Ömrüm Bitmeye, Ben Gitmeye Hazırlanıyorum..
Rabiadan hızlı günler,
Saliseden hızlı haftalar,
Saniyeden istekli aylar,
Dakikalarla yarışan yıllar.
Ne de çabuk geçtiniz,
Hiç hatırımız yok muydu sizde zalim anılar…
Bir bilgenin dediği gibi;
Koşturduk atlarımızı yağız atlı süvari gibi,
Onlar zafer alanlarına değil,
Kıvrımları yolun çıkardı bir mezarlığa bizi.
Şimdi sevdalar bitmeye,
Ben gitmeye hazırlanıyorum.
O Bilgeden inciler saçılmış etrafa,
Ben toplamaya çalışıyorum. Hani demişti ya;
Su iner yokuşlardan hep basamak, basamak,
Benimse alın yazım yokuşlarda susamak!
Sular indi yokuşlardan, ulaştı özlemlerine de,
Benim susuzluğum hiç geçmedi.
Susuzluklar geçmediği gibi, hasretlerde bitmedi.
Kazanamadım bu savaşı da diğer savaşlarım gibi,
Mühendis olmana gerek yok ki, anlasana teknik bir hadise bu,
Ömür bitmeye,
Ben gitmeye hazırlanıyorum.
İnsan üç beş damla kan, ırmak üç beş damla su;
Bir hayata çattık ki, hayata kurmuş pusu.
Kader buldu, pusular vurdu bizi,
Hayat zaten unutmuştu hepimizi.
Öyle dağılmışız ki her tarafa,
Parçalarımızı toplamaya ömrümüz yetmeyecek.
Bunu bilmesine bildik de vazgeçemedik özlemlerimizden,
Halen iyice dağılsın,
Yetmez başkalarınınkiler de dağılsın diye uğraşmaktayız.
Özür dilerim demiştim ya gerçekten çok özür dilerim,
Tekrar özür dilerim girip hayatlarınıza dağıttığım için ortalığı,
Kattığım için ortalığı birbirine,
Kanattığım için kabuk tutmuş yaraları,
Tazelediğim için eski hüzünleri,
Alevlendirdiğim için kül olmuş ateşleri
Özür dilerim demiştim ya gerçekten çok özür dilerim,
Müsadenizle çekiliyorum hayatlarınızdan! .
Yüklenip özlemlerimi sırtıma,
Gem vurup sevdalarıma,
Ömrüm bitmeye,
Ben gitmeye hazırlanıyorum…
Ayhan Bedirhan Atalay