İmam Şafii Hazretleri der ki: "Kur'an'da başka hiçbir sure nazil olmasaydı, şu pek kısa süre (Asr Süresi) bile (insanların dünya ve ahiret saadetlerini temine) yeterdi. Bu sure Kur'an-ı Kerim'in bütün ilimlerini kucaklıyor."
İmam Taberani'nin Esvat'ında, Beyhaki'nin Şuab'ında Ebu Huzeyfe (r.a.) den rivayet ettiklerine göre, Rasülullah (s.a.v.) 'in ashabından iki zat birbirine kavuşunca biri diğerine "Ve'I-Asr Süresi" ni okumadan, sonra da selam vermeden ayrılmazlardı.
Burada biraz Asr Süresi'ni açıklamaya çalışacağız.
Asr Süresi İbn Abbas ve Cumhur'a göre Mekke'de. bazılarına göre Medine'de nazil olmuştur. Üç ayettir.
"Andolsun asra ki, Muhakkak insan kesin kat'i bir ziyandadır.
Ancak iman edenlerle, güzel güzel amel ve hareketlerde bulunanlar, bir de birbirine hakkı tavsiye, sabrı tavsiye edenler böyle değil. (Onlar ziyandan müstesnadır)."
Bu sürede tüm insanların mutlak bir zarar içinde oldukları beyan edilmekte, hemen arkasında ise bu zarardan kurtulanlar vasıflandırılmaktadır. Bunların vasıflan şunlardır:
1- İman ederler,
2- Salih ameller yaparlar,
3- Birbirlerine hakkı tavsiye ederler,
4- Birbirlerine sabrı tavsiye ederler.
Küfür ve küfran gibi ziyan (husr ve hüsran), kazanacak yerde zarar etmek, sermayeyi kaybetmek, nihayet iflas ile hüsran ve ümitsizlik içine düşmektir. Çünkü insanın sermayesi ömürdür, o ise her nefes her saat harcanılıp giderek tükenmekte ve her nefes geçtikçe o nimetlerin sonu ve hesabı yaklaşmaktadır.
Onun için "İnsana çalışmasından başka bir şey yoktur." (53 Necm, 39), "Herkes kendi kazancına bağlıdır." (52 Tur, 21) buyrulmuştur.
İmandan sonra Hak Teala'nın emrini yüceltme, yarattıklarına acıma ve menfaat esasında özetlenen salih amel başlıca iki türlüdür:
1-Bedene ait ibadetler gibi mükellefin baştan itibaren ve bizzat kendisine faydalı ve kendi iyiliğine olan ameller.
2-Zekat ve sadaka gibi başkalarına faydalı olan amellerdir. Birine kendini kemale erdiren, diğerine de başkasını tamamlayan denir. Bunun en önemlisi de hakka çağırma ve hak yolunda mücahededir.
Sabır, nefsin iyi bir şey yapmak veya kötülüklerden kaçınmak için acıya, meşakkate tahammül, dayanma kuvvetidir. İki çeşittir:
1- Elem ve külfete sabırdır ki; bununla taat, mücahedenin ve güzel amellerin meşakkatlerine katlanılarak yüksek himmet ve gayret sahiplerinin ulaştığı başarılara erilir.
2- Lezzet ve şehevi isteklere karşı sabırdır ki, bununla da haramdan, yasaklardan ve hoş görünüp de sonu fena/kötü olan aldatıcı, tehlikeli, maddi ve manevi zarar verici şeylerin zararlarından sakınılır, korunulur. "Cennet zorluklarla/kötülüklerle çevrilmiş; Cehennem de aşırı arzularla çevrilmiştir." (Müslim) hadisi şerifinde bu iki çeşit sabra işaret vardır.
Övülen ve tavsiye edilen sabır, iman ve güzel amel ile hak ve hayır yolunda sabırdır ki bu şecaat, sadakat ve mertlik şiarıdır.
Bizlerin asrımızın gidişini ve ömürlerimizin geçişini anlayıp düşünerek birbirimize Hakk ve sabrı tavsiye etmeye ve Hakk Teala'ya tam iman ile güzel amellere başarı dilemeye ihtiyacımız ne kadar çok! Ne kadar çok! Buna karşılık böyle hak ve hayır tavsiye eden müstesna kişilerle alay ederek, onları türlü türlü ayıplayıp çirkin bulanların da hesabı yok.
Hüsrandan kurtulmanız temennisiyle.