Ayrıntılı Konu Bilgileri
Sayfa BaşlığıKonu: Başbakan, DTP ve Apo el ele
Mesaj SayısıMesaj Sayısı: 0 cevap var
OkumaGösterim: 658
Google Özel Arama

Gönderen Konu: Başbakan, DTP ve Apo el ele  (Okunma sayısı 658 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

    iğneci

  • Sevdalı Üye
  • *****

  • İleti: 1803
  • Nerden: Gezgin
  • Rep: +312/-2
  • Cinsiyet: Bay
    • MSN Messenger - atlantik42@hotmail.de
    • Profili Görüntüle
  • Çevrimdışı
Başbakan, DTP ve Apo el ele
« : 16 Ağustos 2009, 09:07:00 »


 


"Başbakan, DTP ve Apo el ele''



CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Kürt açılımıyla ilgili olarak sert konuştu. Erdoğan'ın, 'DTP'yle birlikte teröre son vereceğiz' dediğini söyleyen Baykal, "DTP, Başbakan ve Apo el ele verip terörle mücadele edecekler" dedi.

Cumhuriyet Haber Portalı

İstanbul- CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, ''Şimdi geldiğimiz noktada Başbakan, 'DTP ile birlikte Türkiye'de teröre son vereceğiz' diyor. Bundan büyük mutluluk duyarız. Şimdi diyorlar ki DTP'liler, 'bu sadece bizimle olmaz, Öcalan'ı da dahil edeceğiz'. Yani AKP, DTP ve Apo el ele verip, teröre son verecekler'' dedi.

Deniz Baykal, İstanbul'un Çatalca ilçesinde son yerel seçimlerde CHP'den belediye başkanı seçilen Cem Kara'yı makamında ziyaret etti.

Kara ile bir süre ilçenin sorunlarını görüşen Baykal, daha sonra belediye binasının bahçesinde kurulan kürsüden vatandaşlara hitap etti. Baykal, Çatalca'nın son günlerde çok önemli sorunlarla karşı karşıya kaldığını ve türlü engellemeler yaşadığını bildiğini söyledi.

Orman köylerinin mahalle statüsüne getirilmesinden dolayı yaşadıklarını bildiklerini aktaran Baykal, işsizliğin en temel konu olmayı sürdürdüğünü bildirdi. Emeklilere yüzde 1.83 oranında zam yapıldığını belirten Baykal, ''Hangi terazide tartı var, bu nasıl ölçüdür? O 3'ünü seveyim senin'' diye konuştu.

Son seçimlerin ''değişim ve yenilenmenin müjdesini vererek bu iktidarın 'gidici olduğunu' ortaya koyduğu'' görüşünü aktaran Baykal, ''Hükümet şimdi yine çok tehlikeli bir istikamete girmiş bulunuyor. Türkiye'nin huzurunu, milli birliğini ve bütünlüğünü sarsacak konuda çok sorumsuzca adımlar atıyor. Bu istikamette gidecek olurlarsa Türkiye'yi çok ciddi sıkıntıya sokacaklardır'' dedi.

''Ama kimse merak etmesin. Türkiye'nin milli birliği, bütünlüğü, huzuru ve kardeşliğiyle kimsenin oynamasına izin vermeyeceğiz'' diyen Baykal, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Başbakan, Türkiye'ye bakınca Türkiye'nin mili birliğini ve bütünlüğünü değil, Türkiye'yi oluşturan etnik kimlikleri görüyor. Ağzını açtı mı, 20 tane etnik grubu sıralıyor. Sen o etnik kimlikleri bırak da, o etnik kimliklerin ötesinde bizi birleştiren, bütünleştiren temel kimliğe bak. O görmediğin, dilinin varıp da söylemediği gerçek kimliğe bak. Elbette Türkiye'de herkes farklı etnik kimlikler taşıyor olabilir. Elbette ki kimimiz Arnavut, Gürcü ve Çerkez olabilir. Bunların hepsi eşittir, saygıdeğerdir. Ama sen bakınca niye sadece onları görüyorsun?''

