Resimlerin Görüntülenmesine İzin Verilmiyor.
Üye Ol ya da
Giriş Yapİnsanlar aslında üçe ayrılırlarmış. Böylece astrolojiden fazla hazzetmeyen kişilerin eline büyük bir koz geçmiş oluyor. Astrolojide oniki burç var, oniki insan tipi olmayacağına göre demek ki astroloji bir şey ifade etmez diyenler, bundan sonra üç tip insan olamayacağına göre bu astrolojinin foyası iyice ortaya çıktı deme şansına kavuşuyorlar. Ama ben bilgiye inananlar için yazıma yine de devam etmek istiyorum.
Ayur Veda’yla ilgilenen okuyucularımız üç değişik beden tipi olduğunu bilirler; Vata, pita ve kafa. Bu beden tipleri Ayur Veda’da doşa olarak adlandırılır. Bu doşalara göre ayur veda uzmanları kişilerin fizyolojik yapıları ve sağlıklarıyla ilgili öngörüde bulunurlar. Hepimiz bu beden tiplerinin değişik kombinasyonlarına sahibiz. Yani bir insan bu beden tiplerinden sadece birisinin ağırlık kazandığı bir fizyolojiye sahipken, bu üçlünün değişik kombinasyonlarına da sahip olabilir, vata – pita ya da vata – pita - kafa gibi. Böylece on ayrı kombinasyona ulaşabiliyoruz.
Beden tipimizi yıldız haritalarımızdaki gezegenlerden yola çıkararak ögrenmemiz de mümkündür. Bu yüzden eski çağlarda doktorların astroloji öğrendiklerini biliyoruz. Buna göre Güneş ve Mars pita-doşa’yı, Saturn, Rahu ve Ketu vata-doşa’yı, Jupiter kafa-doşa’yı, Ay ve Venüs vata ve kafa doşa’ları aynı anda, Merkür ise bütün doşaları temsil eder. Su burçları gibi davranan insanlar vata ve kafayı birarada yaşarlar. Ateş burçları gibi davrananlar genellikle pitanın yönettiği insanlar olurlar. Toprak burçları kendisini üç doşada aynı anda ifade eder, yani vata-pita-kafa olarak. Hava grubu ise kendisini daha çok vatada bulur.
Benim bugün niyetim aslında gunalardan bahsetmek. Ama gunalara gelmeden önce doşaların da hatırlanması gerekiyordu. Doşalar nasıl insan bedeninin değişik ifadeleriyse, gunalar daha ince düzeyde çalışan insan bilincinin ifadeleridir. Üç değişik guna vardır. Bunlar satva, rajas ve tamas olarak anılır. İnsanın saf bilinç halinde bu gunalar mükemmel denge halinde bulunur. Ama birey olarak egomuz bu dengeyi bozar ve her insanda bu gunalar değişik şekillerde kendilerini ifade ederler. Her guna bize değişik nitelikler verir ve insanlar bu gunaların karma bir yansımasıdır. Şimdi bu üç gunayı sırayla inceleyelim.
Satva: Satva kişiliği ağır basan insanlar varolmanın, düşünmenin ve davranışın saflığına inanırlar. Başka insanlarda iyiliği aramak en önemli özellikleridir. Bu tür kişiler yalan söyleyemez, başka insanları incitmekten korkarlar. Sakin, kendilerinden emin, iyilik yapmaktan hoşlanan, mutlu ve eli açık kişilerdir. Satvik kişiler de herkes gibi sorunlarla karşılaşırlar, ama bu sorunları kendi sakin yöntemleriyle çözerler. Satvik etkileri hint astrolojisinde Güneş, Ay ve Jupiter temsil eder. Yengeç, Aslan, Yay ve Balık burçları ise satvanın burçlar kuşağındaki temsilcileridir. Kendi yıldız haritamızda satva dengemizi evlerden yola çıkarak değerlendirmek istersek, 4., 5., 9. ve 12.evleri incelememiz doğru olur.
