Başörtüsü sorusuna cevap vermemezlik yapamazdım
Resimlerin Görüntülenmesine İzin Verilmiyor.
Üye Ol ya da
Giriş YapBaşbakan Erdoğan, 'Hülya Avşar Stüdyosu'na katılarak özel ve politika hayatına ilişkin soruları cevapladı.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkmax'te yayınlanan, 'Hülya Avşar Stüdyosu' programına konuk oldu. Başbakan Erdoğan, hem özel hem de politika hayatına yönelik soruları cevaplandırdı.
Başbakan Erdoğan, Avşar'ın "Eski zamanlarla kıyaslarsak, saçınız biraz daha mı beyazladı? Çok mu yorduk sizi?" sorusunu, "Koşan, dertli olan, düşünen ya saçlarından dökülerek bir şeyleri kaybeder ya da saçlarının aklaştığını hisseder." diye cevapladı. Erdoğan, İspanya'da yabancı gazetecilerin başörtüsüyle ilgili sorusuna verdiği cevabı da hatırlatılarak yöneltilen soruyu şöyle cevapladı: "Bizim nezdimizde 'açık-kapalı ayırımı' diye bir şey söz konusu değil. Fakat, Başbakanlık konumuna gelmiş bir insan olarak. Size bu konuda bir soru, hele hele yurtdışında yabancı gazeteci tarafından sorulduğunda, siz 'hayır ben bunun cevabını vermiyorum' diyemezsiniz. Kaldı ki bunun cevabı ilk defa orada verilmedi. Bunu çok kez konuştuk. Orada sorulan bir soru ve Türkiye Cumhuriyeti başbakanı olarak ben de orada her zaman verdiğim cevabı verdim."
Türkmax'taki röportajın ikinci bölümü bugün yayınlanacak.
Avşar sordu Başbakan Erdoğan cevapladı
Avşar: Başbakan olmasaydınız hangi mesleği tercih ederdiniz?
Erdoğan: Şimdi onu düşünmem artık mümkün değil. Artık başbakan olduk, başbakanlığın hakkını veriyoruz.
Avşar: İçinizde bir romantizm var mıdır? Ya da romantik anlamda en hoşunuza giden nedir? Mesela, gül vermek midir, güneşin batışını seyretmek midir, nedir sizi bu kadar keyiflendiren, romantik yönünüzle?
Erdoğan: Şüphesiz ki, güneşin batışını seyretmek, bunlar özellikle hele hele bizler için çok çok önemli. Çünkü onlar hep anlam yüklü.
Avşar: Orada bir anlam var yani. Siyasi anlam mı var orada?
Erdoğan: Batışı, doğuşu bizler için çok çok önemli. Onun felsefesini okuyabilmek çok çok önemli. Şimdi öbür yanda yani gül vermek, karanfil dağıtmak. Hele hele çocuklarla ilgili olduğu zaman çocuklara yönelik olarak, onları sevindirebilmek benim adeta aşkımdır.
Avşar: Eşinizle olan, ailenizle olan ilişkiniz, başbakan olduktan sonra ne kadar dağıldı?
Erdoğan: Şimdi talihsizliğim demeyeceğim, en önemli talihim şu; evlenirken eşimle bunları hep konuşmuş olmamız ve kendisinin de bunu seviyor olması. Bunlar bizim için artı değerlerdi, kolay olanlardı. Dolayısıyla ben eşimden bu anlamda en ufak bir olumsuz yaklaşım görmedim.