İnsanların etnik kimlikleri farklı olsa da herkesin ortak bir kimliği bulunduğunu, herkesin Türk ulusunun parçası olduğunu ifade eden Baykal, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın ''bu etnik yaklaşımı'' yavaş yavaş Anayasa'ya, hukuka ve eğitime taşımak istediğini söyledi.
 

''Dünya bizi Türk diye biliyor''

Baykal, bunun için bulunan formülün de ''Türk ulusu'' sözünü kaldırmak olduğunu söyleyerek, ''Şimdi dillerinin varıp da söylemediği, pek çok kişinin uğruna mücadele ettiği, hükümetin de mücadele edenlerin sırtını sıvazladığı konu budur. Niye kaldıralım?'' diye sordu.

Baykal, şöyle konuştu:

''(Türk lafı bölücü oluyor, Türk olmayanlar da var). Mantığa bakın. Türk lafını kaldırınca birleşeceğiz. Bir insanın Türk milletinin parçası olması, onun soyunu, sopunu, aşiretini, aidiyetini ve kimliğini ortadan kaldırmaz. Bizim bir tek milli kimliğimiz var. Kökümüz ne olursa olsun, nereden gelirsek gelelim hepimiz Türk milletinin parçasıyız. Bunu kaldırmanıza izin vermeyeceğiz. Bizim Türk milleti kimliğimiz dünün, bugünün işi değil, bin yılın işidir. Dünya bizi Türk diye biliyor.
Şimdi bir değişiklik yapacaklar, milletimizi Türk milleti olmaktan çıkarıverecekler. 25 yıldır Türkiye terörle mücadele veriyor. Niye verdik bu mücadeleyi? Biz birbirimizi sevmediğimiz, düşmanlık yaptığımız için mi, yoksa birileri silahı alıp onu bunu öldürdüğü, mayınlayıp, bombalayıp Türkiye'nin bütünlüğünü parçalamak istediği için mi? Elbette birileri Türkiye'yi ayrıştırmak, bölmek istedi. 25 yıldır bunların karşısında Türkiye, gerekirse evlatlarını şehit vermeyi göze alıp, 'hayır, böldürtmeyiz' diyor. Şimdi terörle elde edemedikleri sonucu masa başında, onun bunun desteğiyle, bugünkü iktidarın zihniyeti sonucunda teslim mi edeceğiz? Türkiye'nin bölünmesine göz mü yumacağız? O söylenen lafların arkasındaki asıl hedefin ne olduğunun hepimiz farkındayız.''

Türkiye'de yaşayan herkesin eşit ve saygıdeğer olduğunu, herkesin ana dilini konuşabileceğini, öğrenebileceğini ve öğretebileceğini vurgulayan Baykal, bu durumun Türkiye'nin ayrışmasına vesile yapılamayacağını, anayasadan ''Türk'' sözünün kaldırılamayacağını söyledi.

Türkiye'de eğitimin de ''ulusal eğitim'' olduğunu, kökü ne olursa olsun herkesin aynı eğitimi aldığını dile getiren Baykal, ''Şimdi etnik kimliği ön plana çıkaran 'ana dilde eğitim' diyerek, o istikamete sokacak anlayışa da yer yoktur. Türkiye'nin temellerini atanlar sağlam atmışlar. Allah onlardan razı olsun, nur içinde yatsınlar'' dedi.

Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarının herkesi bu ülkenin eşit vatandaşları olarak kabul ettiğini belirten Baykal, ''Kimsenin kanına, etnik kimliğine, kafatasına, soyuna ve sopuna bakmamışlar. 'Herkes eşit' demişler. Bu anlayış, çağdaş anlayıştır'' diye konuştu.
 

