GERÇEK ZAHİD, SÖZDE ZAHİD
-Esas Zahid odur ki, zühdünü işiyle gösterir. Yapmacık, sözde zahid odur ki,
zühdü sadece dilindedir. (Şakik-ı Belhi)
***
-Zahid kişi, derdine sabır yolu ile çare arar. (Şeyh Macidü'l Kürdi)
***
-Bir kimsenin elinde dünyalık malı vardır, ama zahiddir. Zira gönlünde hırs ve dünya
sevgisi yoktur.
-Bir kimsenin de dünyalığı yoktur, ama zahid de değildir. Zira hırsa kapılmış,
dünyalık elde edemediği için yanıp tutuşmaktadır.(Süfyan-ı Sevri)
***
GERÇEK ALİM
-İnsan şu vasıflara sahip olmadıkça, ilim ehli olamaz:
Kendisinden yukarı kimselere haset etmeyecek.
Kendisinden aşağı kimseleri hakir görmeyecek.
İlmine karşılık dünyalık arzu etmeyecek. (Abdullah bin Ömer)
***
HAYIRLI İNSAN
-Hayırlınız, ahireti için dünyayı terk eden değildir. Asıl hayırlınız, ikisinden de nasibi olandır.
(Huzeyfetü'l-Yemani)
***
TEVAZU
-Tevazunun bir şartı da şudur: Kim olursa olsun, gördüğün her şahsı,
kendinden faziletli bileceksin.(Hasan-ı Basri)
***
KUL TAKSİMİ, ALLAH TAKSİMİ?
Nasreddin Hoca merhuma, talabelerinden biri bir torba ceviz getirir. Hocaefendi,
sınıftaki çocuklara hitaben:
-Bu cevizleri kul taksimi mi yapalım, Allah taksimi mi? diye sorunca,
çocuklar: Allah taksimi yap hocam, derler.
Hocaefendi, torbayı eline alarak, kimine bir avuç, kimine bir tane, kimine üç
avuç, kimine hiç, kalanını da torbayla birine verir. Ceviz alamıyan çocuklar:
-Hoca, hani bize ceviz, derler.
Hoca: -Çocuklar, baştan size sordum. Allah taksimi istediniz. Allah'ın
taksiminde adalet değil, ihsan (lütuf) esastır. Allah, lütfundan dilediğine
verir, dilemediğine vermez. Kimine az verir, kimine çok. Hiçbir varlığın
ona, "niye böyle?" diye sormaz hakkı yoktur. Mülk sahibi mülkünde
dilediği gibi tasarruf eder.
***
ŞÜKÜR NEDİR?
Cüneyd-i Bağdadiye:
-Şükür nedir? diye soruldu.
-Şükür, Allah'ın verdiği nimetlerle günah işlemeye yaklaşmamaktır.
Yani Allah'ın verdiği nimeti harama sarfetmemektir, buyurdu.
***
-Seriyyü's Sakati de: Kulun, kendi aczini bilmesidir şükür der.
***
Abdülkadir Geylani'den:
-Şükür'ü hakikatı odur ki, nimeti veren itiraf edile..
Kalben biline... Dille de söylene...
***
TAKVA NEDİR?
-Takva sahibi odur ki, takvasından takva ede, yani yaptığı takvayı gözünde
büyütüp ucba girmeye... (Muhammed Vasiti)
***
-Takvanın aslı, nefis muhasebesidir. (Ebu Muhammed Şenbeki)
***
-Takva, akıllıca yapılan işlerin en güzelidir.(Hz. Ebubekir)
***
-Takva halini, nefsi için izzetli bulmayan zelil olur. (İmam Şafi)
***
ÜÇ ESAS
-Tarikimiz üç esas üzerine bina olunmuştur:
-Kimseden bir şey istememek.
-Kimseyi geri (boş) çevirmemek. -Yığmamak. (Ahmed Rifai)
***
GERÇEK KARDEŞ
-O ne kötü din kardeşidir ki, varlıklı zamanında senin etrafında dolaşır,
yokluğa düşünce de seni terk eder.(Ahmed Rifai)
***
-Kendisine istediğin şeyi vermeyince, sana darılan, küsen kimse senin
kardeşin olamaz. (Fudayl bin İyaz)
***
-Bir Kardeş ki, dünyada sana faydalı olamıyor. Ahirette hiç olamaz. (Ahmed Rifai)
Allah'ın nezdindeki yerimizi öğrenmek istiyorsak, Allah'ın nezdimizdeki yerine bakmalıyız.
(Fethullah Gülen)
Büyük görünme, küçülürsün...
(Said-i Nursî)
Doğrudan gidilir; Yanlış zaten "götürür".
(Selim Gündüzalp)
* Cehalet maddi ve dünyevi bilgileri bilmemek değildir.
Cehalet hakkı ve hakikatı görmemektir.
* Hakikat geçmişlere özgü bir öykü değildir. Geçmişlerde
gerçeği dokuyan hakikattir, geleceklerde gerçeği dokuyan yine
hakikat olacaktır. Bütün zamanların kirli saçları hakikatin
tarağıyla taranmıştır, taranmaktadır.
* Dışımızdaki ihtilaflar, içimizdeki ihtilaflar yüzündendir.
Dışımızdaki engeller,
içimizdeki engeller yüzündendir. Dışarıda
gördüğümüz zorluklar, içimizde karşılaştığımız zorluklar
yüzündendir. Dışımızdaki kopuk halkalar, içimizdeki kopuk halkalar
yüzündendir. Dışımızdaki düzensizlik, içimizdeki düzensizlik yüzündendir.
* İnsan, zaman nezdinde belirttiği kıymet ve taşıdığı değerlerle değil,
hakikat nezdinde belirttiği kıymet ve taşıdığı değerlerle insandır...
Atasoy Müftüoğlu