Resimlerin Görüntülenmesine İzin Verilmiyor.
Üye Ol ya da
Giriş YapFutbol Komitesi Başkanımız ve Asbaşkanımız Serdal Adalı ile Futbol Komitesi Üyemiz Cengiz Zülfikaroğlu, BJK Nevzat Demir Tesisleri'nde basın toplantısı düzenledi.
Hem sezon başında hem de devre arasında yaptığımız transferlerle Beşiktaş'tan öte, Türk futbolunun marka değerine ulusal ve uluslararası boyutta büyük katkılar sağladığımızı belirten Adalı, şu açıklamaları yaptı:
“Bu yatırımlar sayesinde Beşiktaşımız'ın ve dolayısıyla ülkemizin ismi, futbolun konuşulduğu tüm coğrafyalarda artık daha büyük dikkatle takip edilmektedir. Büyük özverilerle futbola katkı vermeye çalışıyoruz. Ancak sezon başından beri deyim yerindeyse hakem tarafından düşman muamelesi görüyoruz. Sezonun başından beri birçok oyuncumuzu da sert futboldan dolayı kaybettik. İdare edenler tarafından ifade edilen Türk futbolunun marka değerine, canımız yandığında medya önünde yaptığımız açıklamalardan değil.
Trabzonspor maçıyla başlayan operasyon ikinci yarıda tüm hızıyla devam etmektedir. Fedakarlıklarla yaptığımız transferler, emeklerimiz maalesef masa başı oyunlarla alt edilmektedir. Birileri iyi takım yapıp iyi futbol oynamakla bu işlerin olmayacağını anlatmak istiyorlarsa tarihi yanılgı içindedirler. İleride de bunu göreceklerdir.
Bizim takımımızdaki yıldız futbolcuların maruz kaldığı tekme ve sertliklere dikkat çekmemize rağmen futbol dışı anlamsız sertliğe prim tanıyarak rakiplere cesaret vermektedirler. Kimseden yardım ya da ayrıcalık istemiyoruz. Oyuncularımıza haksız basit kartları acımasızca çıkaran hakemlerin rakip oyunculara da en azından hak ettikleri kartları cesurca göstermelerini bekliyoruz. Hakemlere herhangi bir hatasından dolayı ağzına geleni ana dilimizde ifade eden rakip takım yetkililerini duymayan ya da anlamayan yetkililerin aynı hoşgörüyü bize de göstermelerini rica ediyoruz. Pozisyon gereği itiraz eden oyuncularımıza kartlar göstermek için hazır bekleyen hakemlerin aynı kartları adeta kendilerini döven oyunculara da göstermesini istiyoruz.
Bütün Türkiye’nin gördüğü çizgiyi geçmiş olan topu maalesef sahada bulunan dört hakemimizin aynı şekilde görmesini bekliyoruz. Görmüyorlarsa tek yapacakları şey hakemliği bırakmalarıdır. İyi şeylerle bahsedilmeyi hak eden ülkemizi bu tip olaylarla rezil etmeye kimsenin hakkı yoktur. 80 milyonluk bir ülkede, halen bir elinin parmaklarından az olan uluslararası hakemlerimizin niye bu sayıda kaldığını da Oğuz Sarvan’a sormak istiyorum
Biz Beşiktaşız, ayrıcalık da istemiyoruz. Nasıl ki geçmişte şerefli ikinciliklerimizle övündüysek yine övünürüz. Türk futbolunu bu hale getirenlerin bundan sonra neyle övüneceklerini merak ediyoruz. Sabrımız yavaş yavaş taşmaya başladı. Beşiktaşlılık duruşumuz, kurumlara ve kurullara müdahale etmeyi uygun görmez. Doğru da bulmuyoruz ama biliriz ki o kurumlarda yer alan Beşiktaşlılar hakları savunmak için her şeyi yaparlar. Yapamıyorlarsa istifa etmelerini bekliyoruz.
Fırat Aydınus’un Büyükşehir Belediyespor maçından sonra Bursaspor maçına verilmesini manidar buluyorum. Türkiye’nin üç kulvarda mücadele eden tek takımı olmasına rağmen Beşiktaş’ın, çarşamba günü akşam 8'de maç yapıp cumartesi günü 4'te oynamasına anlam veremiyoruz. Ne zaman federasyon yetkililerine müracaat etsek topu yayıncı kuruluşun üstüne atmaktadırlar. Bunun da böyle olmadığını biliyoruz.
Ligin devre arasında ortada neden yokken “Hakem hataları olmazsa şampiyon oluruz” diyen, devre arasında da hakem odasını basmayı adet haline getiren kişi ve kişiler maalesef medya tarafından takdir görülüp övülüyor. Türk futbolundaki yerini bilen Beşiktaşlılar olarak, “Türk futbolunu kimler idare ediyor”, “Türk futbolu nereye gidiyor” gibi özellikle üstünde durulması gereken bir konuyu bugünden gündeme getirmek istiyoruz.
