayabilir insan. Yuvarlak olduğunu bilmenin günlük yaşamda insanın mutluluğuna ne faydası var diye düsünebilirler. Pınardan gelen suyu icerken- dünyada sevgileri yaşarken- sevgi suyunun fışkırıp geldiği kaynağı hiç merak etmeyebilirler, ben isterim, simit de yemek isterim.