Ayrıntılı Konu Bilgileri
Sayfa BaşlığıKonu: Ay Hikayeleri
Mesaj SayısıMesaj Sayısı: 13 cevap var
OkumaGösterim: 3866
Google Özel Arama

Gönderen Konu: Ay Hikayeleri  (Okunma sayısı 3866 defa)

0 Üye ve 2 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

    sevdaligul

  • Administrator
  • *

  • İleti: 13121
  • Nerden: Konya
  • Rep: +6511/-0
  • Cinsiyet: Bay
  • GüLe SeVDaLı Bir GeNç
    • MSN Messenger - sevdaligul@gmail.com
    • Profili Görüntüle GüLe SeVDaLı BiR GeNçLiK
  • Çevrimdışı
Ay Hikayeleri
« Yanıtla #10 : 20 Mayıs 2008, 20:45:36 »


 

birisi daha var
gecenin yalnızlığında
uykusuz.
birisi daha var
umutlu ama mutsuz.
mutluluklar getirdim
getiren bir ben değilim
bilirim
birisi daha var.
birisi daha var
yüreği adımla çarpan
birisi daha var
gözleri benim gibi
ışığıyla ışıldayan
ve bilirim bir ceylan
sabah serinliğinde
pınarbaşına gelir
bilirim
yolların uzunluğunu
ürkekliğini çiçeğimin
bilirim sevdasını
birisi daha var bilirim
bağrıyanık.
birisi daha var
bilirim gözleri
yaşlıdır şimdi.
birisi daha var
iç geçiren
her gök gürültüsünde
bilirim birisi daha var
öteler ötesinde
birisi daha var
sıcaklığımı arasa da
yanmasını bilen
sevdi mi gerçekten seven
birisi daha var
 isteyen.
istendiğini de bilen...
bilirim
birisi daha var
gecelerde uykusuz..
Aklımdaki sensin
Fikrimdeki Sen
Sen tekderdimsin
Gülüm Benim

    sevdaligul

  • Administrator
  • *

  • İleti: 13121
  • Nerden: Konya
  • Rep: +6511/-0
  • Cinsiyet: Bay
  • GüLe SeVDaLı Bir GeNç
    • MSN Messenger - sevdaligul@gmail.com
    • Profili Görüntüle GüLe SeVDaLı BiR GeNçLiK
  • Çevrimdışı
Ay Hikayeleri
« Yanıtla #11 : 20 Mayıs 2008, 20:48:35 »
gel deme
korkuyorum
korkmaktan.
dalları kırılmış,
boynu bükük
ve yetim yaşamaktan
özlesem de
gelemem...
ağlayana çok zordur
düşünmek bile
gülebilmeyi
kelepçeler tutmasa
istemez miyim
gelebilmeyi
kelepçeler benim
zindancı benim
mahkum olan yüreğim
koşardım inan
yeter ki
geleceğini bileyim
 ben güçlü değilim
yok ki köklerim
gittiğin gün
yüreğimde acın beklerim
ve gelmezsin.
gelmediler bilirim.
adaleti sevmiştim
oda terk etti yeryüzünü
ve istediklerin
vermeyeceklerim
değil, belki
görmeyeceklerim.
kör yaşadın mı hiç
en zor o sanırsın
oysa kör olmak
engel değil hayale
sağır olmak en kötüsü
duyamamak
hadi konuş.
 zor derler yazmaya
şiiri yaşamak
daha mı kolay
yine de çiğ damlası
düşmesin yapraklarına
çiğ değilim
delili
bak işte
göz bebeklerim.
çözülsün dillerin
özgürlüğünü ister
kelimelerim. 
istediklerin
zor bilirim
sanırım onlar
asla veremeyeceklerin
Aklımdaki sensin
Fikrimdeki Sen
Sen tekderdimsin
Gülüm Benim

