Ayrıntılı Konu Bilgileri
Sayfa BaşlığıKonu: Atatürk ün Tabutu
Mesaj SayısıMesaj Sayısı: 0 cevap var
OkumaGösterim: 1428
Google Özel Arama

Gönderen Konu: Atatürk ün Tabutu  (Okunma sayısı 1428 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

    sevdaligul

  • Administrator
  • *

  • İleti: 13121
  • Nerden: Konya
  • Rep: +6511/-0
  • Cinsiyet: Bay
  • GüLe SeVDaLı Bir GeNç
    • MSN Messenger - sevdaligul@gmail.com
    • Profili Görüntüle GüLe SeVDaLı BiR GeNçLiK
  • Çevrimdışı
Atatürk ün Tabutu
« : 19 Nisan 2011, 20:57:49 »


 

ATATÜRK'ÜN TABUTU AÇILIYOR..
>>> >Kefen sıyrıldı ve...
>>> >
>>> > Özel solüsyonla ıslatılmış pamuk kitlesi kaldırılınca
>>>Ata'nın
>>> >yüzü ortaya çıktı. Derisi kahverengi bir hal almış, ama hatları
>>> >bozulmamıştı.Sanki uyuyordu...
>>> >
>>> > 8 Kasım 1953 Pazar gecesi saat 23.00'da Prof. Dr. Kamile
>>>Şevki
>>> >Mutlu'nun ev telefonu çaldı. Prof. Mutlu, Ankara Tıp Fakültesi
>>> >Histoloji ve Ambriyoloji Kürsüsü Başkanı'ydı.Patalogdu. Arayan
>>>ise
>>> >Ankara Valisi Kemal Aygün'dü...
>>> > Aygün, "Hocam" dedi, "10 Kasım günü Atamızın naaşını
>>> >Anıtkabir'e taşıyacağız. Bunun için bir komite kurduk. Naaşı
>>> >geleneklere uygun olarak toprağa defnedeceğiz. Ancak bozulmadan
>>> >korunduğunu belgelemek için muayene etmenizi rica
>>>ediyoruz."Prof. Mutlu
>>> >önce reddetti. Mutlu, o sırada 40 derece ateşle yatıyordu.
>>>Hastalığını
>>> >gerekçe göstererek bu görevi bir başka meslektaşının yapmasını
>>>rica
>>> >etti.Ancak Vali Aygün ısrarcıydı: "Ben sizi sarar sarmalar
>>>götürürüm,
>>> >bu tarihi bir görev" dedi. Mutlu kabul etti ve 9 Kasım sabahı
>>> >Etnografya Müzesi'ne gitti. Başbakan Adnan Menderes oradaydı.
>>>Meclis
>>> >Başkanı Refik Koraltan ve eski başkan Abdülhalik Renda
>>>da...Mutlu,
>>> >görevden affını istemekle ne büyük hata ettiğini o zaman anladı.
>>>Gerçekten
>>>tarihi bir tanıklıktı bu...
>>> > Ata'nın gül ağacından tabutu, 4 Kasım günü, geçici
>>>kabrinden
>>> >çıkarılıp müzenin holündeki mermer katafalka konulmuştu. Bir
>>>hafta
>>> >boyunca sırayla öğrenciler, subaylar ve generaller katafalk
>>>başında
>>> >nöbet tutmuştu. Nihayet tabutun açılma günü gelip de komite
>>>üyeleri
>>> >tamam olunca Prof. Kamile Mutlu "Başlayın" talimatını verdi.
>>>Bunun
>>> >üzerine tabutun vidaları söküldü. Tahta tabutun içinde madeni
>>>bir
>>> >sanduka bulunuyordu. Bu sandukada gaz birikmiş olma ihtimali
>>> >düşünülerek önce bir burgu ile delik açıldı. Gaz ya da koku
>>>çıkmadı.Sanduka
>>>talaş doluydu.
>>> >Sandukanın içi, muhafaza solüsyonu ile ıslatılmış tahta talaşı
>>>doluydu.
>>> >Bu talaş, naaşın ayak yönüne doğru toplandı. Talaşın arasında,
>>>ağzı
>>> >kapalı ve içi sıvı dolu bir şişe bulundu. Bu,cesedi muhafaza
>>>için
>>> >kullanılan solüsyondan bir numuneydi. Üzerinde terkibi
>>> >yazılıydı.Ata'nın naaşı beyaz kefene sarılmış, sonra kahverengi
>>>bir
>>> >muşambayla kaplanmıştı.Sargıları açmaya başladılar. Herkes
>>>nefesini
>>> >tutmuştu. Çünkü, "Naaş çürüyüp bozulmuş, çıkan gazlar tabutu
>>>patlatmış,