İki hafta sonra oynanacak derbi maçında hakemlerin bu taraflı tutumları devam ederse ne yapacağız? Arzu etmediğimiz olayların nedeni maalesef hakemler olacaktır. Beşiktaş taraftarı kazanan takımı alkışlamasını bilen, aleyhine verilmiş kararda bile tezahüratlarla hakemi kibarca uyaran, futbolu bilen, bilinçli bir futbol topluluğudur. Görüyoruz ki, dünkü hakemlerle ilgili tezahüratlarla Türk futbolunun geleceği ile ilgili kaygılarda fazlasıyla haklılar. Ligin son günlerinde Fiyapı İnönü Stadı dışında olan olaylardan dolayı iki maçımızı İstanbul dışında oynamak mecburiyetinde bırakıldık. Bundan sonraki stat dışındaki olaylardan mesul değiliz. Bu zihniyetteki kişilere hodri meydan diyoruz.
Nedendir bilinmez, uzun yıllardır Beşiktaş yükselişe geçtiği anlarda, maalesef bu tip hakem olaylarıyla, saha kapatmalarla engellenmek isteniyor. Bunlar bizi yıldırmayacak. Güzel futbolumuzu oynamaya devam edeceğiz. Sadece Beşiktaş taraftarı değil, diğer takım taraftarları da Beşiktaş’ı izlemeye devam edeceklerdir. Beşiktaş kulübünün futbol takımı olarak, bundan sonra ligde güzel futbol oynamaktan başka bir hedefimiz yoktur. İkinci de olsak, şampiyon da olsak, beşinci de olsak fark etmeyecek!
Fırat Aydınus, artık Beşiktaşlı olmadığını ispat etmiştir ya da Beşiktaşlı olmadığını ispat etmek mecburiyetinde bırakılmıştır. Birkaç kulübün dışında bütün kulüpler hakem hatalarından şikayetçi. Zaman zaman gündeme gelen yabancı hakem konusunda hiçbir zaman onaylamadık ama böyle giderse hakem kurulunun başına yabancı birinin getirilmesini uygun bulabiliriz.
Beşiktaş maçını yöneten bir iki çok iyi hakem de var. Bunların haricinde hakemler, yıldızlarla dolu olan Beşiktaş’ın maçını yönetirken baskıyı kaldıramıyorlar. Dün yine televizyonda gördüm, bir maçta rakip takım oyuncusuna arkadan yaklaşırken faul çalıp sarı kartı gösteren hakem maalesef Beşiktaş maçında aynı cesareti gösteremiyor. Aabitoğlu’nun ismini gördüğüm de endişelenmedim ama gördük ki şartlanarak maçın berabere bitmesi için yönetti.
Beşiktaş camiası öyle uğraşılacak bir camia değildir. Gereken zamanda, gereken tepkilerimizi göstereceğiz. Beşiktaşlılık duruşu adına hiçbir zaman ne terbiyemizi bozduk ne de birilerinin görevine müdahale ettik. Bundan sonra en sert tepkiyi bu işin sorumluları görecek.
Kalan maçlarımızda güzel futbolu Türkiye’ye seyrettirmeyi amaçlıyoruz. Dünkü maçta olduğu gibi top çizgiyi geçmesine rağmen golümüzün verilmemesi gibi durumların değişmesini umuyoruz. Umudumuz çok azaldı. İlerleyen günlerde hep beraber göreceğiz.
Beşiktaş’ın maçları artık sadece Türkiye’de değil, İspanya’da, Portekiz’de, Almanya’da da veriliyor. Son kupa maçımızı bütün Arap kanalları verdi. Maalesef hakem hataları konuşulmaya başlandı. Maçlarımızı seyreden insanlara da rezil oluyoruz. Güzel futbol oynanıyor ama konuşulan hakem hataları.”
Futbol Komitesi Üyemiz Cengiz Zülfikaroğlu da, bütün stadın gördüğü golü hakemin “görmüyorum” diyemeyeceğini kaydederek, şöyle devam etti: “Görmüyorsan o işi yapmayacaksın. UEFA Avrupa Ligi’ndeki maçlarda derdimiz yok. Oradaki maçlarda dikkat ederseniz kazandığımız penaltılardan, gösterilen kartlardan memnunuz.
Sadece hakem olarak bakmayalım. Beşiktaş neden maçını cumartesi günü saat 4.00’da oynuyor? Bir rakibimiz cumartesi akşamı, diğeri pazar oynuyor. Bütün bunları Beşiktaş’a karşı yapılan genel bir politika olarak görüyoruz.
Beşiktaş-Bursaspor maçından iki gün sonra ceza gelirken, Galatasaray-Fenerbahçe PAF maçındaki olay 25 gün sonra açıklanıyor.”