2010 DÜNYA KUPASI'NDAN İLGİNÇ NOTLAR...
-DÜNYA KUPASI’NIN 80 YILLIK TARİHİNDE TOPLAM 75 ÜLKE MÜCADELE ETTİ.
-GENEL KLASMANA BAKILDIĞINDA BREZİLYA 206 PUANLA BİRİNCİ DURUMDA…
-İSTATİSTİK VE İLGİNÇ NOTLARLA DÜNYA KUPALARI TARİHİ…
Uruguay'da 1930 yılında başlayan kupa mücadelesinin 80 yıllık tarihine bakıldığında, kupa organizasyonlarına toplam 75 ülke iştirak etti.
Her galibiyete 3, beraberliğe ise 1 puan verildiğinde, dünya kupalarında 92 maç oynayan ve bu maçlardan 64'ünü kazanan Brezilya, genel klasmanda 206 puanla açık ara lider konumda. Aynı sayıda maç yapan takipçisi Almanya ise 184 puana sahip.
Dünya kupalarında toplam 10 maç oynayan Türkiye ise 16 puanla listenin 31. sırasında bulunuyor.
Dünya Kupası organizasyonlarına katılan ülkeler ve aldıkları puanlarla sıralamadaki yerleri şöyle:
O G B Y A Y P
1. Brezilya 92 64 14 14 201 84 206
2. Almanya 92 55 19 18 190 112 184
3. İtalya 77 44 19 14 122 69 151
4. Arjantin 65 33 13 19 113 74 112
5. İngiltere 55 25 17 13 74 47 92
6. Fransa 51 25 10 16 95 64 85
7. İspanya 49 22 12 15 80 57 78
8. İsveç 46 16 13 17 74 69 61
9. Hollanda 36 16 10 10 59 38 10
10. Rusya 37 17 6 14 64 44 57
11. Sırbistan 40 16 8 16 62 56 56
12. Uruguay 40 15 10 15 65 57 55
13. Polonya 31 15 5 11 44 50 14
14. Macaristan 32 15 3 14 87 57 48
15. Meksika 45 11 12 22 48 84 45
16. Çek Cumhuriyeti 33 12 5 16 47 49 41
17. Avusturya 29 12 4 13 43 47 40
18. Belçika 36 10 9 17 46 63 39
19. Portekiz 19 11 1 7 32 21 34
20. Romanya 21 8 5 8 30 32 29
21. İsviçre 26 8 5 13 37 51 29
22. Şili 25 7 6 12 31 40 27
23. Paraguay 22 6 7 9 27 36 25
24. Danimarka 13 7 2 4 24 18 23
25. ABD 25 6 3 16 27 51 21
26. Hırvatistan 13 6 2 5 15 11 20
27. Kamerun 17 4 7 6 15 29 19
28. İskoçya 23 4 7 12 25 41 19
29. Güney Kore 24 4 7 13 22 53 19
30. Bulgaristan 26 3 8 15 22 53 17
31. Türkiye 10 5 1 4 20 17 16
32. Peru 15 4 3 8 19 31 15
33. Serbest İrlanda 13 2 8 3 10 10 14
34. Kuzey İrlanda 13 3 5 5 13 23 14
35. Nijerya 11 4 1 6 14 16 13
36. Kolombiya 13 3 2 8 14 23 11
37. Fas 13 2 4 7 12 18 10
38. Kosta Rika 10 3 1 6 12 21 10
39. Ekvador 7 3 - 4 7 8 9
40. Norveç 8 2 3 3 7 8 9
41. Senegal 5 2 2 1 6 8 42
42. Doğu Almanya 3 2 2 2 5 5 8
43. Japonya 10 2 2 6 8 14 8
44. Suudi Arabistan 13 2 2 9 9 32 8
45. Ukrayna 5 2 1 2 5 7 7
46. Cezayir 6 2 1 3 6 10 7
47. Tunus 12 1 4 7 8 17 7
48. Galler 5 1 3 1 4 4 6
49. Gana 4 2 - 2 4 6 6
50. Güney Afrika 6 1 3 2 8 11 6
51. Avustralya 7 1 2 4 5 11 5
52. İran 9 1 2 6 6 18 5
53. Kuzey Kore 4 1 1 2 5 9 4
54. Küba 3 1 1 1 5 12 4
55. Fildişi 3 1 - 2 5 6 3
56. Jamaika 3 1 - 2 3 9 3
57. Honduras 3 - 2 1 2 3 2
58. Angola 3 - 2 1 1 2 2
59. İsrail 3 - 2 1 1 3 2
60. Mısır 4 - 2 2 3 6 2
61. Kuveyt 3 - 1 2 2 6 1
62. Trinidad-Tobago 3 - 1 2 0 4 1
63. Bolivya 6 - 1 5 1 20 1
64. Irak 3 - - 3 1 4 0
65. Slovenya 3 - - 2 7 4 0
66. Togo 3 - - 3 1 6 0
67. Kanada 3 - - 3 0 5 0
68. Hollanda Antilleri 1 - - 1 0 6 0
69. BAE 3 - - 3 2 11 0
70. Çin 3 - - 3 0 9 0
71. Yeni Zelanda 3 - - 3 2 12 0
72. Yunanistan 3 - - 3 0 10 0
73. Haiti 3 - - 3 2 14 0
74. Zaire 3 - - 3 0 14 0
75. El Salvador 6 - - 6 1 22 0
İSTATİSTİK VE İLGİNÇ NOTLARLA DÜNYA KUPALARI TARİHİ
Dünya Kupası'nın 1930 yılındaki ilk organizasyonunda ev sahibi Uruguay başarılı oldu ve kupayı kaldırdı.
Daha önce 17 kez gerçekleştirilen organizasyonlarda, 9 kez Güney Amerika, 8 kez de Avrupa ülkeleri mutlu sona ulaştı.
Güney Amerika ve ABD'de gerçekleştirilen turnuvaların tümünü yine bu kıtanın ülkeleri şampiyon olarak tamamladı.
Brezilya, 1958 yılında İsveç'te yapılan finalleri kazanarak, Avrupa'da düzenlenen bir turnuvayı kazanan ilk Güney Amerika ülkesi oldu.
Uruguay, İtalya, İngiltere, Batı Almanya, Arjantin ve Fransa, ev sahipliği yaptıkları turnuvalarda başarılı olarak kupaya kendi seyircileri önünde kazanmayı başardı.
1930'daki şampiyonaya sadece 4 Avrupa ülkesi katıldı. Final maçının hakemi sahada ceket ve kravatla yer aldı.
