AŞKA KÜSÜLMEZ!!!
İnsanın temel ihtiyaçlarını sıralamak gerekse, hepimiz yemek, içmek, barınmak deriz. Bunlar fiziksel olarak elbette olmazsa olmazlardır. Ancak ruhun ihtiyacı olan sevgi, ihtiyaç listemizde buzdolabından sonra gelmektedir.
İçinde sevgi bulunmayan bir beden neye yarar, bunu düşünmeyiz. Aşkın ruhumuz üzerindeki etkileri, bizi dönüştürdüğü haller gözümüze görünmez. Sevgisiz bir insan, gerçekten yaşıyor sayılmakta mıdır?
Aşk vücudumuza nasıl bir etki yapar? Bilim bunu tüm ayrıntılarıyla açıklamıştır. Hormonal dengeler, vücut salgıları, hepsi aşkın askerleri gibi çalışmaktadırlar.
Beni ilgilendiren kısmı, bu bedensel tepkinin, insanın kimliğinde, ruhunda ve görünüşünde bıraktığı etkilerdir. Bir kalp sevmeyi öğrendiğinde, onun için dünya farklı bir yer olmaya başlamıştır.
Aşık bir insanı uzaktan bakarak bile tanımak mümkündür. Hatta, etrafına neşe saçan, parlayan gözlerle bakan birini gördüğümde, aşık olup olmadığını sormak gelir içimden.
Aşk, insana her kıyafetten fazla yakışır.
Seven insan yaşama değişik gözlerle bakar. Her sabah aynı yoldan, aynı saatte işe giden biri, aşık olduktan sonra o yolda bulunan kaldırım kenarı çiçeklerini görür. Denizin rengi, güneşin doğması, çocukların kahkahaları artık onun için hayatın güzelliğinin ispatı gibidir.
Aşık insan her açıdan etrafına daha farklı davranır. İş yerindeki veriminden tutun da, dostlarına, ailesine gösterdiği tavırlara kadar her şeyi değişir. Empatiyi öğrenir. Karşısındakini daha az yargılar.
Aşkın her hali güzeldir ancak bir insanın değiştiğini görmek ve buna tanık olmak, aşkın ispatı gibidir. Her konuya kötümser yaklaşan biri, aşık olduğunda daha keyifli ve mutlu biri haline gelir. Aşkın hastalıkları iyileştirdiği bir rivayet değildir.
Yalnız burada şu önemli noktaya dikkatinizi çekmek isterim. Sevginin ve aşkın adını kötüye çıkaran insanlardır. İlişkilerin karışık ve çözülemez oluşu, sevginin ya da aşkın suçu değildir. İnsanlar, bir ilişkiye başladıklarında, beklenti ve çıkarı da o birlikteliğin içine sokarlar. Sevgi, kötü niyetin yaşadığı yerde nefes alamaz.Aşk, insana verilmiş en değerli hediyedir. Herkesin onu boynunda pırlanta bir kolye gibi taşıması gerekir. Aşka küsenler ve inanamayanlar, sevgiye değil, kendilerine ve seçimlerine kızgın olmalıdırlar.
Hayat bizim seçimlerimizden oluşur. Yaşam derslerini öğrenmemiz için karşımıza çıkan kişiler, bize mutlaka bir şey anlatmışlardır. Önemli olan bunun farkına varıp varmadığınızdır. Aşka küsmeyin, bizler ne kadar kirlenmiş olsak da, aşk bir umutla hala aramızda gezmektedir. Belki de yarın sizin karşınıza çıkar, belli mi olur?
ALINTI