ARAP toplumlarında, yüzyıllardır çeşitli imparatorlukların, emperyalistlerin işgali altında yaşamış olmanın da etkisiyle soy-sop’a önem verilir. Günümüzde 20-30 kuşak öncesine kadar soy ağaçlarını kaydedenler bile vardır. Yalnız bugün buna artık fazla önem verilmemektedir. Aşiret yapısının dağılmakta oluşu da bunda bir etkendir. Pek çok doğu toplumunda olduğu gibi, yakın zamana kadar Araplarda da genelde görücü usulüyle evlenilirdi. Bu durum bazı yörelerde hala devam etmektedir. Bazı yörelerde nadir de olsa beşik kertmesi adeti vardır.
Kızın karakter ve hüneri araştırılır
Araplardaki evlilik sürecinin Anadolu’nun birçok yöresindeki evliliklerle ortak noktaları çoktur. Önce erkeğin annesi veya teyzesi, gidip kızı görürler. Sonra kızın karakteri ve hünerleri çevresinden araştırılır. Kızı istemek konusunda ailenin en yaşlı erkeğinden izin istenir ve ardından ailenin büyükleri kızı istemeye giderler. Birkaç ziyaretten sonra kızın ailesi de uygun görmüşse, nişan yapılır. Bundan sonra yapılacak olan iki tarafın çarşıya gidip “altın kesme”leridir. Ailelerin durumuna göre, külfetin büyük çoğunluğu damada ait olmak üzere geline altınlar alınır. Nişan töreni bazen yemekli içkili, bazen sadece aileler arasında olan törenlerdir.
Nişanlılık 6 ayı geçmez
Nişanlılık dönemi bazı yerlerde önceden belirlenir ve altı ayı geçmez. Bazı yörelerde iki-üç yılı da bulabilir. Nişanlılık dönemi boyunca uyulan bazı gelenekler vardır. Damadın ailesi, dönem dönem gelinin ailesini ziyaret eder ve bu ziyaretlerde geline para verilir. Gelin bu paralar ve ailesinin desteğiyle çeyizini tamamlar. Bu süre boyunca hem aileler, hem gelinle damat birbirini tanıma fırsatı bulur. Çiftin anlaşıp anlaşamayacaklarına karar verilir. Bu süre zarfında bir anlaşmazlık olur ve çiftin uyum sağlayamayacaklarına karar verilirse çiftler ayrılır. Bu durumda gelinin kendisine çeyizini hazırlaması için verilen hediyeleri, altın vb. şeyleri iade etmesi adettendir.
3 gün düğün düğün sürer
Nişanlılık normal bir seyir izlerse, sıra düğüne gelir. Düğünlerin dini bayramların hemen öncesine rastlamamasına çalışılır. Düğün töreni yöreden yöreye farklılıklar gösterir. Ayrıca ailelerin maddi durumları da düğünün şeklini belirlemekte önemli bir faktördür. Düğünler geleneksel olarak üç gün sürer. İlk gün bütün mahalle halkı toplanır, yemekler yapılır ve eğlence başlar. Ertesi gün kına yakma günüdür. Kına töreni gelinin evinde olur. Üçüncü gün gelin, eskiden at sırtında, şimdi daha çok otomobille damadın evine getirilir. Üç gün boyunca yenilir, içilir, çalınıp, oynanır. Düğünün sonunda herkes kendi maddi durumuna göre yeni evlilere yardım eder. Verilen hediyeler düğünün sonunda yüksek sesle duyurulur.
Düğünde imam nikahı kıyılır
Düğün öncesi imam nikahı kıymak Sünni-Arap halkta yaygındır. Alevi Araplarda yaygın olmamakla birlikte bazen farklı tür bir imam nikahı kıyılır. Gelinin ve damadın yerine dayı, amca gibi çok yakın iki erkek akrabaları şeyh önüne çıkar ve dini tören gerçekleştirilir. Hıristiyan Araplarda ise nikah kilisede kıyılır. Düğünlerde başta güreş olmak üzere çeşitli spor faaliyetlerinin düzenlenmesi, ateş edilmesi Arap halkının yerleşik geleneklerindendir. Diğer taraftan ekonomik zorluklar ve burjuva kültürün yaygınlaşması birçok geleneğin artık eskisi gibi yerine getirilememesine de sebep olmaktadır. Düğünler bu yönüyle eski geleneksel görüntülerini hızla kaybetmektedirler. En az dejenere olmuş bir düğün bugün şöyle yapılmaktadır. Birkaç gün önceden eş dost davet edilir.
İhtiyarlar uzun hava çekerler
Kına gecesi gelinin evinin önünde bir bahçede yapılır. Çalgısı iyi olan, yöresel bir grup çağrılır. Türküler eşliğinde oyunlar oynanır, halaylar çekilir. Orada bulunan ihtiyarlar birkaç uzun hava çekerler. En son gelinin avuç içlerine, damadın serçe parmağına, kadınların zılgıtları arasında kına yakılır. Kına gecesi biter. Düğün gecesi ise, gelinin topluca baba evinden alınmasıyla başlar. Bunun için konvoy oluşturulur. Bütün araçlara mendil takılır. Damadın evine gelinir, burada gene müzik eşliğinde oynanır, halay çekilir. En sonunda para toplanır, gelin damat evlerine uğurlanır.
alıntı