1938'de, Giuseppi Meazza'nın yarı finaldeki kritik penaltıyı kullanırken şortu düşse de atış gol oldu ve İtalya finalde Macaristan'ı 4-2 yenmeyi başardı.
1950'de, maçları çıplak ayakla oynama isteği reddedilen Hindistan şampiyonaya katılmadı.
1958'de, ilk kez Dünya Kupası finalleri bir televizyon kanalı tarafından yayınlandı.
1982'de takım sayısı 16'dan, 24'e çıkartıldı.
1982'de, Kuveyt takımının genel menajeri Şeyh El Sabah, Fransa'nın 4. golüne itiraz etmek için sahaya indi. Şeyh'in bu ilginç olayı sonrasında hakem golü iptal etti.
1986'da, Arjantinli oyuncu Maradona'nın İngiltere'ye elle attığı gol şampiyonaya damgasını vurdu.
1990'daki kupa mücadelesi, en az golün atıldığı finallere sahne oldu.
1994'te, Maradona doping nedeniyle kupadan ihraç edildi. Kendi kalesine gol atan ve takımının elenmesine neden olan Kolombiyalı Andres Escobar öldürüldü.
1994'te ilk kez şampiyon ülke, penaltıların ardından belirlendi.
1998'de takım sayısı 32 yükseltildi, Afrika ve Asya takımlarına daha fazla şans tanındı.
Şu ana kadar yapılan turnuvalarda en kısa sürede atılan gol rekoru Hakan Şükür'e ait. Hakan Şükür, Güney Kore-Japonya 2002 finallerindeki üçüncülük maçında ev sahibi Güney Kore'ye 11. saniyede gol atarak rekora adını yazdırdı.
Macar Laszlo Kiss, El Salvador'a karşı İspanya-82'de, 7 dakika içinde 3 gol atarak en hızlı ''hat-trick'' yapan oyuncu unvanını elde etti.
17 kez düzenlenen Dünya Kupası'nda, Güney Amerika ve Avrupa takımları toplam 187 kez karşılaştı. Karşılaşmalarda Güney Amerika 78, Avrupa 66 galibiyet alırken, 43 maç berabere tamamlandı.
Turnuvalarda en farklı galibiyeti İspanya-82'de El Salvador'u 10-1 yenen Macaristan elde etti.
En çok seyircinin geldiği maç, 1950 yılındaki Dünya Kupası'nda Brezilya ile Uruguay arasındaki final maçı oldu. Maracana Stadı'ndaki final karşılaşmasını 199 bin 854 kişi izledi.
İspanya-82 öncesinde hiçbir kupada 5'in üzerinde kırmızı kart gösterilmedi. İtalya-90 ile birlikte kırmızı kartlarda patlama yaşanırken, Fransa-98'deki finallerde toplam 22 kırmızı kart çıkartıldı.
Dünya Kupası tarihinde en gollü organizasyon 1954'te İsviçre'de düzenlendi. En az golün atıldığı organizasyona ise İtalya, 1990'da ev sahipliği yaptı.
KUPA TARİHİNE DAMGASINI VURAN OYUNCULAR
2010 Dünya Kupası, 11 Haziran-11 Temmuz 2010 tarihleri arasında Güney Afrika'da yapılacak.
1930'dan bu yana düzenlenen Dünya Kupası tarihinde, ülkelerine büyük katkı sağlayan ve oynadıkları futbolla milyonlarca futbolseverin sevgisini kazanan, adını futbol tarihine yazdıran futbolcuların listesi şöyle:
Andoni Zubizarreta: İspanya'nın en önemli kalecilerinden. 4 Dünya kupasında mücadele etti.
Andreas Brehme: Almanya'nın ünlü sol beki. 1990'da kupayı kazanan Almanya'nın kadrosunda yer aldı.
Berti Vogst: Almanya'nın ayakları yerden kesilmeyen savunma oyuncusu. 1974'te kupayı kaldıran ekibin değişmez oyuncusu.
Bobby Charlton: İngiltere futbol tarihinde adı büyük puntolarla yazılan oyuncu. 1966'da Dünya Kupası’nı kazanan ekipte yer aldı.
Bobby Moore: 1966'da kupayı kaldıran İngiltere Millî Takımı’nın savunma oyuncusu ve kaptanı.
Careca: Brezilya'nın 1980'lerdeki en önemli gol ayağı. Oynadığı 2 dünya kupasında 7 gol attı.
Carlos Valderrama: Kolombiya Millî Takımı’nın yaratıcılığıyla bilinen oyun kurucusu. 3 dünya kupasında takımının kaptanı oldu.
Daniel Passarella: 1978'de kupayı kazanan Arjantin ekibinin kaptanı, savunmanın bel kemiği.
Diego Maradona: Tüm zamanların en iyi futbolcularından biri. Dünya kupalarında 21 maça çıktı ve 1986'da kupayı neredeyse tek başına ülkesine kazandırdı.
Dino Zoff: İtalya'nın efsane kalecisi. Kaptanlığını yaptığı İtalya Millî Takımı ile 1982 yılında Dünya Kupası’nı kaldırdı ve kupayı kaldıran en yaşlı oyuncu olarak tarihe geçti.
Emilio Butragueno: İspanya'nın 1980'li yıllardaki en önemli golcülerinden biri.
Enzo Schifo: Belçika'nın gelmiş geçmiş en önemli futbolcularından biri. Yaratıcı futboluyla bilinen Schifo, 4 dünya kupasında oynadı.
Eusebio: Portekiz'in gelmiş geçmiş en önemli futbolcusu. 1966'daki Dünya Kupası'nda gol kralı oldu.
Ferenc Puşkaş: Gelmiş geçmiş en büyük oyunculardan biri. 1954'teki efsane Macar takımının kaptanı.
Franco Baresi: Son 15 yılın en önemli savunma oyuncularından biri. 1994'te final oynayan İtalyan Millî Takımı’nın bel kemiği.
Franz Beckenbauaer: Tüm zamanların en iyi savunma oyuncuları arasında yer alıyor. Almanya'ya 1974'te Dünya Kupası’nı kazandıran ekipte yer aldı.
Fritz Walter: 1954 yılında Dünya Kupası’nı kazanan Batı Almanya'nın orta sahasında oynadı ve takımın kaptanlığını yaptı.
Gabriel Batistuta: Arjantinli futbolcu, FIFA tarafından yaşayan en iyi 125 futbolcu arasında yer alıyor. Futbolcu, 56 gol ile Arjantin Millî Takımı’nda en fazla gol atan futbolcu unvanını elinde bulunduruyor.
Gaetano Scirea: İtalyan savunmasının centilmen oyuncusu. 1982'de Dünya Kupası’nı kazanan ekipte oynadı.
