Resimlerin Görüntülenmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap

Üniversite eğitimi alan gençler, sevdikleri meslekler yerine ailelerinin istediği bölümlerde okumak zorunda kalıyor. Bazıları ailelerinin sevdiği mesleğin eğitimini aldıktan sonra asıl çalışmak istediği branşın okulunu da okuyor. İkinci bir üniversiteye gidenler zorunlu olarak, hayata 4 yıl geç atılıyor.

Sevmedikleri bölümü okuyan üniversiteliler iş arama istatistik oranlarının yükselmesine de sebep oluyor. En çok iş arayanlar arasında üniversite mezunları listenin başını çekiyor. İyi bir maddi getirisi olmasına rağmen yüksek lisans sonrası mesleğini bırakıp ikinci bir okulu okuyanlar bile var.

İnsan kaynakları ve eğitim alanında danışmanlık hizmetleri veren İNKA tarafından 5 binden fazla iş arayanla yapılan mülakat sonucu elde edilen bilgiler memnun olmayanların oranını ortaya koyuyor. Mülakatta sorulan sorular, yeni mezun adayların yüzde 33,8’inin eğitim aldığı bölümü, aile ve çevre baskısı ile okuduğunu ortaya çıkardı. ÖSS’de aldığı puan dolayısıyla sevmediği bir bölümde okumak zorunda kalanların oranı da az değil; yüzde 30’a yakın. İNKA Genel Müdürü Muammer Murat, okuduğu 4 yılı hiçe sayıp, ikinci bir riske girerek yüksek lisans yapma yöntemiyle branş değiştirme arzusunda olanların sayısının artmaya başladığını söylüyor.

İNKA Genel Müdürü Murat, “Mülakata katılan bir aday, sözel bilgisi daha iyi olmasına rağmen bilgisayar mühendisliği okumuştu. Bunu ailesinin isteği üzerine yaptığını söyledi. Maddi getirisi yüksek olmasına rağmen bilişim alanını sevmediğini, bu yüzden kendisine uygun olduğunu düşündüğü insan kaynakları alanında yüksek lisans yaptığını ve bu alanda kariyerini sürdüreceğini öğrendik. Yaptığımız mülakat sonucunda bu durumun bir-iki örnekle sınırlı olmadığını gördük. İlk bitirdiği okulu beğenmediği için ikincisini okuyan yüzlerce genç var. Ailelerin baskı yaparak yönlendirdikleri çocuklar, bir süre sonra mutsuz olup tekrar istedikleri alanda çalışmanın yollarını arıyor. Yanlış yönlendirmenin birçok zararı var. Öncelikle üniversitede okuduğu süre olan 4 yıllık kayıpla hayata atılmış oluyor.” dedi.

İNKA’nın yaptığı çalışmaya göre çalışan adayların yüzde 29,5’i branşından memnun değil. İNKA’nın mülakatından çıkan sonuca göre farklı bir meslekte sıfırdan başlamayı düşünenlerden biri de 10 yıllık bir satış pazarlama deneyiminde yöneticilik de yapmış olmasına rağmen, asıl yapmak istediği işin muhasebe olduğuna karar veren S.Ö. pazarlama alanında yaptığı kariyeri bir kenara bırakıyor S.Ö., iş bulmak için başvuruda bulunup, yetiştirilmek üzere muhasebede çalışmaya hazır olduğunu ifade ediyor.

Ücretsiz olarak iş başvurusu kaydı kabul eden insan kaynakları sitesi Linklerin Görülmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap üzerinden yayın yapan İNKA, yeni mezun ve çalışanlardan branşından memnun olmayan adaylar üzerinde kişilik testi de yaptı. Testin sonucuna göre; adayların yüzde 79,5’inin kendi kişilik modeline uygun olmayan bir bölümde okuduğunu gösteriyor.

İnsan kaynakları sitelerinden Kariyer.net’in rakamları da en çok, üniversite mezunlarının iş aradığını gösteriyor. Yaklaşık 4 milyon 200 bin CV veritabanından elde edilen sonuçlara göre, mezuniyet derecesi bakımından iş arayanların yüzde 45,5’ini 4 yıllık üniversite bitirenler oluşturuyor. İlk sırada yer alan üniversitelileri yüzde 17,6 ile lise mezunları, üçüncü sırayı da yüzde 13,8 ile meslek yüksek okullarından mezun olanlar takip ediyor. Sitenin bilgilerine göre tecrübede eski olanlar daha kolay iş buluyor. Kariyer.net Genel Müdürü Pembe Candener, iş tecrübesine göre oluşan dağılıma baktıklarında ilk sırada yüzde 28 ile 2-5 yıl arasında iş tecrübesine sahip olan adayları gördüklerini söylüyor. İkinci sırada ise 1 yıl ve 1 yıldan az olan adaylar bulunuyor. Bu grubun genel dağılımdaki yüzdesi 25. İş arayanlar içerisinde 6 ile 10 yıl arasında deneyime sahip olan adayların oranı yüzde 13. Kariyer.net’in istatistiki bilgilerine göre en çok 21-30 yaş grubu ve İngilizce bilenler iş arıyor. Verilerde yaşa göre dağılıma bakıldığında yüzde 73 ile 21-30 yaş grubunun listenin başında yer aldığı görülüyor. Adayların bildiği yabancı dillere göre dağılımda ise iş hayatında en çok tercih edilen dil olan İngilizce bulunuyor. Kariyer.net’in veritabanında bulunan her 100 adaydan 89’u İngilizce biliyor. İngilizce bilen adayları yüzde 8 ile Almanca bilen, yüzde 3 ile de Fransızca bilen adaylar izliyor.

Yazar:Mehmet Sakin
 

ne yazık ki bazı aileler kendi ulaşamadıkları hayallerini çocuklarında devam ettirmek istiyorlar. onları  farklı bir birey olarak görmekten kaçıyorlar.diyelimki doktor olmak isteyipte olamayan biri , çocuğunu bu hayalle yetiştirmek , aynı hayali onda gerçekleştirmek istiyor.

yönlendirmekten ziyade ,gençlerin de kendi tercihlerini yapabilme haklarının olduğunu kabul etmek ve tercihlere saygı duymak gerekir.