    sevdaligul

  • Administrator
  • *

  • İleti: 13121
  • Nerden: Konya
  • Rep: +6511/-0
  • Cinsiyet: Bay
  • GüLe SeVDaLı Bir GeNç
    • MSN Messenger - sevdaligul@gmail.com
    • Profili Görüntüle GüLe SeVDaLı BiR GeNçLiK
  • Çevrimdışı
Ay Hikayeleri
« Yanıtla #12 : 20 Mayıs 2008, 20:49:10 »
şiir tadındaydın sevgili
su gibi yudum, yudum
hava gibi nefes, nefes
ekmek gibi dilim, dilim
ben seni özlemişim.
gözbebeklerinde yüzümü
dudaklarında adımı
hayalinde düşümü
canım deyip gülüşünü
ben seni özlemişim.
niçin dolar gözlerim
niçin bulurdum  ben
her şarkıda seni
niçin her hüzünlü şiir
derinden dağlarmış yüreğimi
ben seni özlemişim.
 yokluğunda üç gece
titrediğini ellerimin
delice çarptığını
yaralı yüreğimin
saklasam bilmeyeceksin
bilmelisin ki birsin
her an benimlesin
ben seni özlemişim.
nereden baksan ayrılık
nereden baksan yoksulluk
nereden baksan sensizlik
ölüm gibiymiş bana
yaşayıp bilmeliymişim
ben seni özlemişim.
 
uykusuz gecelerde kalmayı
senle sevdalara uyanmayı
yangınlarda suya kanmayı
yeniden sana sevdalanmayı
ben seni özlemişim.
ayrılık nasıl olurdu
ölüm gibi yokluğun
sensiz gecelerde benim
bir şey var farkında olduğum
ben seni,
yanı başımda iken özlemişim...      XVI
yol.......
çileli, uzun ve ince
yorgun gönül dinlenince.
arzu, özlem,
sen, ben ve gece
bu bilinmez bir bilmece.....
yolcu.....
çileli, mahcup ve kederli
tükenmiş,
susuz, uykusuz ve dertli
gel desem, gelmezsen
sen, sen, sen.
bu bilinmez bir işkence.
 han......
çileli, yolcuların mekanı
 hüzün.
ve gam yüklü duvarları
hancı gideli beri
tükendi dil, kelime ve hece
bu bilinmez bir dönence....
umut.....
ay döndü, gündöndü
ve sen dönmedin
ömür bitti, ben bittim
şiir bitti dönmedin.
ben hiç yaşadım mı sende
bilmem ama
sen ey sevgili
sen bende hiç ölmedin...
   

XVII
gel buraya,
ürkek bir çift kumru...
güvercin yüreği derler ama
ölümüne sevmez güvercinler
sevda için kurban olur
kumrular oysa
ürker, kaçar
yine konar pencerene
sevdası sensin
hiç inanmasan da
gelir sanırsın
bir ekmek kırıntısına
sevdalı
yusufçuk türküleri fısıldar
sana rüzgarın uğultusunda
yalnız ölmez hiçbir kumru
bir kedinin pençesinde,..
 gel, buraya
ağlamak isteyen bir sen değilsin
gözyaşları döndüğünde bir sele
hasretle kanayan yüreğimi
 gel hele bir dinle.
gel buraya
bak, bahar kokusu.
dallar çiçeğe durdu
yarın belki
yorgun yürekler uyanacak
bir deli nehir, bir çağlayan
belki  gürül, gürül akacak.
gel buraya
bahar saçlarındaydı kokmadığım
hasret gözlerindeydi bakmadığım
uzansam dokunabilir miydim
bilmem ki
bir ateş bu
hep yandığım ama hiç yakmadığım
gel buraya.
hadi gel.
yine ağlayalım...      XVIII
bir hayalin peşinde
bir gölgenin izinde
acı meyva
kör yolculuk
gittikçe uzayan bir yol
hasret,
sen veya yağmur.
yağ yağmur.
uyku vakti, dipsiz kuyu
deli rüya
bilinmez gerçek
tatlı hayal
uzak ülke
koşuldukça koşulası bir yol
hasret,
sen veya yağmur
yağ yağmur.
 
içli şarkı, hüzün yeli
garip umut
çile seli.
sıcak nefes
tende buğu
tükendikçe gidilesi bir yol
hasret,
sen veya yağmur
yağ yağmur.
özlem ve bahar kokusu
çiçek, çiçek dağlar
yudum, yudum sevda
yamaçlarında koşmak
gecenin
ve kaybolmak
kollarında
bilinmez bilmecenin....
hayal, meyal
ama bilmelisin
hasret,özlem.
özlenen sensin.
sen veya yağmur
yağ yağmu
Aklımdaki sensin
Fikrimdeki Sen
Sen tekderdimsin
Gülüm Benim