Garrincha: Brezilyalı kanat oyuncusu. Brezilya Millî Takımı’nın kupayı kazandığı 1958 ve 1962 yılı kadrolarında yer aldı.
Gary Lineker: İngiltere'nin modern futbol tarihindeki en büyük golcüsü. 1986'daki Dünya Kupası’nda 6 golle gol kralı oldu.
Geoff Hurst: İngiltere'nin kupayı kazandığı 1966 yılı kadrosunda yer aldı. Final maçında attığı 3 golle kupaya damgasını vurdu.
Gerd Müller: 14 golle dünya kupalarının en çok gol atan futbolcusu. Batı Almanya'nın kupayı kazanan 1974 yılı kadrosunda oynadı ve 1970'teki Dünya Kupası’nda 10 golle gol kralı oldu.
Gheorghe Hagi: Romanya'nın katıldığı 3 dünya kupasında kaptanlık bandını taktı. Dünyanın en büyük orta saha oyuncuları arasında yer alan futbolcu, 1990'lı yıllara damgasını vurdu.
Gordon Banks: Futbol tarihinin en büyük kalecilerinden biri. 1966'da kupayı kaldıran İngiltere'nin efsane kalecisi.
Grzegorz Lato: Polonya'nın üçüncü olduğu 1974 Dünya Kupası'nın en önemli isimlerinden biri. 7 golle kupanın gol kralı.
Giuseppe Bergomi: 1982 Dünya Kupası'nı müzesine götüren İtalya Millî Takımı’nın en genç üyesi. Kupayı 18 yaşındayken kaldıran savunma oyuncusu, genç yaşına rağmen takım arkadaşlarına güven aşıladı.
Giuseppe Meazza: İtalyan futbol yıldızı. 1934 ve 1938 yıllarında kupayı kazanan İtalya ekibinin en önemli üyesi.
Guillermo Stabile: İlk dünya kupasının 8 golle ilk gol kralı. Finalde kaybeden Arjantin ekibinin üyesi.
Hans Krankl: 1970'li yılların sonlarında Avrupa'nın en büyük futbolcusu olarak gösterilen Avusturyalı oyuncu.
Hector Scarone: 1930'daki Dünya Kupası’nı kazanan Uruguay takımının forvet oyuncusu.
Hristo Stoitchkov: 1994 Dünya Kupası’nda gol kralı olan Bulgar oyuncu.
Jairzinho: Brezilyalı kanat oyuncusu. 1970'te kupayı kaldıran rüya takımın üyesi.
Jan Ceulemans: Belçika'nın dünya futbol tarihine sağladığı en büyük isimlerden biri. 1980'li yıllarda Avrupa'nın en iyi orta saha oyuncuları arasında yer aldı.
Jan Tomaszewski: Polonyalı kaleci. Takımının 1974'te üçüncü olmasında büyük pay sahibi oldu.
Johan Crujff: Dünyaya, takım halinde hücum ve takım halinde savunma taktiğini tanıtan Hollanda Millî Takımı’nın oyun kurucusu ve kaptanı.
Johann Neeskens: Hollandalı orta saha oyuncusu. Sert şutlarıyla hatırlanan Neeskens, 1974 ve 1978 yıllarında final oynadı.
Juan Schiaffino: Etkili futboluyla Uruguay Millî Takımı’nın 1950'de kupayı kaldırmasında büyük pay sahibi olan oyuncu.
Juste Fontaine: Fransızların, 1958'deki Dünya Kupası’nda 13 gol atarak rekoru elinde bulunduran futbolcusu.
Jürgen Klinsmann: Almanya'nın katıldığı 3 dünya kupasında 11 gol attı. 1990 yılındaki Dünya Kupası’nı kazanan ekipte yer aldı.
Karl-Heinz Rummenigge: Beckenbauer döneminin ardından Almanya'nın tartışmasız en büyük oyuncusu. Dünya Kupası finalini iki kez kaybeden tek kaptan.
Lennart Skoglund: İsveç'in 1950'lerdeki mükemmel kanat oyuncusu. 1958 finalinde kaybeden ekipte oynadı.
Leonidas: Brezilya'nın en önemli futbolcularından biri. 1938'deki Dünya Kupası’nda 8 golle gol kralı oldu.
Lev Yaşin: Dünya futbol tarihinin en büyük kalecilerinden biri olarak gösteriliyor. SSCB adına 3 dünya kupasında mücadele etti.
Lothar Matthaus: Dünya kupalarında en çok forma giyen oyuncu. Batı Alman oyuncu, 1990'da kupayı kazanan ekibe kaptanlık yaptı.
Luigi Riva: İtalya Millî Takımı’nda tüm zamanların en gol atan oyuncusu. İkinci olan 1970'teki kadroda oynadı.
Luis Monti: Dünya kupalarında iki farklı millî takımla final oynayan tek futbolcu. 1930'da Arjantin formasıyla final oynayan futbolcu, 4 yıl sonra İtalya formasıyla kupa kaldırdı.
Mario Kempes: Arjantin'e 1978'de kupayı kazandıran oyuncu, kupanın gol kralı.
Michel Platini: Fransa futbol tarihinin en büyük oyuncularından biri. 1982 ve 1986 Dünya Kupalarında takımına kaptanlık yaptı.
Obdulio Varela: 1950'de Dünya Kupası’nı kazanan Uruguay takımının kaptanı.
Oscar Ruggeri: 1986'da kupayı kazanan Arjantin Millî Takımı’nda savunmanın bel kemiği.
Paolo Maldini: AC Milan ile İtalya Millî Futbol Takımı'nın efsaneleşmiş futbolcusu. İstikrarlı bir oyuncu olan Maldini 126 kez millî formayı giyerek rekor kırdı.
Paolo Rossi: 1982'deki dünya kupasının gol kralı. Ülkesinin kupayı kaldırmasına büyük katkı sağladı.
Paul Breitner: 1974'te şampiyon olan Almanya savunmasının ve daha sonra orta sahanın en önemli ismi.
Pele: Dünya Kupası’nı 3 kez kaldıran tek isim. Oynadığı 4 Dünya Kupası’nda 12 gol attı.
Rob Rensenbrink: Hollandalı golcü, penaltı uzmanı. 1974 ve 1978'de ikinci olan ekibin gol ayağı.
Roberto Baggio: İtalya'nın, 1990'lı yıllarda futbola kazandırdığı isim.
Roberto Rivelino: Brezilya Millî Takımı’nın 1970'teki hücum gücünün önemli isimlerinden. Aynı yıl kupayı kaldıran ekipte yer aldı.