''Türkiye 25 yıldır terörle mücadele ediyor''

Devletin herhangi bir inanç ya da etnik kimliğin parçası yapılamayacağını belirten Baykal, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Yavaş yavaş dillerinin altındaki baklalar çıkıyor. Türkiye 25 yıldır terörle mücadele ediyor. Şimdi geldiğimiz noktada Başbakan, 'DTP ile birlikte Türkiye'de teröre son vereceğiz' diyor. Bundan büyük mutluluk duyarız. Şimdi diyorlar ki DTP'liler 'bu sadece bizimle olmaz. Öcalan'ı da dahil edeceğiz'. Yani AKP, DTP ve Apo el ele verip teröre son verecekler. İnşallah verirler, eğer böyle bir durum olacaksa bunun bedeli ne olacak? 25 yıldır terörle Türkiye'yi bölmeye çalışanlar, şimdi terörle elde edemediklerini bu müzakereyle mi elde edecekler? Ne vereceğiz onlara, neyi vereceğiz, bunun ortaya çıkması gerekiyor. Bu yuvarlak lafların ötesinde işin nereye varacağını dikkatle izliyoruz. Kimsenin Türkiye'yi ne terörü kullanarak ne de masa başında bölmesine izin vermeyeceğiz.''

Baykal, Türkiye'nin ulusal birliğinin sigortası olduklarını dile getirerek, Türkiye'nin 2011 seçimlerinden sonra yeni bir yola çıkacağını, o yolda milletvekili dokunulmazlıklarının kalkacağını, Deniz Feneri'nin hesabının da sorulacağını sözlerine ekledi.

Daha sonra Silivri'ye giden Baykal, Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar'ı makamında ziyaret etti.

Baykal'a ziyaretlerinde, CHP Genel Başkan Yardımcısı Bihlun Tamaylıgil, İstanbul Milletvekili Mehmet Sevigen ve CHP İstanbul İl Başkanı Gürsel Tekin de eşlik etti.




''Vatansever insanlar aylardır gözaltında tutuluyor''

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, ''Silivri Cezaevi'nde kurulan mahkemede bu milletin namuslu, dürüst aydınları, vatansever insanları niçin olduğunu bilmeden aylardır, bir kısmı yılı aşkın bir süre gözaltında duruyor. Ne yaptı bu insanlar, nedir onların suçu, bir Mehmet Haberal'ın suçu nedir Allah aşkına?'' dedi.

Silivri Değirmenköy'deki Domates Festivali'nde konuşma yapan Deniz Baykal, festivale 12. kez geldiğini söyledi. Baykal, çiftçilerin hakları olan refah düzeyine ulaşamadıklarını, tarım işçilerinin refah içinde yaşamalarını sağlayacak önlemlerin alınması gerektiğini bildirdi.

Türkiye'de yolsuzluklar konusunda devletin tavrının, tutumunun değişmesi gerektiğini ifade eden Baykal, bunun yolunun önce milletvekili dokunulmazlığını kaldırmaktan geçtiğini bildirdi ve şunları kaydetti:

''Çünkü milletvekili dokunulmazlığı yolsuzluğun gizlenmesine yardımcı oluyor. Bugün meclisteki milletvekillerinin ezici çoğunluğu hakkında yolsuzluk iddialarıyla gelmiş dosyalar var. Kendisi hesabını veremeyen bir milletvekilinin, bir bakanın, bir başbakanın 'kanunsuzluk yaptı' diye birilerinden hesap sormaya hakkı olabilir mi?
Silivri Cezaevi'nde kurulan mahkemede bu milletin namuslu, dürüst aydınları, vatansever insanları ne için olduğunu bilmeden aylardır, bir kısmı yılı aşkın bir süre gözaltında duruyor. Ne yaptı bu insanlar, nedir onların suçu, bir Mehmet Haberal'ın suçu nedir Allah aşkına? Vicdanlarınız kanamıyor mu? Onun orada durduğu her gün benim yüreğimi eziyor, sizin yüreğinizi ezmiyor mu, günah değil mi? 'Bunlardan hesap soruyoruz'. Kim soruyor hesabı? Kendi hesabını vermemiş olanlar soruyor. Sen önce kendi hesabını ver, dokunulmazlığın arkasına saklanma, çık mahkemeye hesap ver, önce bir seni görelim bakalım.''