>>> >nöbetçi er, kokudan bayılmış" diye bir sürü söylenti
>>>geziniyordu. Ve 15
>>> >yıl sonra ilk kez Ata'nın yüzünü göreceklerdi.Kefenin sargıları
>>> >aralanınca Prof. Kamile Şevki Mutlu, orada bulunanların
>>>yardımıyla
>>> >katafalka çıktı ve Atatürk'ün yüzüne baktı. Ata'nın derisi
>>>kahverengi
>>> >bir hal almış, ama yüz hatları bozulmamıştı. Menderes sapsarı
>>>olmuştu
>>> >Prof. Mutlu, gördüğü tabloyu daha sonra şöyle
>>>anlatacaktı:"Yüzünü örten
>>> >ıslak pamuk kitlesi kaldırılınca Ata'nın heykel gibi duran yüzü
>>>ile
>>> >karşılaştım. Uzun sarı saçlarından ince bir tutam, sol göz
>>>kapağının
>>> >üzerine düşmüştü. Atatürk, Dolmabahçe Sarayı'ndaki yatağında
>>>uyuyor
>>>gibiydi."
>>> > Prof. Mutlu, kenarda bekleyen komite üyelerini tabutun
>>>başına
>>> >çağırdı. Onlar da tek tek tabutun içine baktılar.En başta
>>>Başbakan
>>> >Adnan Menderes vardı. Koyu renk takım elbisesi içindeki Menderes
>>>de
>>> >yanındakilerin yardımıyla katafalka çıktı,ürkek bir şekilde
>>>aşağı,
>>> >tabuta doğru baktı. O an ne olduğunu Prof. Kamile Mutlu'dan
>>> >aktaralım: "Menderes çok heyecanlandı.Rengi sapsarı oldu. Bir de
>>>baktım
>>> >ki, müzenin kapısına doğru gidiyor. Atatürk'ün yüzüne bakmadı.
>>>Tahmin
>>> >ediyorum, kendinde o kuvveti bulamadı. En sona Abdülhalik Renda
>>> >kalmıştı. O da Ata'yla karşı karşıya gelir gelmez tabutun yanına
>>>yığılıverdi.
>>> > Salondaki herkes Atatürk'ü tek tek gördükten sonra naaş,
>>>tekrar
>>> >solüsyonla ıslatıldı. Ata'nın başı pamuklarla örtüldü ve vücudu
>>>beyaz
>>> >kefenle sarıldı. Bu sırada bir komiser,orada görevli adli tıp
>>>doçenti Dr.
>>> >Cahit Özen'in yanına yaklaşıp avucunda taşıdığı bir kâğıdı
>>>gösterdi ve
>>> >şöyle dedi:"Bu kâğıdı,Atatürk'ün hemşiresi Makbule Hanım
>>> >gönderdi.Kefenin içine Atatürk'ün göğsü üstünekonmasını
>>>istiyor."Doç.
>>> >Özen, kâğıda bir göz attı. Eski Türkçe bir şeyler yazılıydı.
>>>"Böyle bir
>>> >kâğıdı Atatürk kabul etmez. Bize kızar, darılır" dedi.Komiser
>>>kâğıdı
>>> >katlayıp cebine koydu ve uzaklaştı. Bütün işlemler bittikten
>>>sonra
>>> >salonda bulunanlar naaşın iki yanından geçip hep bir ağızdan
>>>besmele
>>> >çektiler ve cesedi yeni tabuta yerleştirdiler. Bu tabut da 15
>>>yıl
>>> >içinde yattığı büyük gül ağacı tabutun içine konuldu. Üzeri
>>>bayrakla
>>>örtüldükten sonra kapağı kapatıldı.
>>> > Ve 10 Kasım sabahı, Ata'nın naaşı 15 yıl önce onu
>>> >Dolmabahçe'den Ankara'ya taşıyan top arabasına yerleştirilip son
>>>durağı
>>> >olacak Anıtkabir'e taşındı. Artık ebediyen orada kalacaktı...
>>> > Atatürk'ün tabutu, Menderes'in huzurunda açılmıştı
>>> > Ata'nın 15 yıl Etnografya Müzesi'nde bekletilen naaşı,12
>>>askerin
>>> >omuzları üzerinde oradan alınmış ve 136 asteğmenin çektiği bir
>>>top
>>> >arabası ve matem marşı eşliğinde Anıtkabir'e taşınmıştı.Radyodan
>>>naklen
>>> >yayımlanan o görkemli tören, en az 15 yıl önceki kadar
>>>hüzünlüdür.Ancak
>>> >o törenden hemen önce yaşananlar, tarihçilerin pek ilgisini
>>> >çekmemiştir. Bilindiği gibi, Anıtkabir yapılana dek, Atatürk'ün