Roger Milla: Kamerun'u üst seviyeye taşıyan oyuncu. 3 defa Dünya Kupası’nda oynadı.
Romario: Brezilyalı futbolcu, 1987-2005 yılları arasında 70 kez Brezilya Millî Futbol Takımı formasını giydi. Bu maçlarda 55 gol attı. 1994 Dünya Kupası'nı ülkesinin kazanmasında büyük rol oynadı.
Rudi Völler: Almanya'nın 1980 ve 90'lı yıllardaki gol ayağı. 1990'da Dünya Kupası’nı kazanan Alman ekibinde mücadele etti.
Ruud Krol: Hollandalı savunma oyuncusu. Toplu hücum ve toplu savunma ekolünü yayan ekibin üyesi.
Sandor Kocsis: Macaristan'ın gol makinesi. Ülkesinin ikinci olduğu 1954'teki Dünya Kupası’nın gol kralı.
Sepp Maier: Almanya'nın efsanevi kalecisi. 1970'li yıllara damgasını vuran Maier, 1974'te kupayı kazanan Alman ekibinde yer aldı.
Socrates: Brezilya'nın unutulmayacak oyuncularından biri. 1982'deki rüya takımın orta saha oyuncusu ve kaptanı. Teofilio
Cubillas: Peru'nun efsane golcüsü. Dünya kupalarında 10 gol attı. Thomas N'Kono: Afrika'nın gelmiş geçmiş en büyük kalecisi. Kamerun'un 1990'daki unutulmaz kadrosunun üyesi.
Ubaldo Fillol: Güney Amerika’nın futbol tarihindeki en iyi kalecisi. Arjantin'in 1978'de kupayı kazanmasında büyük rol oynadı.
Uwe Seeler: Pele haricinde, 4 farklı dünya kupasında gol atan tek isim. Alman Millî Takımı ile 3 kez yarı finale çıktı.
Wolfgang Overath: Almanya Millî Takımı’nın dinamosu. Sol ayağını çok iyi kullanabilen oyuncu, 1974'te kupayı kaldıran ekibin en önemli üyelerinden biriydi.
Zbigniew Boniek: 1980'lerin en büyük yıldızlarından biri. Polonya'nın 1982'de kazandığı üçüncülükte büyük bir payı var.
Zico: Brezilya'da Pele'den sonra en büyük futbolcu olarak kabul ediliyor. 3 Dünya Kupası’nda oynadı, ancak hiçbir zaman final yüzü göremedi.
Zinedine Yazid Zidane: Zizou lakabıyla tanınan Cezayir asıllı futbolcu, Fransa futbol tarihine adını altın harflerle yazdırdı. Dünya genelinde birçok gencin örnek aldığı futbolcu; 1998, 2000 ve 2003 yıllarında FIFA tarafından yılın oyuncusu seçildi.
Orta sahada, oyun kurucu olarak oynayan Fransız futbolcu, Real Madrid ve Juventus FC gibi prestijli Avrupa kulüplerinde oynadı ve bu kulüplerle çok sayıda yerel ve uluslararası kupa kazandı.
-DÜNYA KUPALARI TARİHİNDE MEVKİLERİNE GÖRE EN İYİ İLK 11'LER: HÜCUMA DÖNÜK ORTA SAHA OYUNCULARI
Dünya kupaları tarihinin, orta sahada topu kullanma yetenekleri ve forvet oyuncularına verdikleri destekle, elde edilen zaferlerde büyük pay sahibi olan en iyi 11 oyuncu şöyle:
Zizinho (Brezilya) Pele'nin çocukluktaki idolü olan Zizinho, Brezilya'nın 1950'deki kadrosunda yer aldı ve turnuvayı iki golle tamamladı. Topla aniden süratlenebilen, başarılı pas yüzdesi yüksek ve her iki ayağıyla da şut atabilen bir oyuncu olarak dikkati çeken Zizinho, takımının 1950'de finale yükselmesinde baş rolü üstlendi.
Millî takım formasını 53 kez giyen ve 30 gol atan Zizinho, 1954 ve 1958'deki dünya kupalarına, millî takıma son dakikada çağrıldığı için katılmamıştı.
Pele, Zizinho ile açıklamasında, ''Gördüğüm en iyi oyuncu. Orta sahada ve hücumda oynayabilen, hem ayağı, hem de kafasıyla gol atabilen, adam tutabilen bir oyuncu'' diye konuşmuştu.
Bobby Charlton (İngiltere)
İngiltere teknik direktörü Alf Ramsey, 1966'da zafere ulaşan millî takımı, Charlton'ı merkez alarak oluşturdu.
Uzun bir dönem, dünya genelindeki en ünlü İngiliz futbolcu olarak kendisini kabul ettiren Charlton, futbol kariyerine sağ iç olarak başladı. Ancak zamanla, 4-1-3-2 dizilişindeki İngiltere Millî Takımı’nda, forvet oyuncularının arkasında, hücuma yönelik orta saha oyuncusu olarak kendisini kabul ettirdi.
Avrupa'da Yılın Futbolcusu Ödülü’nü alan oyuncu, İngiltere'nin 1958, 1962 ve 1970 kadrolarında da yer aldı.
Sandro Mazzola (İtalya)
Orta sahanın sağında ve santrfor hattında oynayabilen futbolcu, Tanrı vergisi yaratıcılığı, hücuma yönelik orta saha oyuncusu olarak oyunu yönlendirmesine izin veren yeteneği ve topla bütün halinde hareket etmedeki ustalığı ile hatırlanıyor.
İtalya'nın, 1968'deki Avrupa Şampiyonası'ndaki başarısında büyük pay sahibi olan Mazzola, 1970 Dünya Kupası'nda, teknik direktör Ferrucio Valcareggi'nin kararı doğrultusunda, final müsabakası hariç her maçta sadece ilk devre oynadı ve ikinci 45 dakikada yerini Gianni Rivera'ya bıraktı. 1974'teki İtalya Millî Takımı’nda ise Mazzola ve Rivera beraber oynadı, ancak 30'lu yaşlarda olan her iki futbolcu da iyi bir performans sergileyemedi.
Zico (Brezilya)
Gözlem yeteneği, son vuruşlardaki ustalığı ve topa hakimiyeti neticesinde kendisine ''Beyaz Pele'' lakabı yakıştırılan Zico, adını ilk kez, sakatlık problemleriyle boğuştuğu, takımın taktik anlayışına ters düştüğü 1978'deki Dünya Kupası'yla duyurdu. 1982'de kariyerinin üst seviyelerine çıkan ve oynadığı futbolla, FIFA'nın yıldızlar karmasına seçilen Zico, 1986'daki Brezilya kadrosuna da dahil edildi. O dönem 33 yaşında olan Zico, ilk tur maçlarında yedek kaldı, Fransa ile oynanan çeyrek final karşılaşmasında penaltı kaçırarak kariyerinin en kötü anını yaşadı.