    sevdaligul

  • Administrator
  • *

  • İleti: 13121
  • Nerden: Konya
  • Rep: +6511/-0
  • Cinsiyet: Bay
  • GüLe SeVDaLı Bir GeNç
    • MSN Messenger - sevdaligul@gmail.com
    • Profili Görüntüle GüLe SeVDaLı BiR GeNçLiK
  • Çevrimdışı
Ay Hikayeleri
« Yanıtla #13 : 20 Mayıs 2008, 20:49:45 »
günaydın...
henüz pazartesi
yüreğimden kalkan kuşlar
başıboş, serseri
ve ürkek uçuyorlar öylesine.
ne olur sevdiğim
kelepçesini çöz de ellerimin
dallarına bülbül konsun güllerin...
hadi gel
gökkuşağının altında
yedi renkli bir dilek tutalım
ayçiçekleri bugün
söyle  nereye baksın.
 sular nereye aksın
ve yağmur
ölesiye nereye yağsın.
aç hadi pencereni yeni güne
rüzgar kalbimden selam getirsin
yine iliklerine...
yık şimdi duvarlarını köleliğin
ve aç perdelerini gözlerinin
bak kediler sütünü içmemiş daha
hala gözleri mahmur minik bebelerin
şu köşede esneyen güneşe
ne olur sevdiğim
yüreğinle
bir selam ver de, içimizi ısıtsın artık.
ve
kalem tutup şiir yazsın şairler
rüya görüp fal baksın kahinler
herkes işine, aşına koşsun sayende
günaydın' la aydınlansın günyüzü
ne olur sevdiğim
sevdaya kanat çırparken güvercinler
bir adım daha bana gel
ve yine yeniden hoş gelsin bahar...       XX
 yaralı martı
kanadına merhem olsam
solgun güneş
yüreğine ateş olsam
yansan,
yansam,
yakılsam...
 
          
   XXI
gel bir tanesi
bak gözlerimin içine
kendini
göremediğin gün
o gözler kapanmış demektir.      XXII
gidiyorum.
yüreğim ellerimde
yetim çocuklar gibi
onu kapına bırakıyorum
iyi bak ona
sensiz belki ama
ben yüreksiz yaşayamam.
          
