Ayrıntılı Konu Bilgileri
Sayfa BaşlığıKonu: ‘Üç adam tarih yazıyor’ doğru da nasıl bir tarih?
Mesaj SayısıMesaj Sayısı: 1 cevap var
OkumaGösterim: 1243
Google Özel Arama

Gönderen Konu: ‘Üç adam tarih yazıyor’ doğru da nasıl bir tarih?  (Okunma sayısı 1243 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

    hkx

  • Sevdalı Üye
  • *****

  • İleti: 704
  • Nerden: istanbul
  • Rep: +371/-0
  • Cinsiyet: Bay
  • http://www.halil.info.tr.tc
    • MSN Messenger - halilk85@msn.com
    • Profili Görüntüle Deneme amaçlı googledan aldığım site
  • Çevrimdışı


 

    ZAMAN Gazetesi Yazarı Hüseyin Gülerce 24 Temmuz günü çok enteresan bir yazı yazdı. Hem geleceğe hem de birilerine mesaj niteliğindeki bu yazı Gülerce gibi partizanlığı ön planda olmayan birinden olması hasebiyle daha da ilginç oldu.
“Bir şeyin farkında olmalıyız; üç adam tarih yazıyor: Sayın Cumhurbaşkanı Gül, Sayın Başbakan Erdoğan ve Sayın Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç. Türkiye’nin en sancılı döneminde biri devleti, biri hükümeti, biri de AK Parti’nin vicdanını temsil ediyor. Cumhuriyet tarihinde böyle üçlü olmadı...
Ortak bir duruşları var. Cesaretleri var. Yürüdükleri yolda yalpalamayı asla düşünmüyorlar. Onları tanımayanlar, aralarında ihtilaf çıkar mı diye çok fırsat kolladılar, epey beklediler. Daha da bekleyecekler. Çok partili hayata geçtikten sonra, demokrasi yokuşunda ivme kazandığımız üç dönem var: Menderes, Özal ve Erdoğan dönemleri. Erdoğan döneminin diğerlerinden birinci farkı; bugünün başbakanı yalnız değil ve çok şey biliyor.”
Şeklinde başlayan yazı Menderes ve Özal dönemleri ile mukayeseler yaptıktan sonra şöyle devam ediyor;
‘Makyajları döküldü’
“ERDĞAN’IN dönemi, beklenenlerin buluşma zamanı gibi oldu. Demokratik şuur uyanmaya başlamıştı. Avrupa Birliği üyelik süreci yol aldıkça, demokrasi talebi, özgürlük arzusu, şeffaflık isteği, “herkes hesap versin” sesleri yükselmeye başladı. Alternatif medya her geçen gün güçleniyordu. Ürkenlerin, her devrin adamı olanların yerine “bu kadar zillet, bu kadar ikiyüzlülük, bu kadar omurgasızlık yeter artık” diyenlerin sayısı arttı. Ergenekon davası bu uyanışta, tam bir itici güç oldu. Kimilerinin makyajı dökülmeye başladı. Adam zannettiklerimizin buzdan yapıldığını, hakikatin melteminde eridikleri görüldü. Nicelerinin, kalıbının adamı olmadıkları anlaşıldı.
Demokratik şuur, demokratik talep aradığı cesur yürekleri de bulmuştu. İlkler dönemi başladı. İlk defa, dokunulmazlara dokunuldu. “İtalya’da var, bizde neden yok?” diye hayıflanırken ilk defa cesur savcılar, cesur emniyet görevlileri “varız, buradayız” diye ses verdiler.
Bütün bunları bana düşündüren, Sayın Başbakan’ın geçtiğimiz pazar, AK Parti Ankara İl Kongresi’nde söyledikleri oldu. Şöyle diyordu: “Türkiye’de siyaseti artık çeteler, mafya ve hukuk dışı karanlık odaklar yönlendiremeyecektir. Bu dönemler kapandı. Hakkı, hukuku, milli iradeyi tanımayanları biz de tanımayız. Bunu böyle bilin.”
Bu mesajı, muhatapları iyi anlamalı...”
Ahlaksızlık ve yolsuzluk
BU dönemi yaşamayan birisi olsam inanırdım. Bu dönem iktidarının en önemli özelliği daima temiz bir imaja sahip olmuş dindar kesimi ahlaksızlık ve yolsuzluklara bulaştırması değil midir?
Bahsettiğiniz savcılar, Ali Dibolar, Fenerler, gemicikler konusunda da yeterli cesareti gösterebildiler mi?
Müslümanların alternatif bir kültür ve uygarlık oluşturma fikri ve gayreti bu dönemde zayıflamamış mıdır?
Bu hükümet Cumhuriyet tarihinin en dışa bağımlı Hükümeti değil midir?
Bu dönemin gerçek vicdanı AKP’nin dört kurucusundan biri olan Abdüllatif Şener’di ve vicdana sahip olduğu için gayrı milliliğe ve ahlaksızlıklara tahammül edemeyerek tertemiz bir şekilde ayrıldı ve şimdi bir nefis ve ülke mücadelesi veriyor. İhlası, imanı, eğitimi ve dürüstlüğü konusunda hangisi Abdüllatif Şener’den daha önce gelebilir? Neden Abdüllatif Beyi ihmal ederek yazıyorsunuz?
Bahsettiğiniz üç adam tarih yazıyor ama Amerikan kalemi ve Avrupa mürekkebi kullanarak...
Hüseyin Bey, müslümanların idealizmlerini yitirten bir iktidarı bize neden idealize ederek anlattınız? Birkaç AKP’linin zengin olmasını yeterli mi görüyorsunuz? Önce insan sonra müslümanız ama hepsinden önce AKP’li miyiz?