Michel Platini (Fransa)
Oyun kurucu pozisyonunda 1980'lerin rakipsiz futbolcusu olan Platini son vuruşlardaki ustalığıyla da hatırlanıyor. Millî takımının formasıyla 72 maçta 41 gol atan Platini, 1978, 1982 ve 1986 olmak üzere 3 dünya kupasında boy gösterdi. 1983, 1984 ve 1985'te Avrupa'da yılın futbolcusu seçilen Platini, ülkesinde de yüzyıla damgasını vuran futbolcu unvanına layık görüldü.
Socrates (Brezilya)
Olağanüstü bir futbol zekâsına sahip olan futbolcu, 25 yaşına kadar millî takım formasını giymedi, 3 yıl sonra ise 1982 Dünya Kupası'nda Brezilya'nın kaptanı olarak sahaya çıktı. Günde 1 paket sigara içtiği söylenen ve durduğu yerden kullandığı penaltı atışlarını üst köşeye göndermesiyle hatırlanan futbolcu, 2004 yılında, 50 yaşındayken futbola geri döndü ve kısa bir süre için Garford Town'ın formasını giydi.
Enzo Scifo (Belçika)
Belçika formasıyla 4 dünya kupası gören Schifo, ülkesinin yetiştirdiği en büyük futbolcu olarak kabul ediliyor. Avrupa'nın büyük kulüplerinde oynayan, ancak en iyi performansını millî takımla gösteren Schifo, Belçika'nın 1986'da yarı finale çıkmasında büyük rol oynadı.
Gheorghe Hagi (Romanya)
Romanya Millî Takımı’nın formasını 125 kez giyen ve 35 golle ülkesi adına en çok gol atan futbolcu unvanına sahip olan Hagi, ülkesinin dünya kupalarında ilk kez ikinci tura çıkmasını sağladı.
Romanya'nın gelmiş geçmiş en iyi futbolcusu olarak görülen Hagi, 1990, 1994 ve 1998'deki dünya kupalarında takımıyla birlikte ikinci tura çıkma başarısını gösterdi. Hagi'li Romanya, dünya kupalarındaki altın çağını 1994'te yaşadı ve Romanya bu organizasyonda çeyrek finale kadar yükseldi.
Takımdaki öneminin farkında olan Hagi, Champions League dergisine 2001'de verdiği demeçte, 10 numaralı formayı giyen oyuncunun özellikli olması gerektiğini, herhangi bir takımın 10 numarasız kazanamayacağını söylemişti.
Zinedine Zidane (Fransa)
Hem Fransa'nın, hem de dünyanın en iyi orta saha oyuncuları arasında sayılan Zidane, millî takım formasıyla 3 dünya kupasına katıldı. 1998'de takımıyla birlikte finale kalan ve Brezilya ile oynanan şampiyonluk maçında 2 gol atan Zidane, sakatlığı nedeniyle 2002'de oynayamadı. Millî takımdan emekli olan Zidane, teknik direktör Raymond Domenech tarafından ikna edildi ve 2006'daki Dünya Kupası'na katıldı. Fransa'nın finale yükseldiği turnuvada Zidane, İtalya ile oynanan bu maçta Marco Materazzi'nin göğsüne kafa attı ve futbol kariyerini, hafızalardan silinmeyecek bu hareketle noktaladı.
Pierre Littbarski (Batı Almanya)
2006'da verdiği demeçte, ''Hayatımın en mutsuz anlarını 1982 ve 1986'daki finallerde yaşadım'' diyen Littbarski, en mutlu gününü ise Dünya Kupası'nı kaldırdıkları 8 Temmuz 1990'da yaşadı.
1982'de dünya kupasını kaldıran Alman ekibinde yer alan ve takımıyla birlikte aynı başarıyı 1990'da da tekrarlayan Littbarski, maçı tek başına kazandırabilen oyuncular arasında yer alıyor.
Rivaldo (Brezilya)
Top ayağına geldiğinde nefeslerin tutulmasına neden olan futbolcu, millî takımının formasını giydiği 74 maçta 34 gol attı. 1998'deki Dünya Kupası'nda 3 gol atan Rivaldo, kupayı kaldırdıkları 2002 yılındaki turnuvanın yıldızı oldu. FIFA'nın yıldızlar karmasında yer alan Rivaldo, bu turnuvadaki ilk maçında, kendisine gelen toptan sonra yere yatmış ve Hakan Ünsal'ın haksız yere oyundan atılmasına neden olmuştu. (ÇAĞ-MTE)
-DÜNYA KUPASI MASKOTLARINDA BAŞROL HAYVANLARIN…
FIFA DÜNYA KUPALARI İÇİN 1966 YILINDAN BU YANA TASARLANAN RESMİ MASKOTLARDA, GENELLİKLE ASLAN, KÖPEK, HOROZ VE LEOPAR GİBİ HAYVAN FİGÜRLERİ TERCİH EDİLDİ.
-2010 DÜNYA KUPASI'NIN RESMİ MASKOTU ''ZAKUMİ'' DE YEŞİL ''SAÇLI'' BİR AFRİKA LEOPARI
Uluslararası Futbol Federasyonları Birliği (FIFA) tarafından, 4 yılda bir düzenlenen dünya kupalarının resmi maskotlarında, genellikle aslan, köpek, horoz ve leopar gibi hayvan figürleri tercih edildi. 2010 Dünya Kupası'nın maskotu da yeşil ''saçlı'' Afrika leoparı, ''Zakumi'' oldu.
FIFA tarafından ilk kez 1930 yılında Uruguay'da düzenlenen, o tarihten sonra da, 2. Dünya Savaşı nedeniyle yapılamayan 1942 ve 1946 yılları hariç olmak üzere, 4 yılda bir gerçekleştirilen FIFA Dünya Kupası için ilk resmi maskot, 1966 yılında oluşturuldu.
İngiltere 1966 için belirlenen maskot, ''World Cup Willie'' adlı bir aslandı.
ABD 1994'ün maskotu, ''Striker (forvet)'' adlı sevimli bir köpek olurken, Fransa 1998'in maskotu ''Footix'' isimli, kırmızı ibikli bir horozdu.
Almanya 2006'nın maskotu da ''Goleo VI'' adlı, bir başka aslan oldu.