   XXIII
bir selam verdim
aynalara gülümseyip
yüreğinde
hissedebildi mi
beklediğimi
çağırdığımı
sesimi duyabildi mi kulaklarında
ulaşabildi mi
fısıldamak istediklerim 
gel derim
ki dileğim
gelirsin de
kaçar gideriz kırlara.
 bak
güneş ısıttı toprağı
çiçekler isyan edip
başkaldırdılar
bayrak açtı yürekleri
evrenin
gelirdin de
dağların tepelerinde birlikte
haykırırdık
hani yankı yapar ya
ben sana seslenirdim yüreğimle
yankısını duy diye yüreğinde
ve arada bir soluklanırdım
nefesim tükense de
senden gelen sesin
yankısı duyulana dek yüreğimde
çığlık çığlığa haykırırdım adını
 bulutlara bakardık birlikte
gökyüzünde
sonra uzatıp ellerimi
ellerinden tutardım ve kanatlanırdık
tepeden bakar küçümserdik
insanları
kar beyaz bir buluttan
bir başkasına
atlardık
ve minik şimsekler bırakırdık
ardımızda
ürkütmezdi varlığımız hiç kimseyi
ve bir  yağmur damlası olup
birlikte yağardık
bir çiçek bahçesine el ele
 yapraklarından süzülürdük
bir gonca gülün yüreğine
o gülde gül gibi olurduk
birlikte hayat verir büyütürdük
ve güpegündüz bir rüyayı paylaşırdık
tüm sevecenliğiyle
biz diyebilir miydik kim bilir
adı sevgi çiçeği mi olurdu
o gülün dost yüreğimi
adını söylemek istemezdik belki de
belki de adı hiç olmazdı
rüyadaki bu masalın
adsız birer kahramanı olurduk belki de
 sonra
ipeksi bir elin
işaret parmağı uzanırdı
ve ben susardım
aslında hep susardım.
mühürlenirdi kelimeler
tutuklu kalırdım kendi bedenimde
ve gözlerimi yumardım
sadece beklerdim
beklerdim
pamuk prens değildim ama
rüyadan uyanmak için değil
uykudan bir sevince uyanabilmek
için
beklerdim
bir hayalim  olsun isterdim
uzanıp dizlerinde gece karanlığında
kimsesiz bir gecenin yalnızlığında
yıldızları seyredebilmeyi
ve şarkılardan fal tutar gibi
bu yıldız senin
o yıldız benim
sayardık belki de sabaha kadar
kollarımız iki yandan kuşatır geceyi
kucak, kucak toplardık yıldızları
bir ucundan sen alır gelirdin
dünyanın
öteki ucundan ben toplardım onları
bir samanyolunda kavusurdu
bizler gibi onlarda birbirlerine
ellerimizle.
 bir düş bu
bir hayal
gözlerimi yumuyorum
uyanmak mı
bir gün evet
ben uyandığımda
daha güzel bir dünyaya
doğabilmek istiyorum
hayalse hayal
masalsa masal
bir tek bunu biliyorum...
seviyorum...      XIV
Nasıl büyüdü çocuklar
ağlamakla başlamıştık hayata
korkusuna dayandık ayrılığın
sevda dağlarındaki kör yangınlarda
koca bir ormanı tüketen bu kötü adam
yüzlerce fidanı yetiştirip gönlünde
yine dağlara taşlara dikmeye çıktı
yeniden yeşillensin diye yeryüzü.
hiç yüksek tepelerde
çamların altına oturdun mu
rüzgar sana yedi kat ötelerden
güzel çiçek kokuları getirir
ayakta rüzgarın sertliğini hissedersin
ama oturduğunda ılımandır durgundur
ve adınla çarpan bu yürek, sana vurgundur.
baharı yaşamak güzeldir
devrilmemiş çamların gölgesinde
çiğdemleri görürsün yeryüzünde
ümitle çıkarlar toprağın bağrından
tıpkı kardelenler gibi
yaşama sevinci dolar yüreğine
ve dağlara çıkıp haykırmak istersin
-umudum, umudum,  umudum
-ben dört yapraklı yoncayı buldum.
sevmek ne güzel şeydir sevgili
ötelerden hissedebilmek
yüreğinin kıpırtısına ortak bir yüreğin
sesini duymak kulaklarında
bir ırmağın gürültüsünden haberdar olmak
ve o ırmak sevda dağlarından doğar
mutluluk denizine dökülür
saçlarını rüzgara vermiş bir deniz kızının
kopup gelen bir tel saçında
mutluluğu düşleyebilmek
uzanıp dokunabilmek ellerine
gecenin sessizliğinde 
çölün kimsesizliğinde
dizlerine uzanıp
gökyüzünde yıldızları sayabilmek
elini tutup göğe yükselebilmek
ipek kanatlı bir kelebeğin
ipeksi elleriyle
Samanyolu'nda bir yolculuk
geceye sevi dolu bir selam verip
gündüze tebessümle uyanabilmek
-günaydın biriciğim
 çocukça paylaştık bir hayali
bir rüyayı gerçek kıldık
ve bir sevgi oyunu oynuyoruz
uzak diyebileceğin kadar uzak
yakın diyebileceğin kadar yakın
neden rüzgarı sevdiğimi anla
ve neden dalgaları yaşadığımızı
durgun sularda.
dağların doruklarında yetişmiş
nadide çiçekleri sana sunabilsem
gökten adı adın olan bir yıldızı
avuçlarımda pencerene getirebilsem
günaydın diye camına konan her sabah
ürkek bir çift kanat olabilsem
gözlerinde kaybolup
avuçlarından bir yudum su ile
ben sende kendimi bulabilsem
keşke her yeni gün senle doğup
keşke her gün kollarında olabilsem.


Alıntı
Aklımdaki sensin
Fikrimdeki Sen
Sen tekderdimsin
Gülüm Benim


Paylaş delicious Paylaş digg Paylaş facebook Paylaş furl Paylaş linkedin Paylaş myspace Paylaş reddit Paylaş stumble Paylaş technorati Paylaş twitter
 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son İleti
0 Yanıt
1041 Gösterim
Son İleti 20 Mayıs 2008, 21:52:27
Gönderen: sevdaligul
0 Yanıt
1283 Gösterim
Son İleti 15 Temmuz 2008, 02:08:02
Gönderen: orkide
0 Yanıt
775 Gösterim
Son İleti 05 Aralık 2009, 12:06:23
Gönderen: saliha
0 Yanıt
1252 Gösterim
Son İleti 17 Kasım 2012, 19:26:07
Gönderen: sevdaligul