Vatandaşların durumu kaygıyla izlediğini bildiğini dile getiren Baykal, ancak kimsenin endişelenmemesi gerektiğini, kimsenin gücünün etnik kimlikleri kullanarak anayasadan ''Türk milleti'' sözcüğünü çıkarmaya, Türkiye'yi bölmeye yetmeyeceğini söyledi.
 

''Türkiye'nin önünün tıkamayı başaramayacaklar''

Elbette herkesin bir soyu, sopu, etnik kimliği bulunduğunu ve bunlarla iftihar ettiğini belirten Baykal, ''Herkes anadilini bilecek, konuşacak. Türkiye insanların kimlikleriyle iftihar ettiği bir ülkedir. Kimsenin soyu, sopu öbürüne üstün ya da öbürünün altında değil'' dedi.

Tüm vatandaşların 766 bin kilometrekarelik Türkiye'nin, Türk ulusunun parçası olduğuna işaret eden Baykal, şöyle devam etti:

''Kimse bununla oynamasın, bunu kurcalamasın, kimse bunu değiştirme hesapları yapmasın, aklından geçirmesin. Kimliklere özgürlük, milli kimliğe bağlılık ve saygı ilkesi birarada. Kimliklerimiz özgür olacak, milli kimliğimiz de hepimizin ortak saygıyla andığımız kimliğimiz olacak. Şimdi bunu bozma hevesleri içine girenler var.
Şimdi Türkiye, terörle mücadele vermekle yanlış bir iş yapmış gibi bir anlayış getirmeye çalışanlar var. 25 yıldır Türkiye'nin başına terör belasını açanları, kendilerine yol haritası çizecek insanlar diye düşünenler var. Bütün bunları yaşıyoruz, ama merak etmeyin bu yanlışların altında hepsi ezileceklerdir. Türkiye'nin önünü tıkamayı başaramayacaklardır.''

Festivalde Baykal'a, ilk kez 1990 yılında festivale geldiği sırada çekilen bir fotoğrafı, dönemin belediye başkanı Mümin Tuğlu tarafından hediye edildi.

Baykal, festivale gelişi ve ayrılışı sırasında bindiği parti otobüsünden yurttaşları selamladı.

Baykal'a ziyareti sırasında CHP Genel Başkan Yardımcısı Bihlun Tamaylıgil, İstanbul Milletvekili Berhan Şimşek ve CHP İstanbul İl Başkanı Gürsel Tekin de eşlik etti.


Linklerin Görülmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap
‘TOMURCUK DERDINDE OLMAYAN AGAC ODUNDUR’

AMPULLE KARARAN TEK ÜLKEYiZ. KAHROLUYORUM.
Linklerin Görülmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap


Paylaş delicious Paylaş digg Paylaş facebook Paylaş furl Paylaş linkedin Paylaş myspace Paylaş reddit Paylaş stumble Paylaş technorati Paylaş twitter
 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son İleti
0 Yanıt
734 Gösterim
Son İleti 30 Temmuz 2008, 22:50:58
Gönderen: MAT_ROCK23
3 Yanıt
1438 Gösterim
Son İleti 04 Aralık 2008, 21:15:45
Gönderen: sevdaligul
0 Yanıt
614 Gösterim
Son İleti 26 Şubat 2009, 04:10:55
Gönderen: iğneci
0 Yanıt
641 Gösterim
Son İleti 23 Mart 2009, 21:06:28
Gönderen: iğneci
1 Yanıt
850 Gösterim
Son İleti 24 Temmuz 2010, 01:37:44
Gönderen: igneci