ZAKUMİ
2010 yılında, Güney Afrika'da düzenlenecek 19. Dünya Kupası finallerinin resmi maskotu ise ''futbol sahasında kamufle olmak amacıyla saçlarını yeşile boyayan'', maceraperest Afrika leoparı ''Zakumi'' oldu.
''Kendine olan güveni, onuru, misafirperverliği, sosyalliği ve sıcakkanlılığı'' ile Güney Afrika ve tüm kıtayı temsil eden Zakumi, neşesi, maceraperestliği ve açıkgözlülüğü ile dikkati çekiyor.
İçgüdüleri ve sezgilerine güvenen Zakumi, hareketi seviyor, avare avare dolaşırken, insanlara takılmaktan zevk alıyor.
İnsancıl Zakumi, arkadaş çevresini genişletmeye özen gösterirken, iletişim kurmanın yolunun futboldan geçtiğini biliyor.
Sahalarda kamufle olmak için ''saçlarını'' yeşile boyayan sevimli leopar, lisan sorununu kafasına takmıyor ve insanları futbol oynamaya çağırıyor.
Bu sevimli maskotun adı, Güney Afrika'nın uluslararası plaka işareti olan ''ZA'' ile 2010 yılına atıfta bulunmak amacıyla, birçok yerli dilinde ''10'' anlamına gelen ''KUMİ'' ifadelerinin yan yana getirilmesiyle oluştu.
Zakumi'ye verilen misyon, 19. Dünya Kupası'nı, dünyanın dört bir yanından gelen binlerce futbolsever için eğlenceli, unutulmaz, dev bir partiye çevirmek oldu.
''WILLIE'', 'STRIKER'', ''FOOTIX'' VE ''GOLEO VI''
İngiltere 1966 için tasarlanan ''World Cup Willie'', kupa tarihinin ilk maskotu oldu. Uzun yeleli Willie, İngiltere bayrağından yapılmış, üzerinde ''Dünya Kupası'' yazan bir forma giyiyordu.
ABD 1994'ün maskotu da Willie gibi bir hayvandı. Çizgi film karakterlerini andıran bir köpek olan Striker, ABD bayrağının renklerini taşıyan ve üzerinde ''ABD 1994'' yazılı forma giyiyor ve futbol topuna sol ayağını dayayarak, poz veriyordu.
Fransa 1998'de de hayvan maskotlar geleneği devam etti. Kırmızı ibikli, sarı gagalı ve mavi tüylü horoz Footix, sağ elinde tuttuğu futbol topuyla gülümsüyordu.
Almanya 2006'nın maskotu Goleo VI da tıpkı Willie gibi bir aslandı. Elinde konuşan topu ''Pille'' ile dolaşan Goleo, tıpkı 1950 ve 1970'lerde Almanya Millî Takımı’nın giydiği gibi yakası ve kol kenarları siyah, forma numarası 06 olan, beyaz tişört ile siyah krampon giyiyordu.
DİĞER MASKOTLAR
Dünya Kupası'nda kullanılan diğer maskotlar, Meksika 1970’de kafasında Meksika şapkasıyla Juanito adlı bir çocuk, Batı Almanya 1974'te Tip ve Tap adlı Alman kardeşler, Arjantin 1978'de küçük futbolcu Gauchito olurken, 1982 İspanya'nın maskotu, Naranjito isimli, gülümseyen bir portakal oldu.
Meksika 1986'nın maskotu ise Meksika mutfağının vazgeçilmezlerinden, acı biber Pique idi. Bu sevimli biberin elinde bir top, kafasında da boyundan büyük bir Meksika şapkası bulunuyordu.
1990 İtalya'nın maskotu ''Ciao'' ise kafası toptan, vücudu İtalya bayrağının rengindeki küplerden yapılmış bir insan figürüydü.
Kore-Japonya 2002'nin maskotu ise turuncu, mor ve mavi renkli 3 yaratıktı. Turuncu Ato antrenör, mavi Nik ve mor Kaz da oyuncu idiler.
-DÜNYA KUPALARI TARİHİNDE MEVKİLERİNE GÖRE EN İYİ İLK 11'LER: KALECİLER
Futbolda en büyük uluslararası organizasyon olan Dünya Kupası, 11 Haziran-11 Temmuz 2010 tarihleri Güney Afrika'da yapılacak. Dünya kupaları tarihinde, elde edilen zaferlerde forvet oyuncularının gölgesinde kalan kalecilerden oluşan en iyi ilk 11'ler şöyle:
Ricardo Zamora (İspanya) Hem Barcelona'nın, hem de Real Madrid'in efsanevi oyuncusu Zamora, Dünya Kupaları'nda her ne kadar fazla forma giyme şansı bulamasa da oynadığı maçlarla adını uluslararası futbol tarihine yazdırmayı başardı.
Zamora, İspanya'nın Dünya kupalarında ilk kez boy gösterdiği 1934'teki organizasyonda, takımının ilk 8’e kalmasını sağladı. Bu turnuvanın galibi ev sahibi İtalya ile oynanan çeyrek final maçında mükemmel bir oyun çıkartan Zamora, 1-1 biten maçta sakatlandı ve ikinci maçta oynayamadı. Zamora, sahada veya özel hayatında her zaman gündemde olan bir karakter oldu. 1920 Olimpiyatları'nda rakibine yumruk atan futbolcu, vergi ve sigara kaçakçılığıyla suçlanmıştı.
Lev Yaşin (Sovyetler Birliği) 1960'lı yıllarda, savunmayı gol çizgisinden organize ederek futbolda devrim yaratan ''Altın Top'' ödüllü Lev Yaşin'in kariyeri boyunca 150 penaltı atışı kurtardığı söyleniyor. Eusebio tarafından, ''Yüzyılın emsali olmayan kalecisi'' olarak nitelenen Yaşin; uzun boyu, atletik yapısı ve müthiş refleksleriyle, birçok otorite tarafından halen gelmiş geçmiş en iyi kaleci olarak yorumlanıyor.
Gordon Banks (İngiltere) Gordon Banks, 1966 Dünya Kupası'nı kazanan İngiltere'nin en önemli ve en çok katkı sağlayan futbolcuları arasındaydı. Ancak Banks, 1966'daki performansıyla değil, Brezilya'ya karşı 1970 yılında oynanan maçtaki müthiş kurtarışıyla hatırlanıyor. Banks'in, Pele'nin kafayla kale direğinin hemen dibine gönderdiği şutu kornere çelişi, dünya kupalarının gelmiş geçmiş en iyi kurtarışı olarak halen hatırlanıyor.