Yazan : BÜLENT KUŞOĞLU


Kaynak : Linklerin Görülmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap
Resimlerin Görüntülenmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap

Kaybedilene herkes sahip çıkar, önemli olan kaybedilmeden önce kaybedilene sahip olabilmektir. (©2008 hkx)

    iğneci

  • Sevdalı Üye
  • *****

  • İleti: 1803
  • Nerden: Gezgin
  • Rep: +312/-2
  • Cinsiyet: Bay
    • MSN Messenger - atlantik42@hotmail.de
    • Profili Görüntüle
  • Çevrimdışı
‘Üç adam tarih yazıyor’ doğru da nasıl bir tarih?
« Yanıtla #1 : 30 Temmuz 2009, 12:14:28 »

Bu üc adam kimseye hesap soramamali. Neden mi? Biri kayip tirilyon davasindan aklanmamis basimiza bas noter olmus.Biri hakkinda zimmete para gecirme dahil hakkinda bir cok dosya bekleyen biri. Digeri de ikiye bir devletin ordusu dahil kurumlarin  tekerine comak sokan biri.

Tümünün  mensup oldugu  partide  sabikali... Cumhuriyetin  temel  ilkelerini yikmanin  odagi olmus zerzevatlar.

Bu dönem "85 yillik Vatan topraklarini satanlar" olarak tarihin  sayfalarina  gececektir.
‘TOMURCUK DERDINDE OLMAYAN AGAC ODUNDUR’

AMPULLE KARARAN TEK ÜLKEYiZ. KAHROLUYORUM.
Linklerin Görülmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap


Paylaş delicious Paylaş digg Paylaş facebook Paylaş furl Paylaş linkedin Paylaş myspace Paylaş reddit Paylaş stumble Paylaş technorati Paylaş twitter
 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son İleti
0 Yanıt
1077 Gösterim
Son İleti 20 Haziran 2007, 11:27:54
Gönderen: Sut@nesi
5 Yanıt
2491 Gösterim
Son İleti 07 Mart 2008, 16:38:33
Gönderen: scorpions
1 Yanıt
1004 Gösterim
Son İleti 19 Haziran 2008, 12:16:52
Gönderen: ђ๏Ŧєєz
0 Yanıt
1042 Gösterim
Son İleti 17 Ekim 2008, 19:14:31
Gönderen: sevdaligul
0 Yanıt
691 Gösterim
Son İleti 26 Aralık 2008, 10:44:52
Gönderen: sevdaligul