>>> >naaşının korunabilmesi için "tahnit" denilen bir işlem
>>>yapılmıştı.
>>> >Gülhane Patolojik Anatomi profesörü Dr. Lütfi Aksu tarafından
>>> >gerçekleştirilen bu işlem sırasında naaşa, şırıngayla özel bir
>>>formül
>>> >enjekte edilmiş ve üzerine formüllerin yapıştırıldığı iki küçük
>>>ilaç
>>> >şişesi, Ata'nın koltuk altlarına yerleştirilmişti. Bu işlem
>>>sayesinde
>>> >Ata'nın naaşı da -diyelim bugün Lenin'in mozolesinde olduğu gibi
>>>-
>>> >öldüğü günkü haliyle korunabilirdi. Ancak İslam dini, ölünün
>>>defnini
>>> >şart koştuğundan,geçici tahnitin bozulması şarttı.
>>> > Nakilden önce, bu işlem için bir komite kuruldu. O
>>> >komite,törenden bir gün önce, Başbakan Adnan Menderes'in
>>>huzurunda
>>> >Atatürk'ün tabutunun açılmasını kararlaştırdı.Tabut açılınca
>>>tahnit
>>> >bozulacak ve ceset çürümeye başlayacaktı.Bir başka deyişle
>>>Atatürk'ün
>>> >(mumyalanmış gibi) korunmuş naaşını son görenler, o törene
>>>katılanlar
>>> >olacaktı. Atatürk'le ilgili belgesel çalışmaları sırasında o
>>>törene
>>> >katılanların bir kısmıyla konuşmuştuk.Bu yazıda yer alan
>>>bilgilerin bir
>>> >kısmı o tanıklıklara, önemli bir bölümü ise değerli Atatürk
>>> >araştırmacısı Prof. Dr. Utkan Kocatürk'ün, Prof.Dr. Kamile Şevki
>>>Mutlu
>>> >ile yaptığı sohbetten aktardıklarına dayanıyor.
>>> > Ata'nın yarım asır önceki son yolculuğu, sanırım bu
>>>ayrıntılarla
>>> >daha da ilginç bir boyut kazanıyor.
>>> >
>>> > Atatürk'ü son görenler anlatıyor:
>>> >
>>> > 'Yüzünde iki günlük sakal vardı'
>>> >
>>> > Osman Ersoy ve Halide İntepe, 10 Kasım 1953'te
>>>Etnografya
>>> >Müzesi'nde asistan olarak çalışıyorlardı. O yüzden 50 yıl önceki
>>>o
>>> >töreni ve tabutun içindeki Atatürk'ü son kez görme fırsatı
>>>buldular.
>>> >İzlenimlerini şöyle anlattılar:
>>> > · OSMAN ERSOY: "Sağlığında görmemiştim Atatürk'ü... Korkunç
>>> >heyecanlıydım. Biz çalışanlar, asistanlar, memurlar sıra ile
>>>katafalka
>>> >çıktık. Oldukça sararmış ve küçülmüş bir çehre... 1 - 2 günlük
>>>sakalı
>>> >vardı. Kaşları fevkalade iyi şekilde fark ediliyordu."
>>> >
>>> > ' Gözleri aralıktı'
>>> >
>>> > · HALİDE İNTEPE: "Tabut kapanmadan en son gittim baktım.
>>>Başı yana
>>> >doğru eğikti. Yüzü hiç bozulmamıştı. Azıcık sakalları çıkmıştı.
>>>Hani
>>> >insan hasret giderek ölürse, gözleri aralık kalırmış ya, öyle
>>>aralıktı
>>> >gözleri... Ama bir ölü yüzü yoktu. Uyuyor gibiydi
Aklımdaki sensin
Fikrimdeki Sen
Sen tekderdimsin
Gülüm Benim


Paylaş delicious Paylaş digg Paylaş facebook Paylaş furl Paylaş linkedin Paylaş myspace Paylaş reddit Paylaş stumble Paylaş technorati Paylaş twitter
 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son İleti
1 Yanıt
1412 Gösterim
Son İleti 18 Kasım 2007, 23:54:23
Gönderen: PERİ
0 Yanıt
1365 Gösterim
Son İleti 11 Ocak 2008, 01:13:49
Gönderen: sevde34
1 Yanıt
1731 Gösterim
Son İleti 16 Mayıs 2008, 23:52:15
Gönderen: orkide
0 Yanıt
1772 Gösterim
Son İleti 04 Temmuz 2008, 11:13:28
Gönderen: Felex
0 Yanıt
1621 Gösterim
Son İleti 25 Ağustos 2008, 18:16:31
Gönderen: MAT_ROCK23