Dino Zoff (İtalya) Dünya Kupası’nı kazanan en yaşlı futbolcu unvanına sahip Zoff, 1982'de İtalya'ya gittiğinde 40 yaşındaydı. Paolo Rissi tarafından, Dünya Kupası kadrosundaki en önemli oyuncu olarak görülen Zoff, 1970'li yıllarda, 1142 dakika boyunca gol yemeyerek uluslararası bir rekora imza attı. Zoff, Paolo Maldini'den sonra Seria A'da en çok forma giyen ikinci futbolcu unvanına da sahip.
Sepp Maier (Batı Almanya) Çevikliği nedeniyle kendisine ''kedi'' lakabı takılan Maier, 1974 yılında şampiyonluğu kazanan kadro dahil, 4 Dünya Kupası organizasyonunda ülkesini temsil etti. Genel olarak ciddi yapısı ve saha içindeki profesyonelliğiyle bilinen, ancak garipsenebilecek davranışları da bulunan kaleci, kulüp bazında kariyerinin büyük bölümünü Bayern Münih'te geçirdi. Ubaldo Fillol (Arjantin) Arjantin'in, 1978'deki dünya kupası zaferinde çok büyük rolü bulunan Fillol'un, kariyerindeki en iyi performansı, Hollanda ile oynanan final maçında sergilediği söylenir. Olağanüstü kurtarışlara imza atan, ancak aynı zamanda kolay gol yeme lüksünü kendisinde gören kaleci, dünya kupalarına takımıyla birlikte 3 kez katıldı ve ülkesinin formasını 58 kez giydi.
Jean-Marie Pfaff (Belçika) Pfaff, Belçika'yı, 1980 yılındaki Avrupa Şampiyonası'nda finale taşıyan futbolcu olarak kabul ediliyor. Belçika'nın yarı finale çıktığı 1986'daki Dünya Kupası'nda sadece Diego Maradona'ya boyun eğen kaleci sempatik tavırlarıyla hatırlanıyor ve çok sevildiği ülkesinde adını ''De Pfaffs'' adlı televizyon programıyla duyurmaya devam ediyor.
Rinat Dasayev (Sovyetler Birliği) “Demir Perde” lakaplı Dasayev, Yaşin'in veliahtı olarak kabul ediliyor. 1982'deki SSCB kadrosunun önemli isimlerinden biri olan Dasayev, bu yılki organizasyonda, özellikle İskoçya maçında yaptığı kurtarışla hatırlanıyor. Dasayev, ülkesinin 1986 ve 1990 dünya kupaları kadrosunda da yer almıştı.
Sergio Goycochea (Arjantin) 1990 Dünya Kupası’nda takım arkadaşı Diego Maradona'nın gölgesinde kalan Goycochea, Nery Pumpido'nun yedeği olarak geldiği turnuvada yaptığı kurtarışlarla ülkesine kahraman olarak döndü.
Oynadığı 6 maçta sadece 3 gol yiyen El Goyco, hem Yugoslavya ile oynanan çeyrek final, hem de İtalya ile oynanan yarı final maçlarında yaptığı penaltı kurtarışlarıyla adını futbol tarihine yazdırdı.
Oliver Kahn (Almanya) 2002 Dünya Kupası'ndan sonra ''Altın Top'' ile ödüllendirilen kaleci, final maçında Brezilyalı oyunculara uzun süre geçit vermedi, ancak yaptığı bir hatayla rakip takımın evine kupayla dönmesine olanak sağladı. Futbolcu, her ne kadar bu hatayla hatırlansa da ülkesinin futbol tarihine adını altın harflerle yazdırmayı bildi. Altın Top ödüllü tek kaleci olan Kahn, Almanya'da 8 lig şampiyonluğu, bir Şampiyonlar Ligi Şampiyonluğu ve bir Avrupa Şampiyonluğu gördü.
Gianluigi Buffon (İtalya) Herhangi bir zayıf noktası bulunmayan Buffon, kariyerindeki en büyük başarısını, ülkesinin şampiyon olduğu 2006 Dünya Kupası'nda yaşadı. 2006'da, 453 dakika boyunca gol yememe başarısını gösteren Buffon, formasını giydiği Juventus ile birlikte de 4 Seri- A şampiyonluğu ve bir UEFA kupası kazandı.
-İLK KART UYGULAMASI 1970'TE BAŞLADI.
-FUTBOLA SARI VE KIRMIZI KART UYGULAMASINI GETİREN ASTON, TRAFİK LAMBASINDAN ESİNLENDİ.
-İLK KIRMIZI KARTI DOĞAN BABACAN, 1974'TE GÖSTERDİ.
-İLK OYUNCU DEĞİŞİKLİĞİ 1970'TE YAPILDI.
Dünya Kupalarında sarı ve kırmızı kart uygulamasına ilk olarak 1970'te Meksika'da düzenlenen kupada başlandı.
Futbola birçok yenilik getiren ve futbolun modernleşmesine büyük katkıda bulunan İngiliz Hakem Ken Aston, bu kart uygulamasının yaratıcısı olarak görülüyor.
2001'de 86 yaşında ölen Aston, özellikle 1962'de Dünya Kupası'nda Şili ve İtalya arasında yapılan ve ''Santiago Muharebesi'' olarak nitelendirilen maçı yönetmesiyle hatırlanıyor.
2-0 Şili'nin kazandığı ve aşırı sert geçen maçta 2 İtalyan oyuncuyu oyundan atan Ken Aston, aşil tendonundaki sakatlık nedeniyle bir daha Dünya Kupası’nda maç yönetmemiş, ancak Uluslararası Futbol Federasyonları Birliği (FIFA) tarafından dünya kupalarında görev yapan Hakem Komisyonu'nun başına getirilmiş, 4 yıl bu komisyona başkanlık yapmıştı.
KART UYGULAMASI
Sarı ve kırmızı kart uygulaması, 1966'da İngiltere ve Arjantin arasında oynanan Dünya Kupası maçındaki bir olayla doğdu. O dönemde kart uygulaması olmadığı için hakemler futbolcuları sözle uyarıyor, oyundan atıldıklarında da dışarı çıkmalarını söylüyordu.
Maçta Alman Hakem Rudolf Kreitlein tarafından uyarılan İngiliz Jack Charlton, sarı kart yerine geçen bu uyarıyı aldığını gazetelerden öğrendi ve doğrulatmak için Hakem Komisyonu Başkanı Aston'u aradı.
Wembley Stadı'ndan aracıyla ayrılan Aston, Jack Charlton'ın neden kafasının karıştığını ve buna nasıl çözüm bulunabileceğini düşünürken kırmızı ışıkta durdu. Aston, trafik ışıklarının sarıdan kırmızıya geçişini görünce aklına bunun oyuncular için de kullanılabileceği geldi. Aston'ın aradığı çözüm buydu. Sarı, ''Dikkat et ve sakin ol''; kırmızı, ''Dur, artık oyunda değilsin'' anlamına gelecekti. Aston, böylece özellikle maçı tribünden ya da televizyondan izleyen seyircilerin oyuncuya yapılan uyarı hakkında rahat bilgi alacaklarını düşündü.
