1. Mükemmelliyetçilik
İnsanın doğal sınırını tanımazlar. Hiçbir kusura tahammülleri yoktur. Yaptıklarını
en mükemmel şekilde yapmak ve herkesten daha çok başarılı olmak için
çırpınırlar. Hiçbir zaman tatmin olmazlar. Her şeyde kusur bulurlar. Sürekli
başkalarıyla yarışırlar.Yaptıkları işin sürecinden zevk almayı bilmez, sadece
sonuca bakarlar.
2. Sürekli Denetçilik
Her koşulda çevresindekilerin davranışını denetlemeye çalışırlar. Bunu yaptıkları
ölçüde kendini güçlü ve emniyette hissederler. Bu nedenle “kudret” kazanma
peşindedirler.
3. Şiddetli Öfke
Öfke kişiyi iki biçimde korur:
a) Başkalarının kendine yaklaşmasını önler.
b) Kendi utanç duygusunu başkalarına aktarır. Bu tür insanlar sürekli olumsuzdur.
4. Kibir ve Gurur
Kibir bir kişinin diğerini rencide edecek derecede kendini önemli görmesidir.
Kibir ve gurur maskesini takan kişi, bir süre sonra nasıl bir kimse olduğunu
kendisi de fark etmez. Özellikle başarı kibiri tam anlamıyla bir hastalıktır. Başarı
kibiri hastalığına yakalanan işletmeler uzun süre ayakta kalamaz.
5. Eleştirme ve Suçlama
Bir insanı belirli bir davranıştan dolayı eleştirme ve suçlamaya başlayan kişi
kendi utanç duygusunu eleştirdiği kişiye yükler.
6. Yargılayıcılık
Mükemmelliyetçiliğin bir koludur. Yargılayan bir kişi kendini diğerlerinden üstün
bir yere koyar. Bir kişiyi ahlaksızlıkla itham etmek çok ağır bir suçlamadır, bu
kadar ağır bir suçlamayı psikolojik bakımdan sağlıklı insanlar yapamaz.
7. Hor/Aşağılık Görme
Aşağılık görülen kişiye hiç değer verilmez. Onun öz benliği tamamen reddedilir.
Ses tonu, davranış biçimi, beden dili yada sözel yolla ifade edilir.
8. Koruması Altına Almak:
Mevki, yaş yada kudret bakımından yüksek olan birinin, kendinden daha düşük
düzeydeki birini, o kişinin iznini almadan koruması altına alması ve onun namına
kararlar almaya başlaması, bu kişi üzerinde olumsuz etki yapar.
9. Sürekli Yardım Edenler
Bazı insanlar kendilerini o kadar değersiz görürler ki, başkalarına sürekli yardım
etmekle ancak bir değer kazanmaya çalışırlar. Esasında yardım etmeye çalıştıkları
kişi kendileridir.
10. Başkalarına Sürekli Hoş Görünenler
Kendi öz benliği ile temas etmek istemeyen kişiler herkese, her yerde her zaman
“hoş görünmeye” ve “hoş davranmaya” çalışırlar.
a) Sürekli hoş davranan, sahte bir dostluk yaratarak, kimsenin kendini
üzecek dürüstçe bir söz söylemesine fırsat vermezler. Bu ilişkide
dürüstçe etkileşim olamaz.
b) Sürekli hoş davranan başkalarına açık, dürüst ve samimi “söz” söyleyemez,
sürekli hoş yüzeysel ve sahtedir. Bu tür kişilere kızmak isteyenler “Ben nasıl oluyor
da böyle bir insana kızıyorum?” diyerek kendilerinden utanırlar.
c) Bu tür kişilerle gerçek ilişkiler kurulamadığından karşı taraf düş kırıklığına uğrar.
11. Haset/Kıskançlık Duymak
Başkalarının başarısı, kişiliği, malı, arkadaşlığı, eşi onların iç boşluklarını
hatırlatacak bir nitelik taşıyorsa derin bir kıskançlık içinde kıvranırlar.