ABD’de yapılan bir araştırmada, organizma tarafından doğal olarak üretilen bir proteinin, AIDS virüsünün enfeksiyonu sırasında bağışıklık sisteminin hücrelerinin imha olmasını engellediği ve enfeksiyonun hasara uğrattığı hücrelerin yeniden oluşmasına yardımcı olabileceği belirlendi.
ABD Ulusal Enfeksiyonlu Hastalıklar ve Alerji Enstitüsü (NIAID) araştırmacıları, AIDS virüsünün bağışıklı hücreleri “limfosit-T”nin içine gizlenerek organizmanın savunma sistemine saldırdığını belirttiler.
Araştırmalarını, ABD Bilimler Akademisinin 5 Şubat sayısında yayımlayan bilim insanları, enfeksiyonun gelişiminin sonunda limfosit-T hücrelerinin kendi kendilerini imha ederek, “apoptoz” adı verilen ve hala enfekte olmayan hücrelere yayılan bir “toplu hücresel intihara” neden olduklarını kaydettiler.
Bilim insanları, bağışıklık sistemi hücrelerinin kendi kendilerini imha etmesini engellemek için, değişik safhalarda AIDS hastası olan 24 denekten alınan kan örneklerindeki “interleukin 7” (IL-7) adı verilen proteinin rolünü test ettiler.
Bu deneyler sırasında, IL-7 proteinine yüksek oranda başvurularak, bir tür tedavi uygulandı. Bu uygulamaya tabi tutulan hastaların kanında apoptoz seviyesinin düştüğü ve moleküllerin enfekte olmasını belirleyen unsurların azaldığı gözlendi. Böylece bağışıklık sisteminin de güçlendiği tespit edildi.
IL-7’nin etkileri, enfeksiyonun ilerleme derecesine göre değişiklik gösterirken, araştırmacılara göre, sonuçlar bu molekülün AIDS’in hasara uğrattığı bağışıklık hücrelerinin yeniden inşası için antiretroviral (HIV/AIDS’li yetişkinlerin ve çocukların daha uzun yaşamalarının sağlanması) olarak kullanılabileceği izlenimini yarattı.