FIFA, bu öneriyi kabul etti ve kart kuralı ilk kez 1970'te düzenlenen
Dünya Kupası'nda uygulandı, daha sonra da tüm dünyada yürürlüğe konuldu.
İLK KIRMIZI KART DOĞAN BABACAN'DAN
1970 Dünya Kupası'nda 33 oyuncu sarı kart gördü, ancak hiçbir oyuncu kırmızı kart görmedi.
1974'te Almanya'daki finallerde Batı Almanya-Şili arasında oynanan açılış maçını yöneten Doğan Babacan, 67. dakikada Şilili Calos Caszely'yi kırmızı kartla oyundan atarak, kupalardaki ilk kırmızı kartı gösteren hakem oldu.
13. dakikada sarı kart gören Caszely, kırmızı kartı Berti Vogts'a yaptığı faul nedeniyle gördü. Maçı 1-0 Batı Almanya kazandı.
ASTON'UN GETİRDİĞİ DİĞER YENİLİKLER
İngiliz Aston'ın modern futbola getirdiği yenilikler, sarı ve kırmızı kart uygulamasıyla sınırlı değil. 1966'da hakemin maçı yönetemeyecek duruma gelmesi ihtimaline karşı sahada yedek bir hakem bulundurulması gerektiğini söyleyen Aston'ın bu önerisi de yıllar sonra 4. hakem uygulamasıyla yürürlüğe konuldu.
Futbol topunun basıncının net olarak kurallar kitabına sokulmasını da Aston sağladı.
Aston, 1974'te oyuna giren ve oyundan çıkan oyuncuların numaralarının tabelalarla gösterilmesi ve oyuncularla seyircilerin kimin değiştiğini daha rahat anlamasını sağlayan kuralı da futbola getiren kişi oldu.
İLK OYUNCU DEĞİŞİKLİĞİ
Sarı ve kırmızı kartın ilk kez uygulamaya sokulduğu kupa olmasının yanı sıra, 1970 Dünya Kupası ilk oyuncu değişikliğinin yapıldığı kupa oldu. O dönemde maçlarda takımların iki oyuncu değiştirilmesine izin verildi. SSCB oyuncu değişikliği yapan ilk takım oldu. Meksika ile SSCB arasında oynanan maçta, devre arasında Sovyet takımından Viktor Serebryanikov oyundan alındı, yerine Anatoliy Puzach girdi.
-KUPA TARİHİNDE EN ÇOK BOY GÖSTEREN ÜLKE VE OYUNCULAR, İLGİNÇ İSTATİSTİKLER…
TURNUVAYA EN ÇOK KATILAN FUTBOLCULAR
Lothar Matthäus (Almanya) 5 (1982, 86, 90, 94, 98)
Antonio Carbajal (Meksika) 5 (1950, 54, 58, 62, 66)
Uwe Seeler (Almanya) 4 (1958, 62, 66, 70)
Wladislav Zmuda (Polonya) 4 (1974, 78, 82, 86)
Karl-Heinz Schnellinger (Almanya) 4 (1958, 62, 66, 70)
Pele (Brezilya) 4 (1958, 62, 66, 70)
Djalma Santos (Brezilya) 4 (1954, 58, 62, 66)
Gianni Rivera (İtalya) 4 (1962, 66, 70, 74)
Pedro Rocha (Uruguay) 4 (1962, 66, 70, 74)
Diego Maradona (Arjantin) 4 (1982, 86, 90, 94)
Giuseppe Bergomi (İtalya) 4 (1982, 86, 90, 98)
Andoni Zubizarreta (İspanya) 4 (1986, 90, 94, 98)
Enzo Scifo (Belçika) 4 (1986, 90, 94, 98)
Frankie van der Elst (Belçika) 4 (1986, 90, 94, 98)
Paolo Maldini (İtalya) 4 (1990, 94, 98, 02)
Cafu (Brezilya) 4 (1994, 98, 02, 06)
Sami Al-Jaber (Suudi Arabistan) 4 (1994, 98, 02, 06)
Resimlerin Görüntülenmesine İzin Verilmiyor.
Üye Ol ya da
Giriş YapDÜNYA KUPALARINDA BOY GÖSTEREN ÜLKE VE OYUNCULARLA İLGİLİ İLKLER VE REKORLAR
Dünya kupaları tarihinde oynayan en yaşlı futbolcu: 42 yaşını 39 gün geçen Kamerunlu Roger Milla.
Dünya kupaları tarihinde oynayan en genç futbolcu: Kuzey İrlandalı Norman Whiteside. Whiteside, 1982'de Yugoslavya maçına çıktığında sadece 17 yaşındaydı.
Kupa tarihinde birden çok ülkenin formasını giyenler:
Luis Monti (Arjantin 1930 ve İtalya 1934), Ferenc Puşkaş (Macaristan 1954 ve İspanya 1962), Jose Santamaria (Uruguay 1954 ve İspanya 1962), Mazola (Brezilya 1958 ve İtalya 1962), Robert Prosineçki - Robert Jarni (Yugoslavya 1990 ve Hırvatistan 1998) En kısa Dünya Kupası kariyeri: Tunuslu Khemais Labidi (1978 - Meksika'ya karşı 2 dakika), Arjantinli Marcelo Trobbiani (1986 - Batı Almanya'ya karşı 2 dakika)
İlk oyuncu değişikliği: Anatoli Pusatch (SSCB - 1970'deki Meksika maçında oyuna sonradan girdi. Dünya kupalarında 1970 yılına kadar yedek oyuncu kullanılmıyordu)
En erken oyuncu değişikliği: 1998'de İtalyan Millî Takımı Alessandro Nesta'yı Giuseppe Bergomi ile, 2006'da İngiltere Michael Owen'ı Peter Crouch ile 4. dakikada değiştirdi.
En yaşlı hakem: İngiliz Hakem George Reader. Reader, 1950'deki Brezilya-Uruguay finalini yönettiğinde 53 yaşını 236 gün geçmişti.
En genç teknik direktör: Arjantin Millî Takımı’nın teknik direktörü Juan Jose Tramutola. 1930'daki Arjantin Millî Takımı’nın başına getirilen Tramutola, 27 yaşındaydı.
En yaşlı teknik direktör: 70 yaşındaki Fransa teknik direktörü Gaston Barreau.