Ahmedi , 14.yüzyılda yaşamış Anadolu Türkçesi’nin en başarılı şairlerindendir.Öğrenimine Kütahya’da başlamış, sonra Mısır’a giderek tahsil hayatını orada tamamlamış , ilmini geliştirmiştir. Anadolu‘ya döndüğünde Sultan I.Murad’ın himayesine girmiş , sonraları Yıldırım Bayezid’in sohbet arkadaşı olmuş, padişahtan büyük iltifat görmüştür.
Yıldırım Bayezid ile Timur arasındaki çekişmeyi ve savaşı gören, sevdiği padişahın yenilgisine çok üzülen şair , Timur tarafından da takdir edilmiş , fakat bu zalim hükümdarı bir türlü sevememiştir.
Bazı kaynaklarda Nasreddin Hoca’ya atfedilen meşhur bir hikayenin aslında şair Ahmedi ile Timur arasında geçtiği rivayet edilir .
“ Şairin olgunluğuna ve tespitlerinin isabetine güvenen Timur , bir hamama bir gün bir çok güzeli toplamış . Bunları teker teker Ahmedi’nin önünden geçirip ,
-Molla , sen güzelden anlarsın ,bunlara bir değer biç ,der.
Ahmedi , her güzele , kimisi şu kadar altın ,kimisi şu kadar gümüş diyerek doğru değer biçince Timur ,
-Bre Ahmedi , bana da bir değer biç, benim değerim ne kadardır ? der.
Ahmedi ,” Sen seksen akçe edersin .” cevabını verir . Timur ,
-Nasıl olur ? diye itiraz eder.Şu belimdeki peştamalın değeri seksen akçedir .
Ahmedi ise ,
-Benim de değer biçtiğim odur , yoksa sen beş para etmezsin , cevabını verir .”
Timur’un bu cevaba hiddetlenmediği , aksine cesaretinden dolayı şaire iltifatlarda bulunduğu söylenir .Fakat şair Ahmedi’nin yıldızı Timur ile hiç bir zman barışmamıştır.
Timur’un ölümü dolayısı ile şu mısraları söylemiştir .
Felek yire gövürüben Temur’u
Konukladı et ile mar u muru
felekünya,kader
gövürüben:geçirerek
konukladı :ziyafet verdi
mar u mur :yılan ve karınca