Rajas: Racas şeklinde okumak biraz daha doğru olabilir. Rajas insanı harekete geçiren gücü verir. Rajas değerleri yüksek kişileri, cesaretleri ve mücadele güçlerinden tanıyabilirsiniz. Mücadelede iyiden yana tavır alan savaşçı kişilerdir. Rajas nitelikleri güçlü olan kişilerin zeki oldukları kabul edilir. Ayrıca yoğun duygu yüklenmiş insanlar olurlar. Tutkuları arzularını gerçekleşmesine götürebilir ama gerçek mutluluğu bulmaları için kendi iç dünyalarına yönelmeleri gerekir. Günümüz batı toplumu rajas için iyi bir örnektir. Merkür ve Venüs rajas niteliklerini barındıran gezegenlerdir. Yıldız haritasında Koç, Boğa, İkizler ve Terazi burçları kişilikle bağlantılı olduğu durumlarda, o kişinin rajas özelliği ön plana çıkacaktır. 1. , 2., 3. ve 7. evler yine rajas niteliklerini yansıtan evlerdir.
Tamas: Tamas karanlık değerleri temsil eder. Kelime anlamı olarak tamas bilgisizlik demektir. Bilginin olmadığı yerde karanlık vardır. Burdaki karanlık insanın iç dünyasının karanlığıdır. Taması çok ön planda insanlar hayatlarını sadece arzularının yönünde giderek yaşarlar. Dünya onların istekleri gerçekleştikçe mutludurlar, yoksa mutsuz olurlar. Duyu organlarının tatmin olması onlar için yeterlidir. Bu tür kişiler iradelerine hakim olamazlar ve çıkarları uğruna yalan bile söyleyebilirler. Maddi hayata bağlı bitmek bilmeyen arzuları sayesinde kendi problemlerini kendileri yaratırlar. Başak, Akrep, Oğlak ve Kova taması temsil eden burçlardır. Gezegenler ailesinde ise Saturn, Rahu, Ketu ve Mars yine benzer nitelikleri barındırlar. Tamas değerleri yıldız haritalarında 6. , 8. , 10., ve 11. evler incelenerek anlaşılabilir.
Bu aşamada çok önemli bir noktayı vurgulamak gerekir. Bu dünyada hiç bir insan yoktur ki, gunalardan sadece birisinin özelliklerini yüklenmiş olsun. Her insan bu değerlerin karışımından oluşur. Bu yüzden aslında her insan kendine has bir değerdir. İnsanlar ne üç ne de oniki çeşittir. Yıldız harita analizlerinde bütün burçların, evlerin ve gezegenlerin yerleşimleri incelenerek o insanda hangi gunadan ne oranda olduğuna karar vermek gerekir. Bu yüzden kendi burcumuzu herhangi bir gunada okuyup karar vermek bizi yanıltır. Özellikle tamas burçları olarak verdiğim burçlarda doğan kişiler kötü bir insan olduklarını düşünmesin, çünkü her insanda az bile olsa tamas nitelikleri bulunuyor. Ayrıca dünyada yaşamın devam etmesi için dengede bir tamas niteliğine ihtiyaç vardır.
Bir yıldız haritasında guna dengelerini anlamak için öncelikle yükselen burcun hangisi olduğu, daha sonra Ay’ın hangi burçta ve evde yer aldığı, daha sonra da Güneş’in hangi burçta ve evde yer aldığı incelenmelidir. Diğer gezegenlerin durumları en sona kalmalıdır. Bu şekilde bir insan hakkında genel bir izlenim hemen edinilebilir. Burada burçlardan bahsederken hint astrolojinde yıldızıl zodyak kullanıldığını ve batı astrolojisindeki Güneş burcuyla örtüşme olması gerekmediğini hatırlayalım.
Bütün insanların, astrolojinin ışığında hayatlarındaki guna dengesini kavrayarak, daha yüksek bir yaşam seviyesini amaç edinmesi dileğiyle.
Metin ÖZENBAŞ
Alıntı