Bebekler zamanlarının büyük bir bölümünü oyun oynayarak geçirirler. Bebeklerin ellerine geçirdiği her şeyi parçalara ayırması, bilme, tanıma isteğinin bir ifadesidir ve baskı altına alınmamalıdır. Dört oyun türü ayırt edilebilir: birincisi fiziksel etkinlik, el kaslarını kontrol, yaratıcı tür ve toplumsal özellikleri olanlar. Fiziksel etkinlikte bebek bu oyunlarla hareketlerini eşgüdümle meyi öğrenir. Bu tür oyunda oyuncak yoktur. İkincisi, bebeğin en ince kaslarını, özellikle el kaslarını kontrol etmeyi öğrendiği oyunlardır. Üçüncüsü, yaratıcı oyun türüdür ve bebeğin hayal gücünü geliştirmesine yol açar. Dördüncüsü toplumsal oyundur ve bebek, arkadaş olarak anne, babasını ya da kardeşlerini seçer, henüz yaşıtlarıyla oynayamaz. Oyun oymak bir bebeğin yalnız fiziksel yeteneklerini geliştirmekle kalmaz, onun duyarlılığını, zekâsını, hayal gücünü giderek tüm ruhsal ve zihinsel yeteneklerini geliştirir. bu etkinliğin bebek için büyük önem taşıdığı açıktır. Çünkü böylece sayısız kavramları öğrenebildiği gibi henüz konuşma yeteneği gelişmemiş olmasına karşın derdini anlatması da mümkün olabilmektedir. Bebek önceleri birtakım hareketleri yineleyerek oyun oynar. Yani zevk aldığı bir eylemi yinelemek oyun demektir onun için. İlk zamanlar nesneleri tanımak ve özelliklerini, niteliklerini anlamak için onları elleriyle yoklar. Büyüdükçe oyundaki her hareket her nesne onun için bir başka şeyin simgesi olur. Yani çocuk simgeler aracılığı ile dünyasını kurar.